14 yıllık öğretmen KHK'lı Aslan Durman'ın ardından...
Viranşehir'de geçtiğimiz Pazar günü inşaat enkazının altında kalarak can veren KHK'li Aslan Durman, 14 yıl boyunca öğretmenlik yaptı. Durman'ın ardından bir engeli iki çocuğu, ailesi ve arkadaşları kaldı.
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde, tadilat halindeki iki katlı evin çökmesi sonucu enkazın altında kalarak hayatını kaybeden KHK’yle ihraç edilen Aslan Durman 14 yıl boyunca öğretmenlik yaptı. İhraç edildikten sonra tarlada çalıştı, engelli çocuğuyla ilgilendi, her KHK’li gibi psikolojik sorunlar yaşadı. Durman’ın ardından ise sevdiği bağlaması kaldı.
‘BOĞAZIM DÜĞÜMLENDİ’
Viranşehir’in Göktepe mahallesinde geçtiğimiz Pazar akşamı iki katlı evde işçilerin çalıştığı sırada çökme meydana geldi. Olay yerine gelen ekipler, enkaz altından Aslan Durman’ın cansız bedenini çıkardı. Olayın ardından haber ajansları ‘Kalıp ustası Aslan Durman’ın cansız bedeni enkaz altından çıkarıldı’ dedi. Enkaz altında kalan ve hayatını kaybeden ise 14 yıllık öğretmen Aslan Durman’dı… Haberi alan Durman’ın arkadaşları hastaneye akın etti. Ölüm haberini alanlardan biri de Durman gibi KHK ile ihraç edilen Saadet Aydoğan oldu. “Haberi duyunca boğazım düğümlendi” diyor Aydoğan.
AİLENİN EN BÜYÜK ÇOCUĞU, ENGELLİ BABASI…
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre Durman, Mardin ve Şanlıurfa’nın birçok ilçesinde öğretmenlik yaptı. Durman da birçok meslektaşı gibi Olağanüstü Hal’le birlikte yayımlanan KHK’lerle ihraç edilen on binlerce Eğitim Sen’li meslektaşlarından biri oldu. Durman ailenin en büyük çocuğu ve iki çocuk babasıydı. Durman’ın en küçük çocuğu ise engelli. İhraç süreci kendisini en çok bu konuda etkiledi. Çocuğuna bakmalı, ailesine yardım etmeliydi. Bu yüzden tarlada çalıştı, ailenin yükünü aldı. Zaman buldukça da eline sazını alır arkadaşlarına türkülerle eşlik ederdi…
Kendisi gibi KHK ile ihraç edilen Viranşehir SES Şube Eşbaşkanı Saadettin Aydoğan, Durman’la en çok vakit geçiren isimlerden biri. Aydoğan, arkadaşı için şöyle diyor: “Birçok yerde görev yaptı. Öğrencilerini çok sever, bilimsel, laik eğitimi savunurdu. Kendisi de ailesi gibi demokrat bir insandı. Ailesinin en büyük çocuğuydu. Ailesi de hep çiftçilikle uğraşıyordu. Ailenin bütün yükünü o üstleniyordu desem yanlış olmaz. İhraç edildikten sonra da bu yükü sırtlamaya devam etti. Yorulmak nedir bilmez, ailesinin her sorununa koşuyordu.”
‘GÖREVE İADE EDİLECEĞİNE OLAN UMUDUNU YİTİRMİŞTİ’
Durman, kendisi gibi ihraç edilmiş kişilerin yanına gittiğinde ‘Niye ihraç edildim?’ sorusunu sorar ve haksızlığa maruz kaldığını anlatırdı. Aydoğan’ın anlattığına göre Durman göreve iade edileceğine olan umudunu artık yitirmişti: “Arkadaşım şu an kendi görevini yapıyor olsaydı bugün ölmeyebilirdi. Okulda öğrencileriyle birlikte olurdu, ya da kursta olurdu. Ölümü tesadüf değil. Öğretmenlik yaparken inşaatla ilgilenmiyordu. Ölümüne neden olan durum ihraç edilmiş olması…”
Aydoğan son olarak, “Hepimiz ne olacağımızı ve ne yaşayacağımızı bilemiyoruz” diyerek bizimle Durman’ın sanatçı Sevinç Eratalay’dan ‘Ertuğrul’a ağıt’ şarkısını bağlamayla seslendirdiği videoyu paylaştı.
‘ÜYELERİMİZİ SÜRGÜN VE İHRAÇLA TERBİYE EDEBİLECEKLERİNİ SANDILAR’
Şanlıurfa Eğitim Sen Başkanı İsmail Tutal da ihraç edilen üyeleri ve Aslan Durman’la ilgili şunları söyledi:
“15 Temmuz darbe girişimini ‘Allah’ın lütfü’ olarak gören iktidar kendisi gibi düşünmeyen gazetecilere, siyasetçilere, derneklere sendikalara kısacası toplumun tüm muhalif kesimlerine ve tüm demokratik yapılara hukuksuzca yöneldi. Bilimsel, laik, anadilinde eğitimi savunan, tarihteki bütün darbelere karşı duran, bedel ödeyen, sendikal alanda en çok kazanımı olan sendikamız Eğitim-Sen’e de yöneldiler. Üyelerimizi açığa alma, sürgün ve ihraçlarla terbiye edebileceklerini sandılar.”
‘ADAR’I, EYLÜL’Ü BÜYÜTECEKTİ’
“Üyemiz, yoldaşımız Aslan bin 600’ü aşkın ihraç üyelerimizden biriydi” diyen Tutal, “KHK zulmüne maruz kaldığında 26’sında gencecik bir eğitim emekçisiydi. Hayata dair planları vardı. Adar’ı büyütecekti. İhraçken aileye katılan kızları Eylül’ü büyütecekti. Eylül adında kızı doğuştan hastaydı. Onu ülkenin en iyi doktorlarına götürecekti. Ne yapıp edip Eylül’üne Dünya denilen zulüm cenderesinde yaşam alanı açacaktı” dedi.
İhraçların hukuksuz olduğunu belirten İsmail Tutal, şöyle devam etti:
“KHK rejimine imza atanlar ve onu yaşatanlar bunca yıllık emekle birlikte hayallerini ve çocuklarının geleceğini çaldılar çünkü KHK’lar hukuksuzca onu işinden etti. Aslan hoca yılmadı. Boyun eğmedi. Onuru ile ekmeğini kazanmak için baba yadigarı köyünde çocuklarının geleceğini inşa ederken enkaz altında kaldı. Buna sessiz kalanlar enkaz altında kaldı. Zulme sesiz kalanlar enkaz altında kaldı. Ve o akşam insanlık enkaz altıda kaldı. Mezopotamya ovasının asil çocuğunu unutmayacağız.”