Sağlıkçılar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden seslendi: Hastanemiz yerinde yapılsın

Depreme dayanıksız olması sebebiyle boşaltılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde sağlıkçılar eylem yaptı. Sağlık emekçileri, “Hastaneler yerinde yenilensin, sağlıkçılar-hastalar mağdur edilmesin" talebinde bulundu.

Evrensel’in haberine göre, “Hastaneler yerinde yenilensin, sağlıkçılar mağdur olmasın” ve “Sağlıkta kirli oyuna son. Hastaneler yerinde güzel, hastaneme dokunma” pankartlarının açıldığı eyleme hasta-hasta yakınları da destek verdi. “Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak”, “Hastaneler yerinde yenilensin” sloganın atıldığı eylem de sık sık alınan karar protesto edildi. Eyleme bölgedeki esnaflarda katılarak, “Esnaflar ne olacak? Bizi düşünen yok! Destek istiyoruz” dövizi açtı.

“BÜTÜN HASTANELERİN YERİNDE YAPILMASINI TALEP EDİYORUZ"
Hastane bahçesinde yapılan açıklamada ilk söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, “Bugün burada bir semtin, bir şehrin, bir ülkenin hafızasını, hatıralarını, sağlığını savunmak için buluştuk” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bir hastanenin taşınması son derece riskli ve tehlikeli bir şeydir. Çünkü insanlar yıllardır burada hizmet alıyorlar. Buradan sağlık hizmeti alıyorlar. Biz biliyoruz ki gidip de dönmemek var, gelip de bulmamak var. Bunu örnekleriyle gördük. O yüzden Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin ve İstanbul'da, şehir içinde yer alan bütün hastanelerin yerinde yapılanmasını istiyoruz.”

“OTOPARK HALİNE GETİRİLDİ”
SES Cerrahpaşa İşyeri Temsilcisi Aydın Erol, 2019 depreminden sonra hazırlanan projelerin hiçbirinin hayata geçirilmediğine dikkat çekerek, “Hiçbir adım atılmadı ve gördüğünüz gibi bir otopark haline geldi” dedi.

“ACIMI ANLATMAYA HİÇBİR SÖZCÜK YETMEZ”
Erdoğan’ın ardından söz alan Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, 43 yıl önce Cerrahpaşa Üniversitesi’ne öğrenci olarak geldiğini aktararak, “Burası öyle ucuz bir yer değil, burası Cerrahpaşa. Türkiye'nin ilk genel cerrahları burada yetişti. Bu ülkedeki umutsuzların umut kapısı bu ülkedeki dermansızların derman kapısı. Türkiye'nin dört bir yanından koşarak insanlar buraya geliyorlar. Bugün Cerrahpaşa'nın sokakları boştu. Bunu anlatmaya hiçbir sözcük yetmez. Acımı anlatmaya hiçbir sözcük yetmez” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRENCİLERİMİZİN GÖZLERİNDEKİ IŞIK SÖNDÜ”
Prof.Dr. Bülent Önal ise, “Öyle günlerden geçiyoruz ki bugüne kadar herhalde hiç bu kadar utanmamıştım. Peki şu anda kimlerden utanıyoruz? Geleceğin yaratıcıları olan öğrencilerimizden utanıyoruz. Onların gözünün içine bakamıyoruz. Gözlerindeki ışıltının söndüğünü görmemek adına. Bunun dışında ileride bizleri de tedavi edecek asistanlarımızdan utanıyoruz. Onlara düzgün bir eğitim veremediğimiz için. Başka kimlerden utanıyoruz biliyor musunuz? Bu kadar yıkıntı içinde hâlâ dertlerine çözüm arayan hastalarımızdan utanıyoruz. Çünkü onları görüyoruz, tanısını koyuyoruz. Ama ameliyat gibi bir durumda ‘kusura bakmayın, size bir şey yapamayız diyoruz. Başka bir yere gidin’ diyoruz” dedi.

