Fatih Altaylı: Hiç şaşırmayacağız
Gazeteci Fatih Altaylı, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin Genel Kurul'da onaylanmasının hiç şaşırtıcı olmayacağını söyledi: "Büyük söz söylemenin hiçbir mahzuru yoktu. Nasıl olsa her şey unutuluyordu. Unutmak en güzeli, en kolayı, en rahatıydı."
Gazeteci Fatih Altaylı, İsveç'in NATO'ya üyeliğiyle ilgili 'yasa teklifinin' Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Dışişleri Komisyonu'ndan geçmesiyle ilgili olarak bazı değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir yıl kadar önce "Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO'ya giremez" gibi sözler sarf ettiğini hatırlatan Altaylı, bu cümlenin Türkiye'nin 'terör üyesi' dediği bazı isimleri iade etmeye yanaşmaması üzerine kurulduğunun altını çizdi.
Altaylı, bu noktada "Büyük lokma ye ama büyük söz söyleme" şeklindeki atasözüne de yer vererek şunları kaydetti:
"(...) Ama arada bir yerlerde Finlandiya’ya 'Af çıkarıldı' ve kala kala İsveç’in üye yapılmaması kaldı.
Ne de olsa her fırsatta Kuran-ı Kerim yakıyor, teröristleri koruyorlardı.
Sonra 23 Ekim’de Saray’dan 'İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmiştir' açıklaması geldi.
Şaşırdık ama 'Muhtemelen TBMM’de onaylatmayacaktır' diye düşündük.
Ama TBMM’de ilgili komisyondan da AK Parti, MHP ve CHP’li üyelerin oyuyla geçiverdi 'Ben başta olduğum sürece' olmayacak olan şey.
Ve şimdi TBMM Genel Kuruluna inecek.
Bakalım olacak mı, olmayacak mı göreceğiz.
Ama açıkçası olursa hiç şaşırmayacağız.
Çünkü rahip Brunson da 'bu fakir bu görevde oldukça' ABD’ye verilmeyecek, ajanlıkla suçlanan gazeteci Deniz Yücel de Almanya’ya geri gidemeyecekti.
Zaten Sisi kendi halkına darbe yapandı, Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’deki darbe girişiminin arkasındaki güçtü, Suudi prens bin Selman katildi.
Büyük söz söylemenin hiçbir mahzuru yoktu.
Nasıl olsa her şey unutuluyordu.
Unutmak en güzeli, en kolayı, en rahatıydı.
Zaten atalarımızın sözleri de çağdışı ve saçma sapandı.
Zaten aslında o söz 'Büyük lokma yeme boğazına takılır' olmalıydı."