"15 yıldır hak mücadelemiz sürüyor, evdekiler vazgeç diyor"

Abone ol

Uzel Makina işçileri, 20 yılı aşkın süredir çalıştıkları fabrikadaki tazminat hakları için 15 yıldır mücadele ediyorlar. Rami'deki fabrika önünde 727 gündür nöbet tutan işçi, "Çocuklar, hanım ‘artık vazgeç’ diyor ama hak aramaktan vazgeçilmez" diyor.

GERÇEK GÜNDEM - FİLİZ GAZİ /

Uzel Makina işçileri, 20 yılı aşkın süredir çalıştıkları fabrikadan alamadıkları tazminat hakları için Nakliyat-İş öncülüğünde Rami'deki Uzel Makina Fabrikası önünde eylemdeler. Tazminatları verilmeyen 2200 işçinin direnişleri bugün 727. gününde.

2008 yılında kapanan Uzel Makina Fabrikası uzun bir dönem özel güvenlik tarafından korundu. İki ay önce yıkılan fabrikanın enkazı henüz kaldırılmış değil. Büyük bir alanı kapsayan molozların hemen önünde büyük harflerle yazan “Burada eylem var” afişi ise haklarını arayan işçilerin inadını, sabrını gösterecek nitelikte ilginç bir kare veriyor.

Fabrikanın işçi tarihi açısından da önemi büyük. 1970 yılında 15- 16 Haziran işçi direnişine de ses veren aynı fabrikanın işçileriydi. 1 Mayıs 1977 katliamında yaşamını yitiren iki işçi de bu fabrikada çalışan işçilerdendi. 12 Eylül sonrasında ise fabrikaya Türk- Metal Sendikası ayağını basıyor.

727 GÜNDÜR, 24 SAAT, DÖNÜŞÜMLÜ OLARAK NÖBET TUTULUYOR

2008 yılında fabrikanın sahibi olan Ahmet Uzel vefat ettikten sonra miras anlaşmazlığı sebebiyle iflasa sürüklenen fabrikada çalışan işçilerin maaşları aylarca verilmedi. 1500’ü mavi yakalı, 700’ü beyaz yakalı 2200 işçi tazminat hakları verilmeden işten atıldı. O gün başlayan mücadele bugüne getirildi.

727 gündür, fabrika önünde kurulan barakada, 24 saat dönüşümlü olarak nöbet tutuluyor. İşlek anayol kenarındaki fabrika enkazının yanındaki küçücük barakada uğultu seslerine bir zaman sonra alışılıyor. Çay için küçük bir tüp, masa, sandalyeler olan kulübe küçük bir ofisi andırıyor. Masanın arkasında Mustafa Kemal’in tablosu bile var.

“AİLEM DE ‘ARTIK VAZGEÇ’ DİYOR”

Emin Aygör, 23 yıldır çalıştığı fabrika kapandıktan sonra tazminat hakkını alamayan işçilerden biri. 15. yıla giren hak mücadelesini şöyle anlatıyor:

“Burası kapandıktan 6 ay sonra emekli oldum. Tazminat hakkımı alamadım. 2008 yılında alacağım para 52 bin 400 TL’ydi. Bizim oturduğumuz semtte o paraya rahat bir daire alabilirdim. Şimdi faizi ile para 90 bin TL civarında oldu. Verilecek paranın değeri kalmadı. Diyelim ki buradan hakkımızı alamadık ama vicdanım rahat olacak. Arkadaşlarımla beraber bağırdık çağırdık, oturduk sohbet ettik, mücadele verdik, hiç olmazsa bir şey yaptık.

Geçenlerde Mersin’den kızım geldi. Dönüşlerinde damat da o da ‘hadi baba, sen de gel’ dediler. ‘Eylem var’ dedim. Onlar da ‘Bitmedi mi? Artık vazgeç’ diyorlar. Kimi köyüne gidiyor, kimi çalışıyor. Zaten kala kala eylem yapan kaç kişi kaldık. Biz emekli olduğumuz için çalışmıyoruz ama çalışması gereken arkadaşlar var.”

“METİN KÜLÜNK GELDİ, ‘REİS’E ULAŞTIRACAĞIM’ DEDİ”

Aygör, eylemlerine destek için gelen siyasiler olduğunu da ekliyor:

“Ak Parti’den kimse gelmedi. Sadece İstanbul seçimlerinden önce Metin Külünk geldi. Dosya istedi, ‘Reis’e ulaştıracağım’ dedi ama hiçbir şey çıkmadı.

