12 akademisyenden KHK’li ihraçlar raporu
TİHV Akademi, KHK ile ihraç edilen 12 akademisyenle birlikte akademi üzerindeki baskıları inceledi.
TİHV Akademi, KHK ile ihraç edilen 12 akademisyenle birlikte akademi üzerindeki baskıları inceledi. Çalışmayı yapan akademisyenlerden Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, “Yapılan hukuksuzlukların akademi üzerinde yarattığı tahribatı anlamaya çalıştık” diye konuştu
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Akademi, mevcut siyasal baskının Türkiye akademisi üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlayan iki rapor yayımladı. Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen 12 akademisyenin yaptığı çalışmada ‘Üniversitenin Olağanüstü Hali: Akademik ortamın Tahribatı Üzerine Bir İnceleme’ ve ‘Akademisyen İhraçları: Hak İhlalleri, Kayıplar ve Güçlenme Süreçleri’ isimli raporda Olağanüstü Hal’de (OHAL) ihraç edilen akademisyenlerin maruz bırakıldığı hak ihlalleri ve bunların travmatik etkileri ile sendikalı olma durumları ele alındı. Araştırma, İzmir’de ihraç edilmiş bir grup akademisyen ile yürütüldü.
Araştırma ihraç edilen Barış Akademisyenleri ile başka sebeplerle ihraç edilen akademisyenler incelendi. 244 kişi üzerinde hazırlanan araştırma Ağustos 2018-Temmuz 2019 arasındaki on bir aylık süre içinde gerçekleştirilirken 50 imzacı akademisyen ve 43 diğer sebeplerle ihraç edilen akademisyenlerle derinlemesine görüşme yapıldı.
153 KİŞİ İŞİNE İADE EDİLDİ
Raporda ihraç edilen toplam akademisyen sayısı 6 bin 81, ihraç edilen toplam Barış Akademisyeni sayısı 407, İade edilen toplam Akademisyen sayısının da 153 olduğu belirtildi.
Raporda, üniversitelerden KHK’lerle ihraç edilen akademisyenlerin illere, üniversitelerde ve unvanlara göre yayılımına yer verildi. Raporda, ihraç edilen ve işine iade edilen akademisyen sayılarının bazı illere göre dağılımı şu şekilde:
İhraç edilen akademisyen sayılar ve çıkartılan KHK’ler ise şöyle:
>>657 sayılı KHK; 2 bin 357
>>675 sayılı KHK; bin 260
>>677 sayılı KHK; 239
>>679 sayılı KHK; 632
>>686 sayılı KHK; 332
>>689 sayılı KHK; 484
>>692 sayılı KHK; 302
>>693 sayılı KHK; 121
>>695 sayılı KHK; 105
>>697 sayılı KHK; 60
>>701 sayılı KHK; 199
Çalışmayı yapan akademisyenlerden biri olan, Ege Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen Nilgün Toker Kılınç, araştırmada ihraçlarla beraber ‘Akademik ortama ne oldu?’ sorusuna yanıt aradıklarını söyledi. Araştırmada ihraç edilen akademisyenlerin ne gibi travmalar yaşadıklarını incelediklerini aktaran Kılınç, “Bu araştırmaların ilki ‘Akademik ortama ne oldu?’, ikincisi de ‘Akademisyenlere ne oldu?’ araştırmasıydı. Akademik ortama ne oldu, dediğimizde ‘tahribat’ kelimesini uygun bulduk. Akademisyenler ihraç edildikten sonra akademik ortama ne olduğu, rektörlerin iktidarla işbirliği ve hukuksuz soruşturmaların açılmasının yarattığı tahribatı anlamaya çalıştık” dedi.
Hem akademik özgürlük hem de akademik etkinlik bakımından üniversitelerin tahrip olduğunu düşündüklerinin altını çizen Kılınç, “Akademik özgürlüğü ortadan kaldıran yeni düzenlemelerle beraber akademinin ne anlama geldiğini anlamaya çalıştık. İkinci kısımda ise ihraçlarla beraber ortaya çıkan hak ihlalleri, yaşadıkları travmatik etkilerle ne tür güçlenme stratejileri var sorularını yanıt aradık. KHK ile ihraç edilenlerin çoklu ve sürekli bir hak ihlalleri sürecine, insanlık dışı muameleye kadar giden ayrımcılığa ve dışlamalara maruz bırakıldıklarını anlamaya çalıştık” diye konuştu.
DAYANIŞMACI BİR ÇALIŞMA
Araştırmanın kendileri için bir arada olmak ve düşünmek anlamına geldiğini belirten Kılınç, şunları söyledi: “Birlikte bir şey yapmanın bizi güçlendirdiğini de söyleyebilirim. Akademik bilginin toplumsal meselelere müdahale etme tarzının nasıl olması gerektiğine ilişkin bir kazanım olduğu kanaatindeyim. Dayanışmacı bir etkinlik olarak bu çalışmayı ortaya koyduk. Bu araştırma şu bakımdan da önemli; hiçbir şeyi unutmayacağımıza dair kayıt tuttuk.”