140journos’un kurucusu: Para kazanamayan bir gazeteci varsa problem kendisindedir
140journos’un kurucusu Engin Önder, "Herkesin özgür düşünceyi aradığı şu dönemde Türkiye’de para kazanamayan bir gazeteci varsa problem kendisindedir" diye konuştu.
140journos’un kurucusu Engin Önder, "Herkesin özgür düşünceyi aradığı şu dönemde Türkiye’de para kazanamayan bir gazeteci varsa problem kendisindedir" diye konuştu.
Newslabturkey.org'dan Gonca Tokyol ile bir söyleşi gerçekleştiren Önder'e göre gazeteciliğin okulu olması gereken Türkiye, medyada olmak isteyenler için çok "iyi bir laboratuvar".
Önder, çok konuşulan 'Ali Babacan' videosu hakkında ise şöyle konuştu:
Her zaman tartışmalıydı 140journos, Babacan belgeseliyle başlamadı. Her zaman kararlarıyla, tercihleriyle eleştirilmiş (ürkülmüş belki) bir yerdi. Babacan işindeki kreatif kapasiteyi alıp biz kötü niyetli bir şekilde kullanmak istesek kullanabiliriz, bunun korkusunu insanların duyması çok normal. Bu endişeler vardı hep ama hiçbir zaman yanlış bir şey, kötü niyetli bir şey yaptığımızı düşünmüyorum.
Ali Babacan videosuyla ilgili yazışmamızda da Faruk Bildirici, “Çok iyi niyetlisiniz, samimisiniz. Sadece bunları bir abiniz olarak söylüyorum” gibi bir noktaya geldi. Bildirici gerçek bir gazeteci; herkes, “Babacan işi PR” diye konuşurken yazan tek kişi bize. Bir de Emre Kızılkaya yazdı işte o kadar. Bunun dışında kimse bizimle iletişime geçip şu soruyu sormadı: “Abi bu PR mı? Ben bunları duydum, muhatap olarak sormak istiyorum.” Milyonlar izledi, herkes konuştu, iki kişi sordu. Çok üzgünüm, çok üzgünüm bunun için.
Faruk Bey’e ilk mesaj yazarken dedim ki, “Bunu soran ikinci kişisiniz, çok teşekkür ediyorum. Bütün bildiklerimizi anlatalım. Hayır bu bir PR değil, bunu şöyle şöyle yaptık, bu yüzden böyle gözükmüş olabilir ama gerçekte böyle değil”. Babacan ekibiyle olan yazışmalarımız Allah’tan yazılı ve çatır çatır nasıl yayınımızı müdafaa ettiğimiz yazılı kaynaklarda, mailleşmelerimizde var. Ben onlara güvendiğim için sesimi gür çıkarıyorum.
Ali Babacan’la mesela kimse o kadar vakit geçirmediği için de tuhaf geliyor sanırım insanlara. Sinema kamerasıylaydık bir de, bu bana çok büyük bir etken gibi geliyor.
Devamını okumak için tıklayın.