2 öğrenciden 1’i açıktan okuyor
YÖK’ün verilerine göre ülkedeki iki üniversite öğrencisinden biri açıköğretim veya uzaktan eğitimde okuyor. Buralarda okuyan öğrencilerin sayısı her geçen yıl artarken ön lisansta üç öğrenciden ikisi örgün eğitimin dışında yer alıyor.
YÖK’ün verilerine göre ülkedeki iki üniversite öğrencisinden biri açıköğretim veya uzaktan eğitimde okuyor. Buralarda okuyan öğrencilerin sayısı her geçen yıl artarken ön lisansta üç öğrenciden ikisi örgün eğitimin dışında yer alıyor.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, Yükseköğretimdeki yaygın eğitim ağırlığı giderek artıyor. Uzaktan eğitim ve açıköğretimde okuyan öğrencilerin sayısındaki artış üniversite öğrencisi sayısındaki suniliği de ortaya koyuyor. Özellikle önlisanstaki öğrencilerin yüzde 60’ından fazlası uzaktan eğitim veya açıköğretimde okuyor.
Üstelik yaygın eğitimde okuyan öğrencilerin sayısı da her geçen yıl artıyor.
Özellikle Erdoğan’ın üniversitelerden bahsederken öğrenci sayısındaki fazlalığın suni olduğunu Yükseköğretim Kurulu (YÖK) istatistikleri ortaya çıkardı. Yandaşların bile rahatsız olduğu açıköğretim ve uzaktan eğitimdeki öğrenci sayısı lisansta yüzde 50’ye dayandı. Önlisansta ise 3 kişiden 2’si açıköğretim ve uzaktan eğitimde okuyor. YÖK’ün verilerine göre 3 milyon 2 bin 694 önlisans öğrencisinin 2 milyon 47 bin 239’u uzaktan eğitim veya açıköğretimde eğitim alıyor. Lisansta ise 4 milyon 538 bin 926 öğrencinin 2 milyon 141 bin 195’i uzaktan eğitim veya açıköğretimde yer alıyor. Yani toplamda 7 milyon 541 bin 890 öğrencinin 4 milyon 188 bin 434’ü uzaktan eğitim veya açıköğretimde okuyor.
YÖK’ün istatistiklerine göre 2014-2015 eğitim öğretim yılından beri toplam üniversite öğrencisi sayısı ile açıköğretim veya uzaktan eğitimde okuyan öğrencisi sayısı şöyle:
Yandaşlar bile rahatsız olmuştu
Açıköğretimdeki bu öğrenci artışından yandaş sendika Eğitim Bir Sen bile rahatsız olmuştu. Sendikanın hazırladığı Yükseköğretime Bakış 2020: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda öğrenci sayısında artış eğilimi olsa da bunun açıköğretimdeki büyümeden kaynaklandığı, yükseköğretim sisteminin daha nitelikli büyümesi ve artan yükseköğretim talebine cevap üretebilmesi için tercih edilebilir yüz yüze programların sayısının ve kapasitesinin artırılması gerektiği belirtilmişti.