'16 yıldır neredeydiniz birader?'
Sözcüsü Gazetesi yazarı Rahmi Turan, AKP'nin seçim sloganını yorumladı.
Sözcüsü Gazetesi yazarı Rahmi Turan'ın 'Hâlâ mı uyanmadık?' başlıklı köşe yazısı şöyle:
"AKP iktidarı “Daha güçlü Türkiye” diyor…
İyi de… Nasıl olacak bu?
Daha çok demokrasi…
Daha çok özgürlük…
Daha çok adalet…
Daha çok haklar!
Bu vaatler güzel ama…
Peki, söyleyin bakalım…
16 yıldır neredeydiniz birader?
Bu dediklerinizi neden yapmadınız?
Seçime 56 gün kalınca mı demokrasi ve özgürlükler aklınıza geldi?
Yani yumurta kapıya geldi, sıkıştınız, her zamanki taktikle hepimizi uyutmak istiyorsunuz! Vaatlerin özeti bu!
* * *
Şu anda ülkede demokrasi de yok özgürlük de… Yargı ise tamamen güven kaybetmiş durumda…
Ülkede Anayasa Mahkemesi'nin kararları bile dinlenmez oldu!
Meclis'in etkisi neredeyse yok denilecek kadar azaltıldı.
Demokrasinin yerini OHAL aldı. Kanun Hükmünde Kararnameler ile Meclis devre dışı bırakıldı.
Hemen her yerde denetim eksikliği var. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesi bile denetilmez hale geldi.
* * *
550 milletvekili sanki çok iş yapıyormuş gibi vekil sayısı 24 Haziran seçimlerinde 600'e çıkarıldı. Seçilecek 600 milletvekili ne yapacak? Hemen hemen hiçbir iş yapmayacak… Çünkü ülkede her şeyi TEK ADAM yönetecek!
İYİ Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın dediği gibi koca Meclis “Şehir Kulübü”ne dönüşecek. Milletvekilleri işsizlikten belki de satranç, briç ve tavla oynayarak vakit geçirecekler!
Parlamenter Sistem'de Başbakan ve Meclis'in yetkisinde olan tüm anayasal ve yasal görevlerin tamamı Cumhurbaşkanı'na devrediliyor. 1920 yılından beri var olan Başbakanlık kurumu kaldırılıyor. Başbakan Binali Yıldırım da “Ben son Başbakanım” diye övünüyor. Şaşılacak bir şey!
* * *
Daha neler neler olacak memlekette?
Şeker fabrikalarının tamamı satılacak ve paralar savrulacak.
Üniversiteler bölünecek… Zaten kötü olan eğitim daha da berbat hale gelecek!
Dolar artmaya devam edecek, ülke daha da fakirleşecek.
Ağır zamlar sökün edecek!Enflasy
on, işsizlik, çaresizlik artacak.
Borç bini geçecek!
Hapishaneler dolmaya ve Türkiye dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olmaya devam edecek.
Atanamayan öğretmenler çile çekmeyi sürdürecek.
“Daha özgür Türkiye, daha güçlü demokrasi, daha hür medya” derken görünen o ki, bunların tersi olacak!
* * *
Peki, ne yapmak lâzım?
Halkımızın çok uzun süren kış uykusundan kalkıp gerçekleri görmesi gerekiyor.
Aksi halde ne olacağını AKP'nin kurucularından olan 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül söyledi:
“Türkiye olarak beka sorunu ile karşı karşıyayız!”
Malûm “beka” kalıcılıktır, ölmezliktir, hayatiyeti devam ettirmek demektir.
Demek bütün bunlar tehlikede!
Hâlâ aklımızı başımıza toplamak zamanı gelmedi mi?
Yazının tamamını Sözcü'de okumak için TIKLAYIN