Polonez İşçilerinin Kefenli Eyleminde Bir İşçi Bayıldı, Arkadaşları İsyan Etti: Sözün Bittiği Yerdeyiz!

Sendika üyesi olduktan sonra işten çıkarılan Polonez gıda fabrikası işçileri yaklaşık 5 aydır hakları için mücadele ediyor. Fabrika önünde haftalar süren eylem sonrası işçiler, seslerini duyurmak için Ankara’ya yürümek istedi. Çatalca Adliyesi önünden Ankara’ya hareket etmelerine izin verilmeyen işçilerin adliye önündeki nöbetleri sürüyor.

Açlık grevine devam eden işçiler, giydikleri beyaz kefenle bekleyişini sürdürürken; çevik kuvvet ekipleri de adliye çevresini barikatlarla kapatarak geniş önlem aldı. Sabahın erken saatlerinde 55 yaşındaki Fikret Güler isimli bir işçi, baygınlık geçirerek yere yığıldı. Kalp rahatsızlığı olduğu belirtilen işçi için ambulans çağrıldı. İşçiler alanda sağlık ekibi bekletilmemesine tepki gösterdi.

'BU İNSANLARIN ÖLMESİ Mİ LAZIM'

Güler’in başında bekleyen Tek Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Hakkımızı istiyoruz, adalet, hukuk istiyoruz... Bu insanların ölmesi mi lazım? 90 saat oldu. Bu memleketin adalet sarayının karşısında, bir tane yürekli savcı, hakim yok mu? Burada felçli, kanserli olan arkadaşlarımız var. Şuradaki kadınları 4 gündür bu betonun üstünde yatırıyorsunuz. Siz vicdanınızı, adaletinizi ne zaman kaybettiniz” diye sordu.

'CENAZE ARACI GÖNDERİRSİNİZ'

Bir kadın işçi “5 aydır buradayız. Daha ne kadar duracağız? Bir yetkili sesimizi duysun artık, yeter! Sayın Cumhurbaşkanımız lütfen sesimizi duysun. Sözün bittiği yer. Sözün bittiği yer. Yeter artık, yeter! İnsanın canı bu kadar mı ucuz ya. Ölünce mi gelecek buraya? Cenaze aracı gönderirsiniz öldüğü zaman” derken, gözyaşlarına hâkim olamadı. Bu sırada bir işçi de "Biz yaşamak için direndikçe onlar öldürmek için direniyor" diye tepki gösterdi.

'17 ARKADAŞIMIZ RAHATSIZLANDI'

Daha sonra alana ambulans gelmesiyle işçi, hastaneye kaldırıldı. Alanda işçilerle birlikte açıklama yapan Yunus Durdu, özetle şunları söyledi:

“Buradaki 17 işçi arkadaşımız rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Az önce de burada yine erkek arkadaşımız, kalp hastası olan bir arkadaşımız fenalaşarak ağız üstü yere düştü ve çok ciddi bir yaralanma oldu. Burada 4 gündür Polonez işçilerine kulak tıkayanlar, 4 gündür açlık grevinde ve karşımızda adalet sarayının olduğu ve bu ülkenin çalışanlarının, yurttaşlarının hakkını, adaletini, kanunlarını savunan savcılarımız, hakimlerimizin karşısında Ürdünlü kraliyet ailesine ait olan Polonez sucukları fabrikasının patronunun, Çalışma Bakanı’nın kendi müfettişlerini gönderip burada denetlettiği ve burada işçilerin tamamının anayasal hakkını kullandığı bir dönemi yaşayarak ve bununla ilgili Çalışma Bakanı, bu şirketi Cumhuriyet savcılığına vermesine rağmen buradaki 146 tane arkadaşımız tam 145 gündür polisin ablukasında. Kaymakam’a, Vali’ye, Çalışma Bakanı’na sesimizi duyuramadık.

Biz odasına gidip konuştuğumuzda bizim gözümüzün içine bakarak Sayın Çalışma Bakanı, kadınlarımız anlattığında yalandan gözyaşları döküp ‘Burası çadır devleti değil, ben bu olayı çözeceğim’ demesinin üstünden tam 40 gün geçmesine rağmen buradaki işçilerimiz hâlâ açlıkla ve soğukla mücadele ediyor. Sayın Çalışma Bakanı dün 16 milyon insanın asgari ücretini belirlemek için bir araya gelip çalışanlarla ilgili hamasi nutuklar atıyor.”