Nükleer felaketin ayak sesleri Türkiye'nin yanı başında! Kanser, tarım, su kaynakları... "Bu afetin etkisini azaltmak çok zor"
Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki nükleer santral krizinden etkilenecek ülkeler arasında yer alırken; Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ahmet Soysal olası bir felakette yapılması gerekenleri Gerçek Gündem’e anlattı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş 1 yılı aşkın süredir devam ederken, savaşın etkilerini geri döndürülemez biçimde artıracak bir iddia ortaya atıldı. Olası bir nükleer felaket senaryosunda Türkiye de bu felaketten etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.
Avrupa’nın en büyük santrallerinden biri olan Zaporijya Nükleer Santrali’yle ilgili açıklamalarda bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın nükleer santrale patlayıcı benzeri materyaller yerleştirdiğini öne sürdü.
Zelenski’nin açıklamalarının ardından benzer bir açıklama da Rusya cephesinden geldi. Açıklamada, Ukrayna’nın yüksek hassasiyetli silahlar ve kamikaze insansız hava araçlarıyla santrale saldırmayı planladığı öne sürüldü.
Şu ana kadar tarafların açıklamaları iddia düzeyinde kalırken, olası bir nükleer felaketten etkilenecek ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor.
“İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRMEK ÇOK ZOR”
Konuyla ilgili Gerçek Gündem’e konuşan Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ahmet Soysal, olası bir felaketin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Soysal, “Bu çok büyük bir afettir. Bu ortaya çıktıktan sonra bunun sonuçlarını azaltmak, insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerini en aza indirmek çok zor” ifadelerini kullandı.
“SORUN SADECE İYOT TABLETLERİYLE ÇÖZÜLMÜYOR”
Soysal, nükleer felaket senaryolarında akla ilk gelen çözümlerden olan iyot tabletinin tüm sorunları çözmeyeceğini belirterek, “Türkiye’de iyot tabletlerinin yeterli olup olmadığı konusunda bir bilgim yok. Sorun sadece iyot tabletleriyle çözülmüyor. Sonuç olarak bir nükleer tesis ve saldırı ihtimali var. Bir nükleer serpme ihtimali var. İyot tabletleri sadece oluşabilecek tiroid kanserlerini çözmeye yardımcı olabiliyor. Bu da sadece tehlikenin bir parçası” ifadelerini kullandı.
“ÇOK GENİŞ BİR SPEKTRUMDA DA ÜZERİNE KİTAPLAR YAZILACAK BOYUTTA TEHLİKELERİ VAR”
Soysal, iyot tableti depolamanın tehlikeyi ortadan kaldırmayacağına dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir nükleer serpintinin birçok tehlikesi var. Tarımdan, insan dışı diğer canlı yaşama kadar. İnsanlarda da tiroid dışında da bir yığın kansere, bir yığın organın kanserine neden olmak gibi çok geniş bir spektrumda da üzerine kitaplar yazılacak boyutta tehlikeleri var. Bunları reşit hastalıkları, kadın doğum anomalileri gibi birçok şeye neden olabilecek bir durum.
‘İyot tableti var mı yok mu’ tartışmasının ötesinde bu tehdit nasıl önlenebilir diye bütün bölge ülkelerinin düşünmesi lazım.”
“TARIMDAN SU KAYNAKLARININ KORUNMASINA KADAR, ÇOK GENİŞ BİR TEDBİR SİLSİLESİ VAR”
Soysal, nükleer felaketin insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerinin sancılı geçecek sürecini ise şöyle anlattı:
“Böyle bir tehdit ortaya çıktığı andan itibaren çok büyük bir afet sorunudur. Bunun yakından izlenmesi Türkiye’nin bir nükleer serpintiden etkilenip etkilenmediğinin gözlenmesi, çünkü bu meteorolojik koşullara göre de değişebilir. Hangi bölgeler etkileniyor, ne kadar etkileniyor bütün bunların izlenmesi ve ona göre de tarımdan su kaynaklarının korunmasına kadar, çok geniş bir tedbir silsilesi var. Bu çok büyük bir afettir. Bu ortaya çıktıktan sonra bunun sonuçlarını azaltmak, insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerini en aza indirmek çok zor. Pahalı ve güç bir iştir. Çernobil örneği önümüzde. Ukrayna topraklarının yüzde 20’si yerleşime kapalı hatırlarsanız, üstünden kaç sene geçmesine rağmen Çernobil’in.”