16 yaşındaki Muharrem'in ölümü Meclis gündeminde: Şüpheleri artıran 9 soru...
TİP Milletvekili Ahmet Şık 16 yaşındaki Muharrem Aksem'in cesedinin parçalanmış halde polislerin 2005 yılından itibaren talim yaptığı ve yerleşim yeri yakınında olan alanın çevresinde bulunmasını TBMM gündemine taşıdı.
Şanlıururfa'nın merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Micit (Çalışkan) Mahallesi’nde çobanlık yapan 16 yaşındaki Muharrem Aksem, 24 Mart sabah saatlerinde kaybolan köpeğini aramak için çıkmasının ardından akşam saatlerinde köpeğini bulamadığını söyleyerek yakınlarına eve döneceğini haber vardı.
Daha sonra kendisinden haber alınamayan Aksem'in cesedi yakınları tarafından 2005 yılından itibaren polislerin atış talimatı yaptığı ormanlık alanda bulundu.
Saat 22:00 sularında yakınları tarafından bulunan çocuğun cansız bedeninin parçalanmış halde olduğu fark edildi. Muharrem Aksem’in cenazesinin, polislerin atış talimi yaptığı bölgede parçalanmış halde bulunması ise akıllara geçmişte aynı bölgede yaşananları getirdi. Mezopotamya Ajansı’na konuşan mahalle sakinleri, olayın yaşandığı yerde aylar önce de yaralanma hadisesi gerçekleştiğini öne sürdü.
TİP MİLLETVEKİLİ AHMET ŞIK MECLİS'TE MUHARREM AKSAN'IN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜNÜ SORDU
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, 16 yaşındaki lise öğrencisi Muharrem Aksan'ın şüpheli ölümünü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Şık tarafından verilen soru önergesinde "24 Mart 2022 tarihinde, Şanlıurfa'nın merkez ilçesi Eyyübiye'ye bağlı Çalışkanlar Köyü içinde bulunan ve polis tarafından kullanılan resmi atış ve eğitim yeri yakınlarında kendisinden 3 gündür haber alınamayan Güneş mezrası sakini 16 yaşındaki lise öğrencisi Muharrem Aksan ölü bulunmuş; Aksan’ın vücuduna sıkılı onlarca kurşun sonucu yaşamını yitirdiği iddiası kamuoyunun gündemine oturmuştur" ifadeleri ile basına yansıyan iddialar hatırlatıldı.
'VALİLİK AÇIKLAMASI İLE KÖY SAKİNLERİNİN VERDİĞİ BİLGİLER ÇELİŞMEKTEDİR'
Önergenin devamında resmi makamlardan yapılan açıklamalar ile Şanlıurfa Barosu ve köylülerin ifadeleri arasındaki uyuşmazlığa dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:
"Şanlıurfa Valiliği yaptığı açıklamada "Şüpheli ölüm olayı söz konusu alanın yaklaşık 300 metre dışında yaşandığı ve olay günü İl Emniyet Müdürlüğü personelinin sabah vakitlerinde alana gelip, eğitimi tamamladıktan sonra saat 15:08’de atış alandan ayrıldıkları PTS kayıtları, güvenlik kameraları ve alınan beyanlardan anlaşılmıştır" demiş; 16 yaşındaki Muharrem Aksan’ın ölüm gerekçesi olarak bir patlayıcı maddenin infilak etmiş olabileceğini söylemiştir.
Yine Valilik açıklamasında yapılan otopsi sonucu Aksan’ın bedeninde mermi giriş çıkışı olmadığı, vücudun değişik yerlerinde metal parçaları olduğu ifade edilmektedir. Şanlıurfa Barosu'nun yaptığı açıklamada Muharrem Aksan’ın ölü bulunduğu gün olay yerinden silah sesleri duyduğunu ifade eden tanık beyanları bulunmaktadır.
Ancak Şanlıurfa Valiliği’nin açıklaması ile köy sakinlerinin verdiği bilgiler çelişmektedir. Köylüler, Muharrem Aksan’ın cenazesinin bulunduğu yerin 2 bin 400 dönümlük bir araziye yayılmış bulunan atış talim alanın içinde olduğunu ve alanın sınırının çevre köylere olan uzaklığının 500 metre civarında olduğunu söylemektedir. Köylüler daha önce defalarca jandarmaya şikâyette bulunduklarını ve bölgede önlem alınmadan atış yapıldığını söylemelerine rağmen önlem alınmadan tatbikatların yapılmaya devam edildiğini, atış talimi yapılan alanda herhangi bir önlem alınmadığı gibi köylülere atış yapılacağı zamanlarda bu konuda herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını da söylemişlerdir."
'ŞÜPHELİ ÖLÜM NASIL GERÇEKLEŞTİ?'
TİP Milletvekili Şık, önergenin devamında İçişleri Bakanı Soylu'nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
1-) 16 yaşındaki Muharrem Aksan’ın şüpheli ölümü nasıl gerçekleşmiştir?
2-) Ölüm sebebi, Valiliğin açıklamasında yer alan patlayıcı madde ise bu "madde" nedir?
3-) Mevzubahis alan eğitim alanı mıdır, yoksa sivillerin kullanımına açık bir alan mıdır?
4-) Atış talimi ve/veya tatbikatlar sırasında hangi silahlar kullanılmaktadır?
5-) Eğitim alanı ise girişin tehlikeli ve yasak olduğuna dair herhangi bir ibare mevcut mudur? Yurttaşların zarar görmemesi adına ne gibi önleyici tedbirler alınmıştır?
6-) Atış talimi ve/veya tatbikatlar için sivillerin yaşadığı yerin civarı ya da kolaylıkla girebilmesinin mümkün olduğu bir alan yerine neden başka bir yer tercih edilmemiştir?
7-) Son kayıpla da görüldüğü üzere söz konusu alana sivilllerin kolaylıkla girebildiği düşünülürse gerekli önlemlerin alınması için Valiliğe, Emniyet Müdürlüğü'ne veya Jandarma Komutanlığı'na başvuruda bulunulmuş mudur?
8-) Fiilen yahut ihmal sonucu 16 yaşında bir çocuğun katiline sebep olan sorumlularla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır?
9-) Yerleşim yerlerinin 500 metre yakınında atış talimi yapılması yurttaşların güvenliğine tehdit değil midir?