Yargıtay Başkanı, İmamoğlu davası hakkında konuştu: İstisnai durumlarda dosyalar öne alınabilir
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak ve hapis cezasının verildiği davanın seçimlerden önce istinaf ve Yargıtay aşamasının tamamlanıp tamamlanmayacağı sorusuna yanıt veren Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "İstisnai durumlarda dosyalar öne alınabilir" dedi.
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "2022 Yılı Değerlendirme Basın Toplantısı"nda açıklamalarda bulunarak basın mensuplarının sorularını cevapladı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen hapis cezasının seçim öncesi kesinleşip kesinleşmeyeceğine dair soru üzerine Akarca, yargılama sürecinin devam ettiğini, dosyanın önce istinafa gideceğini, belki de orada kararın kesinleşerek, Yargıtay'a hiç gelmeyebileceğini söyledi. Akarca, kararın Yargıtay'a gelmesi halinde de öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca denetlenerek ilgili daireye gideceğini, istisnai durumlarda dosyaların öne alınabildiğini ancak bunun takdirinin yargılama sürecinde görev alan yargı mensuplarına ait olduğunu söyledi.
Birgün’de yer alan habere göre; "Anayasa Mahkemesinin, haberleşme programı ByLock'a ilişkin verdiği ihlal kararlarının Yargıtay'ın FETÖ ile mücadelesini olumsuz etkilediği" yönündeki soruya da yanıt veren Akarca, "Herkesin önce anayasaya ve yasaya kendisinin sadakatle bağlı olduğunu unutmaması gerekir" ifadelerini kullandı. Akarca, Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararında bireysel başvurunun inceleme çerçevesini belirlerken, davada uygulanan hukuk kurullarını yorumlamanın ve maddi delil ve olguların değerlendirilmesinin ilgili yargı mercilerin görevi olduğunu söyledi.
"Yasa ve anayasa, Anayasa Mahkemesini de bağlar" ifadelerini kullanan Akarca, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama zaman zaman bunu aşma eğilimi olduğunu görüyoruz. Sanki 'Her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delillere bakarım' şeklinde anlayış doğru değil. Bu Anayasa Mahkememizin iş yükünün daha da artmasına, işin içinden çıkılmaz hale gelmesine, kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin otoritesinin zedelenmesine de yol açar. Yasal ve anayasal sınırlar içerisinde hareket edilirse daha doğru bir iş yapılmış olur."