Tepki çekmişti: Diyanet'in cuma hutbesine Ali Erbaş ayarı
Diyanet’in, “Mesai ve ders saatleri cuma namazına göre ayarlanmalı” hutbesi ile ilgili tartışmalar sürerken, bu kısmın hutbeye daha sonra Ali Erbaş tarafından eklendiği ileri sürüldü.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 4 Ağustos tarihli cuma hutbesinin son kısmında yer alan “İşyerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim” ifadeleri tepki çekerken konu yargıya taşındı. Tartışmalı ifadelerin ise arka planında doğrudan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın olduğu iddia edildi.
ORİJİNALDE YOKMUŞ!
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbelerin son olarak Erbaş’ın kontrolünden geçtiğini belirten başkanlık kaynakları, “Hutbedeki tartışmalı ifadelerin orijinal metinde olmadığını, Erbaş’ın isteği üzerine hutbeye eklendiğini” öne sürdü.
Eski Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, 2022’de hutbelerin nasıl hazırlandığına ilişkin bir soruya, “Önce uzman arkadaşlarımız sonra daire başkanı uzmanlarla beraber çalışır. Daha sonra genel müdürlük daire başkanlarını da katarak bir üst gözle inceler. Konu bizden sonra başkan yardımcısına ve oradan da Diyanet İşleri başkanımıza gider. Başkan okur, varsa tashihleri veya değiştirilecek yerleri belirterek tekrar bize gönderir” yanıtını vermişti.
HUTBE-FETVA ÇELİŞKİSİ
Hutbeyle ilgili tek tartışma ise bu değil. Hutbede, aynı zamanda “Cuma namazı farz olan kimselerin, ezan okunduktan sonra yaptıkları alışveriş ve elde ettikleri kazanç helal değil” ifadesi de yer aldı. Ancak söz konusu kısım, Diyanet’in dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYK) 2017’de verdiği fetvasıyla çelişti. 12 Temmuz 2017’de “Cuma günü ve cuma namazı vaktinde çalışmanın ve bu vakitte elde edilen kazancın hükmü nedir?” sorusuna verilen ve halen kurulun sitesinde yer alan fetvada, “Cuma namazı kılmakla yükümlü olanların cuma saatinde alışveriş ile meşgul olmaları tahrimen mekruhtur (harama yakın) ancak yapılan alışverişle elde edilen kazanç helaldir” ifadeleri yer alıyor.
Hutbenin fetvayla çelişmesi nedeniyle Diyanet içinde de “ayrılık oluştuğu” şeklinde yorumlandı.