'Yenidoğan Katliamı'nda Usulsüzlüğü Gören Doktoru Göndermişler: O Hastane de İşin İçindeymiş
Türkiye 'Yenidoğan Katliamı'nı konuşurken, listede olmayan hastanenin sahibinin de işin içinde olduğu iddianameye yansıdı. Birinci Hastanesi'nin sahibi Ali Aksu'nun yapılan usulsüzlüklerden haberdar olduğu kaydedildi.
Türkiye 12 bebeğin SGK’dan haksız kazanç elde etmek uğruna ölümüne neden olan ‘Yenidoğan Çetesi’ skandalıyla sarsıldı. Haberler gündeme bomba gibi düşerken, doktor, hemşire ve 112 personellerinin de aralarında olduğu 47 kişilik şüpheliden 22’si tutuklandı.
Mynet’in haberine göre, Çete üyelerinin İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da 19 hastane ile işbirliği yaptığı belirlenirken listede yer almayan Birinci Hastanesi’nin de işin içinde olduğu iddia edildi.
Skandala ilişkin hazırlanan 305 sayfalık iddianamede, Birinci Hastanesi’nin de yönetimdeki Ali Aksu ile birlikte yer aldığı öğrenildi. 17 Ocak 2024’te Opara bebeğin ölümüne ilişkin detayların da yer aldığı iddianamede, Birinci Hastanesi’nin adı en az 100 defa geçiyor.
İddianamede, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in Birinci Hastanesi yönetiminden para almak uğruna hastaları buraya getirdiği iddiasına yer verildi. Birinci Hastanesi’ne ilişkin detaylarda hastanenin mesul müdürü Ali Aksu’nun her süreçten haberdar olduğu bilgisi de paylaşıldı.
Şüphelilerin ifadesinde, Ali Aksu'nun hastanede yapılanlardan, SGK'ya yönelik usulsüzlüklere kadar tüm süreçle ilgili bilgisi olduğu hatta Aksu'nun talimatı ile bunların yapıldığı iddiaları yer aldı. Şeyhmus Çelik'in savcılıkta alınan ifadesinde Opara bebeğin mesai saatleri dışında Fırat Sarı'nın talimatı ile yoğun bakıma girişinin yapıldığını, sabah işe geldiğinde bebeğin 06.00 civarında eks olduğunu öğrendiğini, ancak bebeğin ölüm saatinin 13.30 olarak yazıldığını, nedenini sorduğunda Fırat Sarı'nın ve Ali Aksu'nun böyle istediğini anlattığı yer aldı.
Çelik, ifadesinin devamında bunun üzerine bir toplantı yaptıklarını ve istifa dilekçesi verdiğini belirtti.
Opara bebeğin öldüğü gece, bebeğin başında doktor bulunmadığı, bebeğin tıbbi koşullara aykırı şekilde tedavi gördüğü, bu nedenle başhekim Ali Aksu'nun kusurlu olduğu, Ali Aksu'nun tüm usulsüzlüklerden haberdar olduğu ve bu usulsüzlüklerden sayesinde hastanenin gelirini artırdığı bilgileri de iddianamede kendisine yer buldu.