İş Güvenliği Raporu Ortaya Serdi: Fernas İşçileri Ölümle Burun Buruna Çalışıyor!
Günlerdir çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylemde olan Fernas işçileri, sendikalı oldukları için işten atıldı. Maden için hazırlanan iş güvenliği raporu, işçilerin can güvenlikleri olmadan, resmen ölümle burun buruna nasıl çalıştırıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Manisa Soma’da bulunan ve AKP'li vekile ait Fernas Madencilik’te çalışan işçiler, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına ve düşük ücretlere karşı mücadele başlatmış, sendikaya üye oldukları için işten atılmıştı. İşçiler seslerini duyurmak için Ankara'ya yürüdü.
T24 yazarı Çiğdem Toker, "Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nın X hesabında sabitlenmiş mesajı gördünüz mü? Soma havzasında Fernas şirketinin madencilik yaptığı alandaki çalışma koşullarını belgeleyen videolardan söz ediyorum. Günlerdir Soma’dan bu tarafa çıplak ayakla yürüyen ve dün de TBMM’ye gitmek için bir kez daha uzun bir mücadele veren işçilerin çalışma ortamı kabus gibi." diye yazdı.
İŞ GÜVENLİĞİ RAPORU KORKUTUCU
"Videoları izlerken Orta Çağ döneminden sahneler sanabilirsiniz. Yanılmanızı önleyecek ayrıntı ise elektrik kablolarında. İşçiler yerin onlarca metre altında kesintisiz biçimde akan yer altı sularının oluşturduğu gölcüklerde, sırtlarına kadar su içinde elektrik akımı geçen kablo ve ekipmanlar ile çalışıyor. Bu kadar tehlikeli bir çalışma ortamında, gaz kaçağı ve elektrik çarpma riskine karşın önlem alınmadığı belirtiliyor ki, zaten 43 işçinin bugün 47. güne giren direniş ve yürüyüş mücadelesinin temel gerekçesini de İSİG (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği) koşullarının sağlanmayışı oluşturuyor." ifadelerini kullanan Toker, "Bağımsız Maden İş Sendikası, neden bu kadar zorlu bir çaba içine girdiklerini, 'Bir Daha 301 Olmasın Diye' başlıklı kapsamlı bir raporla kamuoyuna duyurdu." diye yazdı ve şunları kaydetti:
12 başlıkta özetlenen sorunlar, özetle şöyle sıralanıyor:
Yeraltı madenciliğine hakim olmayan bir anlayışla çalışma yapılıyor
Tünel işleri ile yeraltı kömür madenciliğinde galeri açma işleri teknik ve güvenlik olarak birbirinden farklı çalışmalardır. Hazırlık faaliyeleri Fernas’ın asıl alanı olan inşaat sistemleriyle hazırlık faaliyetleri sürdürülmüştür. NATM (New Austrian Tunneling Method) olarak bilinen yöntemle ilerlenmektedir.
Yeraltında kullanılmaması gereken araçlar
Kömür ve kükürt ocaklarında, benzinli lokomotiflerin ve benzinle çalışan araçların kullanılması yasak. Egzoz gazları tehlikesine karşı, uygun sistemler kullanılması zorunlu Fernas’a ait maden ocağında taşıma işlemleri konveyör bant sistemiyle değil; loder, kamyon vb. araçlarla yapılmaktadır. Bu araçlar mazotla çalışmaktadır ve yeraltında kullanılabilmesi ancak çok sıkı denetime tabi tutulması ile mümkündür. Ancak burada kullanılan araçlarda böyle bir filtre sistemi yok.
Suyun içinde elektrik akımına kapılarak toplu ölüm riski
Toplu ölüm riski ortaya çıkaran etkenlerin başında, elektrik sistemleri ile yer altı suyunun bir arada bulunmasından dolayı gerekli tedbirlerin alınmaması gelmektedir. Yeraltındaki robot ve jumbo enjeksiyon makineleri 400 V elektrikle çalışmaktadır. Denetime gelineceği öğrenildiğinde bu bağlantı jakları, üstüne branda geçirilerek saklanmaktadır.
Gaz ölçüm ve izlemedeki ihmalkarlık ve manipülasyon sebebiyle toplu ölüm riski var
Galeride ilerlemenin yapıldığı noktada (en fazla10-15 metre uzaklıkta) olması gereken gaz algılama sensörleri (metan, karbonmonoksit) 250-300 metre geride yer almaktadır. Metan gazı ile ilgili risk metan sensörü üzerinden tespit edilene kadar çoktan iş işten geçmektedir.
Yetersiz işçi sayısı
Elektrikçi sayısı çok az olduğundan, trafo bağlanması ya da kaldırılması gerektiğinde elektrikçi olmayan işçiler bu işi yapmaya zorlanmaktadır. Sondajcılara monoray rayı döşetilmesi, enjeksiyon yaptırılması vs. gibi yalnızca elektrikçilerle ilgili değil her işçiye uzmanlığı olup olmamasına bakılmaksızın her işin yaptırılması olağan bir çalışma haline getirilmiştir.
İşçiler emniyetsiz çalıştırılıyor
Jumbo, loder, manito, GAM (Galeri Açma Makinesi) gibi araçların üzerinde yüksekte çalışılmaktadır. Püskürtme beton kullanıldığından açık iskele sistemi yoktur. İşçiler emniyet kemeri önlemi alınmadan çalışmaya zorlanmaktadır.
