Polis üniforması suça zırh oldu: Hastanelik ettikleri kişinin abisini de "Sıra onda" diyerek tehdit ettiler
İstanbul Sarıyer'de polis Y.Ç. ve beraberindeki polisler tarafından darp edilen K.T.'nin abisi de, "Sıra abisinde" denilerek aynı polisler tarafından tehdit edildi. Konuya ilişkin suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi.
İstanbul Sarıyer’de 30 yaşındaki K.T., 17 Nisan’da bir berberde Y.Ç. isimli polis ile tartıştı.
İddiaya göre de, 19 Nisan’da iki arkadaşıyla bulunduğu otomobille seyreden K.T., bulunduğu aracın önü kesilerek, polislerce sokakta ve arabada dövüldükten sonra karakola götürüldü. Karakolda da kamerasız ortamda darp edilen K.T.’nın elmacık kemiklerinde ve burnunda kırıklar oluştu.
Olayın ardından, K.T.’yi darp ederek tanınmayacak hale getiren polislerin, abisi M.T.’ye de haber göndererek ona da aynısını yapacaklarını söyledikleri öne sürüldü.
Olayı İsmail Saymaz da köşesine taşımış ve polis tutanağında K.T.’nin aracının durdurulma sebebi olarak “araçtan uyuşturucu madde kokusu gelmesi” olduğu iddia edilmişti.
Ancak, polis tutanağının aksine, K.T.’nin üzerinde ya da araçta uyuşturucu madde çıkmazken, kanında ve idrarında da herhangi bir bulguya rastlanmadı.
“SIRA ABİSİNDE” DİYEREK TEHDİT ETMEYE DEVAM ETMİŞLER
Polislerin, kendisini de “Alıp ezeceklerini ve işkence edeceklerini” söylediklerini aktaran abi M.T., kardeşinin darp edilmesinden önce polislerin kahvehaneye gelerek, “Kardeşini alacağız ezeceğiz, bundan da emniyet müdürünün de haberi var” dediklerini ifade etti.
M.T. şunları söyledi:
“Tartışmadan bir gün sonra kahveye benim yanıma geldiler. 10 tane polis memuru. Dediler ki,’Kardeşini alacağız ezeceğiz, bundan da emniyet müdürünün de haberi var’ dediler. Bana söylediğini söylüyorum, var ya da yok günahını almayayım.
Dedim ki, ‘Kadir Gecesi’ dedim bugün. ‘Ben abisi olarak, Benim kardeşim hata yapmaz ama yaptıysa da özür dilerim.’
‘Olmaz’ dedi. Ertesi gün de üç kişi otururken arabada, silah çekip alıyorlar bunları. Sadece kardeşimin Pınar Mahallesi Araştırma’da kemiklerini kırıyorlar çocuğun. Yüzü zaten görünmez halde.
Araştırma’nın altı var kamera olmayan bir yer, orada bütün memurlar üzerinden geçiyor çocuğun. Sonra sağda solda da sıra abisinde diye söylüyorlar. Şahitlerimiz de var. Sıra bendeymiş. Elimiz ayağımız bağlı. Bunların görevden alınması şart.”
“EMNİYETTEN İÇERİ ADIM ATAN ZATEN GÜVENDE DEĞİL”
Kardeşinin polislere mukavemet ettiğinin iddia edildiğini söyleyen M.T., “Polise mukavemetten bu çocuğu bu hale mi getirdiniz? Benim kardeşim elini bile kaldırmamış. Benim kardeşim 50 kiloluk adam, siz 10 kişisiniz benim kardeşim mukavemet etmiş. Kim inanır size ya?” diyerek tepki gösterdi.
Ellerinden bir şey gelmediğini söyleyen M.T. “Emniyete güveniyor musunuz derseniz hayır. Emniyete girenler zaten emniyette değil. Devletimize güveniyoruz, yargıya güvenmek istiyoruz. İnşallah adaletli bir hakim, savcı çıkar da bunların cezasını verir. Kamera kayıtları da var, gerçek gün yüzüne çıkacak elbet” diyerek sözlerini noktaladı.
ARAÇTAKİ EŞYA VE PARA OLAYDAN SONRA ORTADAN KAYBOLDU
K.T. ise Gerçek Gündem’e yaptığı açıklamalarda, olay anında otomobilin torpidosunda bulunan parasının, gözlüğünün ve tesbihinin ortadan kaybolduğunu söyledi. K.T. konuya ilişkin şunları söyledi:
“Gözlüğümü, tesbihimi aldılar. Tesbihimi zaten gördüm orada aldıklarında. Gözlüğüm yok, param yok. Para fazla olduğu için gözlüğümle birlikte torpidodaydı. Ben olay anında çok bir şey fark edemedim. Şimdi yeni yeni kendime geliyorum. Ben gerçekten olmayacak şeylere maruz kaldım. Bunlar bir kibir uğruna yaptılar bunu.”
“TERÖRİST YAKALAMIŞLAR GİBİ BİR ANDA SİLAH ÇEKTİLER”
Berberde yaşanan tartışmadan iki gün sonra, Y.Ç. ve beraberindeki polislerin kendilerini takip ettiğini belirten K.T. olay anını şöyle anlattı:
“O günü öyle atlattık, nöbet günü geldiğinde bunlar benim peşime düşmüşler. Biz fark etmedik tabii. Mahallede yine yakalanmamak için arka sokaklardan geziyordum. Onlar da gerçekten bizi takip etmişler. Bir anda, tek araba geçecek bir bayır var. Orada ilerlerken, arkamızdan ve önümüzden bizim önümüzü kestiler.
