İhsan Şenocak'tan Fatih Altaylı'ya: Sen kimin çocuğusun?
İlahiyatçı İhsan Şenocak, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 'evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli olmadığına' dair yanıtını eleştiren gazeteci Fatih Altaylı'yı hedef aldı: "Sen kimin çocuğusun?"
GERÇEK GÜNDEM
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun resmi internet sitesinde "Depremzede çocuklar evlat edinebilir mi?" şeklindeki soruya verilen "Evlat edinen ile evlatlık arasında evlenme engeli doğmaz" yanıtı, kamuoyunda tartışılmaya devam ediliyor.
Konuyla ilgili sert tepki gösterenlerden biri de gazeteci Fatih Altaylı'ydı; kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda "Yahu siz gerçekten sapıksınız anladık da diyanet gibi bir kurumda ne işiniz var. Sapıklar. Gidin porno sektörüne girin. Atatürk'ün millete doğru düzgün din bilgisi verilsin diye kurduğu kurumu sapık muhayyileniz ile kirletmeyin" ifadesini kullanmıştı.
İHSAN ŞENOCAK: FATİH, SEN KİMİN ÇOCUĞUSUN?
Altaylı; on binlerce kişi tarafından RT'lenen, yüz binlerce kişinin de beğendiği sözlerinin ardından gericilerin hedefi oldu.
Önceki yıllarda 'pantolon giyen kadınların cehennemlik olduğuna' dair iddiasıyla tepki çeken, yeni evli erkekleri "Genç kaynana şehvet uyandırır" diye 'uyaran' ilahiyatçı İhsan Şenocak, gazetecinin bu sözlerle Kur'an-ı Kerim'e sövdüğünü ileri sürdü:
"Kardeşlerim; binalarımız yıkıldı, yüreklerimiz yandı. Müslümanların çocukları yetim kaldı. Oturdu alimler, arifler buna çözüm aradı. Bunlar iki yaşından küçüklerse anneler bunlara süt versin, süt yoluyla mahremiyet oluşsun. Eğer daha büyükseler, bunlar birinci derece akrabalarının yanında dursunlar. Eğer bunlar olmuyorsa o zaman evlatlık müessesi olur mu? Evet alınır, bakılır, ama evlatlık müessesesi yok.
İslamiyet'te mahremiyet nasıl oluşur? Ya hısımlıkla ya süt yoluyla ya da kan bağıyla oluşur. Allah buyuruyor ki siz babaları ölmüş olsa da onları babalarıyla çağıracaksınız. Birisi sokakta birini görse, 'Ben senin baban olayım' dese bu şekilde akrabalık oluşamaz. İslamiyet bunu reddediyor.
'FATİH ALTAYLI KURAN'A SÖVÜYOR'
Peki, Diyanet de bunu söyleyince siz neler düşünüyorsunuz? 'Pornoyla yatıyorsunuz kalkıyorsunuz, zihninizde bu var' diyen bu adam, Fatih Altaylı denilen gazeteci, esasında Kur'an-ı Kerim'in bu ayetini inkâr ediyor, reddediyor, Kur'an'a sövüyor. Fatih Altaylı, sen inanmayabilirsin, sen kafir olabilirsin, bu noktada bir özgürlüğün var ama Kuran'a sövme özgürlüğün yok. Bunu yapamazsın… Bu topraklarda Kur'an'a sövemezsin.
PAKİZE SUDA'NIN YATAK ODASI YAZISINI OKUMASINI ÖNERDİ
Bak, ahlaksızlıkla Müslümanları itham ediyorsun. Pakize Suda'nın yatak odaları yazısını okursan, kendi mahallende nelerin olduğunu anlarsın. Bu ahlaksızlıklardan sonra sana diyorum ki; 'Kur'an’a sövdüğüne göre İslam’ın çocuğu olamazsın, kilisenin hukuku var, kilisenin çocuğu olamazsın. Fatih sen kimin çocuğusun?"
Editörün notu: Diyanet, bu haberde atıfta bulunulan sözleri sonrası soruşturma başlatarak Ekim 2017'de Şenocak'ı açığa almıştı. Üç ay süren soruşturma sonu Sinop İl Müftülüğü'ne eğitim uzmanı olarak atanan Şenoacak, tenzil-i rütbe olarak yorumlanan bu karar sonrası Şubat 2018'de görevinden istifa etmişti.
DİYANET, 'DEPREMZEDE EVLATLIK' AÇIKLAMASININ ARKASINDA DURDU AMA SAYFAYI SİLDİ
Söz konusu ifadelerin bulunduğu sayfa, sosyal medyada yükselen tepki üzerine silinmişti. Ancak Diyanet, yayınladığı mesajla açıklamanın arkasında durmuştu:
"Merhamet Peygamberini örnek alarak, depremzede bir çocuğu sahiplenmek, ona kol kanat germek engin bir ahlaki meziyettir. Dinimiz açısından dikkat edilmesi gereken tek husus, konunun hukuki zeminine özen göstermektir. Mesele bu kadar açık iken, konuyu saygısız bir yaklaşımla bağlamından kopartarak çirkin çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, iyi niyetle asla bağdaşmayan bir tutumdur. Büyük bir felaketi yaşadığımız, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz ve hep beraber yaralarımızı sarmaya yoğunlaştığımız şu günlerde bu tür yakıştırma ve yaklaşımların kimsenin iyiliğine hizmet etmediği açıktır."