Tayfun Kahraman, Gezi'nin 10'uncu yılını yazdı: Bizi ülkece fedakârlık ve işbirliği isteyen zorlu bir görev bekliyor

Abone ol

Silivri Cezaevi'nde Gezi davası nedeniyle mahkum edilen Tayfun Karaman Gezi Direnişi'nin 10'uncu yılına ilişkin olarak yazdığı yazıda "Bizi ülkece fedakârlık ve işbirliği isteyen zorlu bir görev bekliyor" dedi.

Gezi davası nedeniyle 18 yıl hapse mahkum edilen şehir planlamacısı Tayfun Kahraman, Gezi Direnişi'nin 10'uncu yılı nedeniyle bir yazı kaleme aldı.

Birgün gazetesinde yayınlanan yazıda Kahraman, Gezi'nin parkını savunmak isteyenlere karşı devletin gücünü kullanarak uyguladığı orantısız şiddet ile başladığını söyledi.

Kahraman, "Taksim’de kalan son yeşil alanı betona karşı korumak isteyen bir avuç yaşam savunucusunun gördüğü insaf dışı şiddete tepki olarak çok farklı kesimlerden milyonlarca insan kendi itirazlarını alarak meydanlara koştu. Üzerinden 10 yıl geçse de bugün siyasal alanda, kent ve doğa mücadelelerinde, toplumsal muhalefetin her renginde etkisini gördüğümüz bu adalet ve haysiyet isyanına geçmişte kalmış bir hatıra gözüyle bakamayız" dedi.

AKP iktidarının hâlâ en büyük korkusunun halkın Gezi’deki gibi farklılıklarımızla, adalet ve demokrasi temelinde yeniden yan yana gelerek kentleri, doğayı, hak ve özgürlüklere sahip çıkması olduğunun altını çizen Kahraman şunları kaydetti:

"O yüzden bu talepleri yükseltenleri kriminalize ederek, düşman, hain olarak yaftalıyor. 10 yıl önce siyasal İslam güç ve meşruiyetinin doruğunda iken onun antidemokratik özünü ifşa ederek totaliterce hedeflerine varmasını engelleyen milyonların direniş iradesini bizleri tutsak ederek kırmaya çalışıyor. Her nerede, ne durumda olursak olalım, dayanışmadan gelen güçle başımız dik, haklı olmanın verdiği kararlılıkla Gezi’yi ve değerlerini savunmaya devam ediyoruz, edeceğiz.

***

6 Şubat Maraş depremlerinin yaşattığı acılar Gezi’deki taleplerin haklılığını, yıllardır mücadelesini verdiğimiz dayanıklı, sağlıklı kentlerde yaşama hakkının değerini bir kez daha gösterdi. 21 yıllık AKP iktidarı dayandığı sistematik rant siyaseti dolayısıyla görmezden geldiği deprem gerçeği karşısında liyakatsiz, bilimsel akla ve planlamaya düşman kadrolarının neden olduğu rezaletlerle tarihe geçti. Depreme dayanıklı diye pazarlanan lüks konutlar, insanlarımıza mezar oldu. Doğal yapıya uygun olmayan imar planları, zemin etüdü yapılmadan verilen inşaat izinleri, gereğince denetlenmeden yapılan inşaatlar ile doğa kurallarını ve bilimi hiçe sayan rant hırsına kentlerimizi teslim etmenin sonucunu, bunun bir ahlak ve sistem sorunu olduğunu gördük. On binlerin canını, milyonların evini, işini kaybetmesine neden olan bu yıkım yaşattığı büyük acı yanında iktidarın umursamazlığını ve hoyratlığını da gözler önüne serdi.

***

Gezi’den alınan derslerle deprem başta tüm afetlere karşı mevcut iktidara rağmen yapılacaklar listesi önümüzde duruyor. Bizi ülkece fedakârlık ve işbirliği isteyen zorlu bir görev bekliyor. Bu iradenin olduğunu da iktidarın tüm yetersizliğine karşın yurttaşların depremde gösterdiği dayanışmada görüyoruz. Dayanışmayı yükselterek sivil toplumun ve halkın etkinliğini artırmamız, bilime ve ortak akla dayanan yeni bir yönetim sistemi inşa etmemiz gerekiyor. İstanbul’un sokaklarında ve meydanlarında, adı direnişle özdeşleşen Gezi Parkı’nda dayanışmayı birlikte öreceğimiz özgür günlerde görüşmek dileğiyle hepinize Silivri Cezaevi’nden sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Umarım çok yakında bu daha başlangıç diyerek girdiğimiz mücadele sonuç verecek ve dayanışmayı daha da büyüteceğiz."

İmamoğlu'nun avukatı, son durumu Gerçek Gündem'e açıkladı Güncel Siyasilerden şampiyon Galatasaray'a kutlama Spor Kadıköy'de Aziz Yıldırım tezahüratı Spor "Mehmet Şimşek, yarın Ankara’da üst düzey diplomatlarla yapacağı toplantıyı iptal etti" Seçim