TBMM Önüne Yürümek İsteyen Yaşam Hakkı Savunucularına Polis Müdahalesi!
Yaşam Hakları Savunucuları sokak hayvanlarının öldürülmesini yasalaştıran düzenlemeye karşı sahipsiz hayvanların yaşam hakkını savunmak için bir araya geldi. TBMM'ye doğru yürüyüş yapan Yaşam Hakları Savunucuları, barikatı aşmaya çalışıyor. Ankara'da yaşam hakları savunucuları TBMM'ye yürümek istedi. Polisler eylem yapan hayvan severlere müdahale etti. Olaylarda gözaltına alınan 4 kişi serbest bırakıldı.
Yaşam hakkı savunucularının, Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilmesi sonrası protesto eylemleri devam ediyor. Ankara'da Sakarya Caddesi'nde bir araya gelen Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi üyeleri ve yurttaşlar yaptıkları basın açıklamasıyla teklife tepki gösterdi.
17 maddeden oluşan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni 62 gündür Sakarya Caddesi’nde protesto eden yaşam hakları savunucuları, teklifin Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilmesinin ardından TBMM'ye yürümek istedi. Kitlenin yürüyüşüne izin vermeyen polis ile eylemciler arasında çıkan arbedede 4 kişi gözaltına alındı. Polisin eylemcileri sürüklereyerek ve yere yatırarak gözaltına aldığı görüldü. Protestoya oturma eylemi ile devam eden yaşam hakkı savunucuları gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti.
Meclis'e yürümek isteyen kitleye polis müdahale etti, 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltı işlemleri tamamlanan 4 yaşam hakkı savunucusu serbest bırakıldı.
Kitle adına basın açıklamasını okuyan Ezgi Eylem Geziş, yasa teklifinin maddelerine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Kabul edilen 4. madde ile birlikte Yakala-Kısırlaştır-Aşıla-Bırak metodu yerine Yakala-Kısırlaştır-Tut-Sahiplendir metoduna geçilmiştir. Bu da yıllardır uygulanmayan mevcut kanunun 6. maddesinin iptali anlamına gelmektedir. Bu madde ile sokaklardan alınan ve kısırlaştırılan hayvanlar sokaklara bırakılmayacak, barınaklara hapsedileceklerdir. Türkiye'de 4 milyon köpek olduğu iddia edilirken, bin 390 belediyenin sadece 237 tanesinde barınak varken ve mevcut barınakların kapasitesi 130 bin iken sokaktan toplanan köpeklerin ölüme gönderileceği açıktır. Kabul edilen 5. madde ile Türkiye'de katliam yasalarla güvence altına alınmıştır. Maddeye göre ‘İnsan ve hayvanların sağlığı için tehlike teşkil eden, olumsuz davranışları kontrol edilemeyen ve bulaşıcı hastalığı olan yada sahiplendirilmesi yasak olan hayvanlara Veteriner Hizmetleri Kanunu 9. maddesi uygulanacaktır’ denmektedir. Her ne kadar ‘ötanazi’ kelimesi maddeden kaldırılmış olsa da bu maddeyle birlikte yasaklı ırklar, herhangi bir bulaşıcı hastalığı olan hayvanlar veya travmaya maruz bırakılmış hayvanlar doğrudan öldürüleceklerdir. Yine 5. maddenin kabulüyle ‘hiçbir farklı gerekçe aranmaksızın sadece sayıyı azaltmak üzere’ sokakta yaşayan hayvanların katledilmesinin önü açılmıştır. Hak savunucularının ‘Ötanazi, rıza verebilen bireylere uygulanır. Hayvanlar rıza veremez. Bunun adı katliamdır’ söylemlerinin ardından AKP, hayvanları katletmek istediğini açıkça tekrardan belirtmiştir. Bu maddeyle birlikte yaşadıkları yerlerden alınıp dağ başlarına bırakılan, açlığa, şiddete, tecavüze maruz bırakılan ve buna tepki veren hayvanlar öldürüleceklerdir. Aşılama ve bakımları sağlanmadığı için hastalık kapan hayvanlar öldürüleceklerdir. ‘Yasaklı ırk’ olarak tabir edilen, hayvan üreticileri para kazansın diye üretilen, üretiminin, ithalatının ve satışının yasaklanmadığı hayvanlar öldürüleceklerdir. Yani yine iktidar ve belediyelerin yerine getirmedikleri sorumlulukları bu hayvanlar canlarıyla ödeyeceklerdir.
"TÜRKİYE’NİN TARİHİNE KANLI BİR LEKE OLARAK GEÇMİŞTİR"
Geziş, komisyon toplantısının antidemokratik şartlarda geçtiğini vurgulayarak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
" Ne yazık ki bu komisyon toplantısı Türkiye’nin tarihine kanlı bir leke olarak geçmiştir. Komisyon toplantısı başlamadan önce Meclis’e ismini daha önceden yazdıran ve randevu alan hak savunucularının, bilim insanlarının, avukatların Meclis’e alınmamasının ardından, komisyon salonunun önündeki televizyonun ‘bozuldu’ diyerek kaldırılması ve toplantının halka kapatılması, bu toplantının antidemokratik şartlarda gerçekleştirileceği öngörüsünü yaratmıştır. Bütün bunların takibinde meclis önündeki hak savunucuları saatlerce polis tarafından tehdit ve darp edilmiştir. Komisyon toplantısında ise konuşma yapacak olan vekillerin sözleri sınırlandırılmış, sorulan sorulara cevap verilmemiştir. AKP Konya Milletvekili Mehmet Baykan'ın bir kadın milletvekiline yönelik ‘Sizin gibileri de uyutmak lazım’ sözleri Meclis tutanağına yansımıştır. Halkın ve vekillerin tüm itirazlarına rağmen, hiçbir bilimsel veriyi dikkate almayıp koltuklarında uyuyan ve sadece oylama sırasında ellerini kaldıran AKP ve MHP’li vekillerin suratlarını hiçbir zaman unutmayacağız. Bu yasayı halkın tüm itirazlarına rağmen Meclis’ten geçirseniz dahi sokaktan geçiremeyeceğinizi bir kez daha buradan bildiriyoruz."