'Diyanet kabul edemediği gizli raporun davasını bile kazanamadı'

Abone ol

Gazeteci Barış Pehlivan, Diyanet tarafından hazırlanan 'gizli tarikatlar raporunun' akıbetini ve Kaynak Yayınları etiketiyle okurla buluşması sonrası yürütülen dava sürecinin sonucunu paylaştı.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Diyanet'in 226 sayfalık 'Türkiye’deki Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Akımlar' adlı raporunun akıbetini kaleme aldı.

Çalışmanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dahilinde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişiminin ardından güvenlik bürokrasisi ve Diyanet'in ortaklaşmasıyla hazırlandığını dile getiren Pehlivan, burada tarikatların Türkiye'de nasıl örgütlendiğinin isim isim anlatıldığını kaydetti.

Gazeteci, "Gelin görün ki resmi olarak yayımlanmadan dışarıya sızdırıldı. İddia o ki raporlanan tarikatların 'içerideki' mensupları 'fişleniyoruz' mesajını vermek için bu hamleyi yaptı" vurgusunu yaptığı yazısında şu bilgileri verdi:

"(...) Rapor Oktay Yıldırım tarafından Kaynak Yayınları etiketiyle okurla buluşunca da Diyanet İşleri Başkanlığı adliyenin yolunu tuttu.

Kitabın toplatılmasını istiyorlardı. Gerekçelerini ise 'Başkanlığımızın dini oluşumlarla ilgili kurumsal olarak yayımlanmış ve yayıma hazırlanması tamamlanmış herhangi bir raporu bulunmamaktadır' diye açıkladılar.

'DİYANET LAFI DOLANDIRIYORDU'

Aslına bakılırsa Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Cenksu Üçer’in 'rapor hazırlandı' itirafına rağmen Diyanet lafı dolandırıyordu. 'Kurumsal değil' diyerek topu taca atıyordu.

Tarikatlar Raporu’nu hazırlattığı iddia edilen dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise 'İstihbari bir dille yazılan raporun bizimle alakası yoktu. Biz o dönem cemaat/tarikatları anlamak, aynı hatalara düşmemek için bir çaba içindeydik. O çabaları birileri bir rapora dönüştürmüşse onu bilemem' diyordu.

Neyse... Gelmek istediğim konu şu: Kitap olarak basılan raporun toplatılması mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Diyanet bununla da kalmamış, tazminat davası da açmıştı.

Öğrendim ki işte üç yıl süren o dava da bir süre önce sonuçlandı. Dava dosyası Ankara Asliye, Bölge Adliye ve Ticaret mahkemeleri arasında gidip gelmişti... Sonunda, 27 Haziran 2022 tarihinde Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını verdi.

Ve özetle denildi ki: 'Diyanet İşleri Başkanlığı dava açmadan önce arabulucuya başvurmalıydı. Bunu yapmadığı için davayı usulden reddediyoruz.'

Demem o ki...

Diyanet kabul edemediği gizli raporun davasını bile kazanamadı. Bize kalansa raporun sonuç bölümündeki şu cümleler oldu:

'Eğer kanuni denetim mekanizması kurulmazsa dinin kutsallarının ticaretini yapandan, din adına şantaj üretene veya menfi davranışlarını din adına meşrulaştırmak isteyene kadar birçok kişi veya grupların oluşması kaçınılmazdır. Bu durumda, asayiş sorunu olduktan sonra fark edilen yapılara karşı, vücudun kangren olmuş bir parçasının kesilip atılmasından farklı bir çözüm sunulamayacağı aşikârdır.' (...)"

Yazının tamamı.

AKP'li belediyenin iştirak şirketine 37,8 milyonluk ihale Gündem TBMM önünde sendikalara engel: 'AKP iktidarı memurundan korkuyor mu?' Gündem Mehmet Tezkan: İmamoğlu’na siyasi yasak getirin ama bir şartla! Siyaset TRT'de medreselere özel belgesel çekilmiş Gündem