Bir anda indiler, sanki teröristi havalimanında yakalamışlar gibi silahlarını çektiler. Kimse hareket edemedi zaten. O ara ne oluyor demeye kalmadı, “Buna ters kelepçe yapın” dedi. O ara zaten bir tane vurdu. Telefon elimden fırladı. Ondan sonra ters kelepçeyi yaptı. Bir tanesi beni arabaya aldı başladı vurmaya. Bayağı bir vurdu, sağ tarafımdan. Tek eliyle, duruyor vuruyor duruyor vuruyor. Sonra karakola gittik. Ellerim ters kelepçeli. Şunları biraz gevşetin dedim. “Sana gevşetmek yok lan” dedi. “Kefenimizi giydik” falan filan gibi laflar kullandılar.
Kamerasız bir odada vurmaya başladılar. Odaya gidip gelip vurdular. Başımda hep birisi bekledi. Biri kaldırdı diğeri vurdu. Benim münakaşa yaşadığım sadece Y.Ç. ileydi.”
“’TAYYİP’E KÜFÜR ETTİ’ DİYORLAR AMA BENİM AİLEM 20 YILDIR AK PARTİLİ”
Polis tutanağında, K.T.’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek küfür ettiği iddiaları da yer alıyordu. Ancak, K.T., iddiaları şöyle yalanladı:
“Biz delikanlı adamlarız, “Tayyip’e küfür etti” filan yazmışlar mesela yalan bunların hepsi. Partinin önemi yok gerçekten ama benim ailem de AK Partili mesela yani. Yanlış yerden vuruyorlar. Bizim Allah’ın izniyle öyle bir bakış açımız yok, insan olunsun sadece yeter yani.
15 Temmuz’da biz oradaydık. Fatih Satır vurulduğunda biz oradaydık. Ailemle, dostlarımla beraber mahsur kaldık orada.
Polislerin, kendimi duvara vurduğum yönünde ifadeleri var. Onlar da saçmalık. Onların da kendi parmakları kırık. Zaten parmakları bana vurmaktan kırık. Kendimi yere atıp, yere vurduğum iddiaları yalan. Onlar vurdukça benim şuurum gitti. Çok dayak yedim.”
K.T. ayrıca, polislerin kendisini bulmadan önce kahvehaneye de uğradıklarını ve “O ölürse vatan haini olur, biz ölürsek şehit oluruz” dediğini öne sürdü.
AVUKATI BİR SAAT BOYUNCA BEKLETİLDİ
K.T. ve M.T.’nin avukatı da Gerçek Gündem’e konuştu. Olayın ardından, 23.30’da Sarıyer Asayiş Büto Amirliği’ne gittiğini söyleyen avukat, 1 saat boyunca amirlik önünde bekletildiğini söyledi.
Kendisinin güvenlik gerekçesiyle içeri alınmadığını söyleyen K.T.’nin avukatı, müvekkiliyle görüşmek istediğinde 1. Kattan bağırma sesleri duyduğunu ifade etti.
Polis memuru Y.Ç.’nin kendisine, savcının talimatıyla müvekkiliyle görüşemeyeğini söylediğini belirten K.T.’nin avukatı, yazıla talimat istediğinde ise yazılı talimatın olmadığını beyan edildiğini söyledi.
“MERAK ETME YAŞIYOR” DEMİŞLER
Müvekkilinin sağlık durumundan endişe ettiğini söylemesinin üzerine ise, polis memurlarının gülerek kendisine “Merak etme yaşıyor” dediklerini aktaran K.T.’nin avukatı sözlerine şöyle devam etti:
“Daha sonra hastaneye götürmek üzere binadan çıkarıldı müvekkilim ancak yüzü kan içinde ve ters kelepçeli haldeydi. Hastane sürecinde ise hekim kontrolü sırasında müdafinin bulunma hakkı olmasına rağmen müvekkilimin yanında olmam engellenmeye çalışıldı. yaklaşık 10 saat boyunca müşahede altındaydı ve birden fazla doktor tarafından muayene ve tedavi işlemi yapıldı. Bu işlemlerin arasında müvekkil ile görüştüm. Daha sonra Y.Ç. ve M.Ç. isimli polis memurlarının sağ el parmaklarından birinde incinme olduğu iddiasıyla müvekkilime isnat edilen görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle Emirgan Polis Merkezine götürüldü.
POLİS MEMURLARI HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLUNDU
Buradan adliyeye sevk edildi ve herhangi bir adli kontrol dahi uygulanamadan serbest bırakıldı. Savcılıkta müvekkile kötü muamelede bulunan, görevini kötüye kullanan ve müvekkilin ağır derece yaralanmasına neden olan polis memurlarından şikayetçi olundu. Müvekkile yönelik eylemler nedeniyle polis memurları hakkında idari soruşturma başlatılması için de şikayetçi olundu. Ayrıca avukatlık görevimi yapmama engel olan polis memurları hakkında tarafımca da hem idari hem de adli makamlara şikayet dilekçesi sunuldu.”