11 yıl süren işe iade davası: '3 ayda sonuçlanması gerekirdi...'
Uzun yıllar emek verdiği işyerinden 2010 yılında çıkarılan Musa Şahin’in işe iade davasında 11 yılın ardından sona gelindi. Lehte verilen kararlar Yargıtay tarafından onanırsa Şahin, işine yeniden kavuşacak.
Uzun yıllar emek verdiği işyerinden 2010 yılında çıkarılan Musa Şahin’in işe iade davasında 11 yılın ardından sona gelindi. Lehte verilen kararlar Yargıtay tarafından onanırsa Şahin, işine yeniden kavuşacak.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, Ankara’da Verem Savaş Derneği’ne ait birimde 11 yıl görev yapan Musa Şahin, 2010 yılında işten çıkarıldı. İşten çıkarılma nedeni olarak ise birimin Ulus’tan Çukurambar’a taşınması ve Şahin’in çalışacağı pozisyonun bulunmaması gösterildi.
Şahin, Ankara 8. İş Mahkemesi’nde dava açtı. İş akdinin sona ermesinin ardından çok sayıda kişinin işe alındığını ve feshin geçersiz olduğunu belirten Şahin, işe iade talebinde bulundu.
Mahkeme, Şahin’i haklı buldu ve davayı kabul etti. Temyiz edilen dosya Yargıtay’a gitti. Yargıtay ise verilen kararı bozdu. Yerel mahkeme bu kez davayı reddetti. Yargıtay ise bu kararı onadı. Dört yıl süren sürecin ardından Şahin ve avukatı hukuk mücadelesinden vazgeçmeyerek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptı.
Yüksek Mahkeme, Şahin’in makul süre, gerekçeli karar ve adil yargılama haklarının ihlal edildiğine hükmederek yeniden yargılamaya hükmetti. Şahin’in tazminat talebi ise reddedildi. Dosya bir kez daha Ankara 8. İş Mahkemesi’ne gitti. Mahkeme bu kez davayı kabul etti. Karşı taraf yine dosyayı temyiz etti ve dosya bir kez daha Yargıtay’a gitti. Şahin şimdi Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyor.
‘3 AYDA SONUÇLANIRDI’
Şahin’in avukatı Eray Toprak, işe iade davalarının ivedilikle çözümlenmesi gereken davalar olduğuna dikkat çekti. Avukat Toprak, davaya ilişkin şu bilgileri verdi: “Davamızın açıldığı tarihte yürürlükte olan usul kanunu gereğince, en fazla 3 ay içinde sonuçlandırılması gerekiyordu. 11 yıldır kesin sonuca ulaşabilmiş değiliz. Davada verilen ilk karar lehimize oldu, fakat Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma üzerine yapılan yargılamada, müvekkilim haksız bulunarak dava gerekçesiz bir şekilde reddedildi ve Yargıtay bu kararı, 2014 yılında onadı. 2014 yılında son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, müvekkilimin adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini iddia ettik. İddiamız, Anayasa Mahkemesi tarafından haklı bulunarak 2019’un mayıs ayında ihlal kararı verildi. İhlal kararı doğrultusunda yeniden yargılama yapan yerel mahkeme, müvekkilimin iş akdinin feshinin geçersiz olduğuna 2020 Aralık ayında karar verdi. Dosya şu anda yeniden Yargıtay’da. Müvekkilim hâlâ hakkını alabilmiş değil. Ayrıca uzun yargılama sebebiyle tazminat komisyonuna başvuru yaptık. Fakat halen sonuçlanmadı.”