Toz emici aletler olmadığı için solunum sorunları riski var
Yeraltı kazı tahkimat çalışmalarında kullanılan araçların üzerinde, toz emici bulunması, tozu çekmesi ve arkasında bulunan tankın içindeki suya verip ortamdaki tozlu havayı temizlemesi gerekmektedir. Ancak burada toz emici hiç yoktur. Daha önce görüntülerini paylaştığımız göz gözü görmeyecek düzeyde tozlu ortam bu tedbirsizlik sebebiyle meydana gelmektedir.
Yeterli koruyucu ekipman verilmiyor
Burası aynı zamanda tehlikeli kimyasal madde ile çalışılan bir maden ocağıdır. Tehlikeli kimyasalın solunum, sindirim ve cilt yolu ile vücuda girmesi engellenmelidir. Ancak kimyasalcılara pahalı olması sebebiyle yeterli kişisel koruyucu donanım dahi verilmemektedir, verilenler de KKD standartlarına uygun değildir. Kimyasal eldiveni yerine bulaşık eldiveni benzeri bir eldivenle kimyasal işlemler yapılmaktadır. Kullanılan eldivenler yırtılarak kimyevi maddeleri sızdırmaktadır.
Çoğu zaman gözlük, tulum vb. ekipmanlar İş Sağlığı ve Güvenliği yöneticileri tarafından aynı gerekçelerle sipariş edilmemektedir. Kimyevi madde uygulanan alanın kapatılması amacıyla kullanılan malzemelerin kalitesizliği sebebiyle açılma yaşanmış, madde kimyasalı uygulayan işçinin üzerine dökülerek saçlarına yapışmıştır. Bu işçi, işyeri hekimine ve yöneticilere danıştığında “Gözünde bir şey yoksa devam.” cevabını almıştır ve iş kazası raporu düzenlenmemiştir.
Yeraltı trafiğinde kullanılan araçların durumu ve önlem alınmadığı için ölüm riski var
Yeraltına insan nakli kamyonla veya pikaplarla yapılmaktadır. Araçların genelde fren sistemlerinde sorunlar olduğundan yeraltında trafik kazaları olmaktadır.
Bu araçları kullanan usta şoförler sırf kimseye zarar vermeden aracı durdurabilmek için sık sık duvarlara vurarak ve sürterek durmak zorunda kalmaktadır. Bu izler duvarlarda ve araçlarda rahatça görülebilir. Yeraltındaki trafiği düzenlemek için ise sadece hız tabelaları vardır, yön ve araç geçiş güzergahlarını gösteren tabelalar yoktur.
ATEX olarak bilinen Exproof (alev sızdırmazlık) sertifikasız aletler kullanıldığı için patlama riski var
Yeraltında kullanılan bütün makine ve ekipmanların ATEX (alev sızdırmazlık) belgeli olması gerekir. Bu, metan ya da parlayıcı herhangi bir gazla temas halinde patlama olması riskini ortadan kaldırır. Ancak burada kullanılan enjeksiyon makinelerinin motorları ATEX sertifikalı değildir.
İşi hızlandırmak için yetersiz tahkimat kurulması sebebiyle göçük riski var
Yeraltında ilerleme sırasında galeride bazı noktalarda baskı ve kabarma olmaktadır. Bu noktada hızlıca ve daha kuvvetli bir tahkimat alınması gerekir. 7. irtibatın altında (2860. metrede başlayıp 2910. metreye kadar olan alanda) baskı, kabarma ve su sebebiyle tahkimat acilen dar kesit olarak alınmıştır. Bunun düzeltilmeden ilerlenmesi göçük riski doğurmaktadır. İşçiler bu konuda işveren vekilini uyarmıştır ancak sonuç alamamıştır.
Su basması sonucu ölüm riski var
Yumuşak zeminde açılan boşluğun tahkimatı hemen yapılarak (genelde 1 metre) ilerlenmesi gerekirken 5 metre tahkimatsız ilerleme yapıldığından göçük oluşmuş ve yoğun pasa (şlam) ve su geliri olmuştur. Buraya tahkimatın geç kurulmasından dolayı gelen pasa ve su, ocağı 4 kez su basmasına sebep olmuştur. İşçilerin tanıklığı ilerlemedeki bu tedbirsizlik sebebiyle, tahkimat alınan yerde bir kişinin kalması halinde, o kişinin cenazesine dahi 3 ay sonra ulaşılabileceği yönündedir. Çünkü bu su baskınının temizlenmesi dahi 3 ay sürmüştür. Bu şekilde çalışmanın tek sebebi, işin hızlandırma arzusudur.
AKP'Lİ NASIROĞLU İDDİALARI REDDETMİŞTİ
AKP'li Nasıroğlu, geçen hafta TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek, dezenformasyonlar yapıldığını söylemişti. İş disiplinine uymayan bir grup işçinin akitlerinin feshedildiğini, yasal haklarının ödendiğini, bu işlemin sendikalı olmalarıyla ilgisi bulunmadığını, arka planda marjinal grupların işçileri işyerine karşı kışkırttığını söyleyen Nasıroğlu, “Burada beş yıldır çalışılmış bir tane ölümlü iş kazası yok. Sanki burada yer altına işçi kıyımı yapılıyor. Külliyen yalan.. Bu yalanlar üzerine sosyal medyada bizi sindirmeye çalışıyorlar. Bize parmak sallıyorlar. Biz o parmak sallayanlara boyun eğmeyiz.” ifadelerini kullanmıştı.