CHP’li vekiller, İYİ Parti’li vekiller de geldi ama yapabilecekleri bir şey yok sanırım. Yargıya, Çalışma Bakanına ‘niye böyle’ diyemiyorlar çünkü hükümetin içinde değiller. Tayyip Erdoğan istese bizim olayımızı bir günde çözer. Buradaki işçilerin hiçbirinin sabıkası yoktur. 15 yıl önce burada alacağımız kaldığı için burada eylem yapıyoruz. ‘Hükümet uyuma, işçiye sahip çık’ diye slogan attığımız zaman yanlış anlaşılıyoruz.”

“BABALARININ MEZARI BURADA, OTLARINI TEMİZLEDİK”

Cavit Bozkurt, fabrikanın 23 yıllık çalışanıydı. Konuşmasından yaşadıklarına iyi niyetli bir yerden baktığı anlaşılıyor:

“Bize verecekleri parayla şimdi hiçbir şey alamayız. Patronlar yalılarında oturuyorlar. Babaları ölünce böyle oldu. Rahmetlinin mezarı burada. Mezarına gittik, dua okuduk, otlarını temizledik.”

Bozkurt’un ailesi de 15 yıldır süren hak mücadelesinden artık vazgeçmesini istiyor. “Kızım gelmişti bugün, nereye gidiyorsun dedi, nöbete dedim. ‘Bitmedi mi artık’ dedi. Bu hak davası, biz gitmezsek, o gitmezse kim gidecek.”

Barakanın etrafı afiş ve pankartlarla çevrili. Türk- Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak’ın fotoğrafına bakarak “2008 yılında namus, şeref sözü verdi. Masaya çıkıp, hakkınızı alacağız dedi. Bizi sattı af edersin” diyor Cavit Bey. Birkaç saniye Kavlak’ın fotoğrafına bakıyoruz.

“Bu da kızı, annesi, oğlu” diyor. Bu sefer iki kadın, iki erkeğin olduğu afişe bakıyoruz. Kadınlardan biri kürklü, dördü de gülümsüyor. Afişte şu yazıyor: “Kim bunlar? 1500 işçinin alın terine çökenler yalılarda yaşayanlar” yazıyor. Fotoğraftakiler, vefat eden patronun ailesi.

100 DÖNÜMLÜK ARAZİYE ÇÖKÜLDÜ

DİSK'e bağlı Nakliyat İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, öncelikle Türkiye’deki sendikal hareketin işlevi açısından Uzel Makina Fabrikası işçilerinin bunca yıllık mücadelesinin turnusol olduğunu vurguluyor: “Ortada 2200 işçinin gasp edilmiş hakkı var ve konfederasyonlar, sendikalar bu konuda sessiz kalmaya devam ediyorlar.”

Küçükosmanoğlu, fabrika arazisine bir operasyon sonunda “çöküldüğünü” şu sözlerle ifade ediyor:

“Arsa, 2019’da 223 milyona Vera Varlık’a ihale ile satıldı. Önder Uzel buna itiraz etti. İhale iptal oldu. İstinafa gidildi. İstinafta, Önder Uzel davadan feragat etti. İşbirliği olduğunu düşünüyoruz. Sonrasında arazi Boğaziçi Varlık Yönetim’e devredildi. Araziyi en son devralan şirket RAMS İnşaat. Buraya konutlar inşa edilecek. 100 dönümlük bir araziye çökülmesi ciddi anlamda bir operasyon. Toplam 2200 işçinin tazminat hakkı verilmedi, direnen 150 civarında makine işçisi var. Onların tazminatlarının alınması ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor, sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Aksi takdirde projenin hayata geçmesine izin vermeyeceğiz.”

Konutları inşa eden şirketin, internet sayfasına baktığımızda ise şunlar yazıyor:

“RAMS Global, şirketleri RAMS Kazakistan ve RAMS Türkiye aracılığıyla başta inşaat ve gayrimenkul olmak üzere, sağlık ve mobilya sektöründe de çeşitli projelere imza atmaktadır. RAMS Global, hayata geçirdiği her projede, şehrin mimarisine ve insanların yaşamlarına değer katmayı hedefler.”

RAMS Global Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Bülbül, şirketin sitesinde “Cizreli bir gencin, kendi memleketinde başlayıp Kazakistan’a uzanan hikayesidir RAMS Global. Çok çalışmakla, inanmakla, vicdanlı ve adil olmakla geçen 27 yıllık bir başarı öyküsü” diye yazıyor.

"Vatandaş alım gücü düştüğü için gelmiyor, boğaz tokluğuna çalışıyoruz" Gündem AYM'den Ali İsmail Korkmaz için afiş asan öğrenciye verilen disiplin cezası hakkında karar Gündem Ragga Oktay'dan yıllar sonra 2 kelimelik şarkı: 50 TL, zam zam Gündem Gülşen hakkında hapis istemi! Gündem