Devlet üniversitelerinin ve kamu hastanelerinin yıllardır bu çöküşüne değinen Önal, “2012 yılında kurulan Medipol hastanesinin sahibi de olan Fahrettin Koca, 2018 yılında Sağlık Bakanı oldu. 2018 yılında Sağlık Bakanı olduktan sonra 2019 yılında Kavacık Medipol kampüsü kuruldu. 2022 yılına geldiğimizde geçen yıl Ağustos ayında çok büyük Medipol Bahçelievler hastanesi hizmete açıldı. Ve bütün bunlar için devletin bütün olanakları seferber edildi. Oysa ki 10 yıldır ne hikmetse yeniden yapımına bir türlü başlayamayan ve bu nedenle de bu yıkıntılar içinde hizmet vermeye çalışan Cerrahpaşa oldu. Yine de bütün bunlara rağmen umudunu kaybetmeyen Cerrahpaşalılar hâlâ burada” diye konuştu.

“İLK GÖZDEN ÇIKARILAN EĞİTİM OLDU”
İstanbul Tabip Odası Cerrahpaşa İşyeri Temsilcisi Tahsin Çınar, “Bizler ne tabutlardan hizmet vermeye mahkum olmak istiyoruz ne de plansız, programsız bir şekilde bir sürecin içerisine girmek istiyoruz” dedi. Hep göz ardı edilen eğitim olduğunu söyleyen Çınar, “Tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitimleri ve tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimleri, deprem olduktan sonra da cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada ilk gözden çıkarılan şey eğitim oldu. Üniversiteler kapatıldı, uzaktan eğitime geçildi. ‘Cerrahpaşa depreme dayanıklı mı diye test yapılsın’ dedik. 6 Şubat depremleri olmasa o test yapılmayacaktı. Biz burada mezarlıkta, tabut binalarda çalışmaya devam edecektik. Ama ne oldu? Yine ilk gözden çıkarılan eğitim oldu. Poliklinik hizmetleri devam etsin akşam poliklinikleri yapılsın, döner sermaye para kazansın ama öğrenciler nasıl eğitim alacak? Tıpta uzmanlık öğrencileri nasıl eğitim alacak? Hiçbir şey söylenmedi” dedi.

“YENİ BİR YIKIMIN HABERCİSİ”
Açıklamayı İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Esin Tuncay okudu. Sağlık Bakanlığı ve merkezi iradenin İstanbul hastaneleri ile ilgili aldığı veya almayı düşündüğü kararların tepki çektiğini aktaran Tuncay, “Alelacele verildiği belli olan bu kararlar sağlık alanında yeni bir yıkımın habercisidir. Yabancısı olmadığımız siyasal hesapları ve rantı akla getirmektedir. Yine bu kararlar İstanbul Tabip Odasının her zaman savunduğu çalışma barışı, iyi hekimlik ve toplumun her bireyinin eşit ve nitelikli sağlık hizmeti alması gerektiği ilkelerine aykırıdır” diye konuştu.

Tuncay, taleplerinin 2019 Deprem Envanterinin açıklanması, güvenilir, bağımsız sivil toplum kuruluşları tarafından ilgili binaların zemin ve yapı etütlerinin yenilenmesi olduğunu söyledi.

ÖNERİLER

Tuncay, önerilerini şu şekilde sundu:

Hastanelerin yerinde dönüşümü ile kurumların hafıza ve hatıralarına sahip çıkılması,

Hastane personelinin bu süreçte doğacak maddi kaybının karşılanması,

Her hastanenin kendi yapısı ve iç dinamiklerine yönelik çözüm önerilerinin üretilmesi,

Alınacak kararlarda il sağlık müdürlüğü, tabip odası ve ilgili hastane temsilcileri ile yöneticilerinden oluşturulacak ortak bir koordinasyon kurulunun söz sahibi olmasıdır.