20 yılda nereden nereye: Eleştiriler zamanında dinlenseydi...

Abone ol

Ekonomiye yönelik eleştirilerin dikkate alınmadığını söyleyen Taha Akyol, "Eleştiriler, uyarılar zamanında dinlenilip ona göre ekonomi yönetilseydi, bugün refahı daha yüksek, itibarı daha güçlü bir ülke olacaktık" diye yazdı.

Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, Türkiye'nin 20 yıldaki ekonomisi değerlendirdiği yazısında Merkez Bankası'na yönelik eleştirileri hatırlattı. Akyol, "Kişi başına gelirimiz, 12 bin dolardan 8 bin dolara düştü" dedi.

Türkiye'nin kara parayla mücadele etmemesi gerekçesiyle FATF tarafından 'gri liste'ye alındığını hatırlatan Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol, "Ülkemizin onuru adına esef verici olduğu gibi ekonomimize de ciddi zarar verecek" dedi ve kimi eleştirileri sıraladı.

Akyol, bugünkü yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:

"Artık bürokratlar ‘şunlar yanlış’ diye uyarmaktan çekiniyor ama dışarıda bu uyarıları yapan çok isim ve kurum var…

Uzun bir liste yazacak değilim. Prof. Şevket Pamuk’tan bahsedeceğim. Kitap ve makaleleri uluslararası akademik camiada referanslar alan iktisat tarihçimiz… 2014’teki açıklamasında, kurumların iyileşmesinin ekonomiyi iyileştirdiğini ama kötüleşmesinin ekonomiyi bozduğunu belirterek şöyle demişti:

'Bu açıdan AK Parti dönemi de 2007 yılına kadar olumlu bir dönemdir… Ancak AK Parti ekonominin önünü açmak yerine 2007 sonrasında ekonomiyi denetlemeye karar verdi. Partiye yakın yeni zenginler yaratmayı sanki ekonomik alanda en önemli hedef olarak benimsedi… Bu sürdürülemez… AK Parti’nin ekonomi modeli uzatmaları oynuyor.”Yirmi yıl öncesine gidelim. Ecevit hükümeti, Merkez Bankası’nı bağımsızlaştıran kanunu Meclis’ten geçiriyor…'

Kemal Derviş kürsüdedir, Merkez Bankası bağımsız olursa diyor:

'Biraz para basalım, şu anda biraz rahatlayalım, seçime üç ay kala… Merkez Bankası bu seçimde bize yardımcı olsun mantığı, artık ortadan kalkmış olur. Hem toplum hem piyasa, içerideki kamuoyu, dışarıdaki kamuoyu, Merkez Bankası’nın, para politikasını bağımsız bir şekilde yürüttüğünü bilir ve… güven gelir. Bence, bu yasanın temel taşı budur.' (Zabıt Ceridesi, 4 Nisan 2002)

Fakat kurumları 'bizden' yapınca o 'temel taşı' pelteye döndü…

Halbuki kurumların kanunla belirlenmiş liyakat şartlarına göre ve belli süreli görev tanımlarına göre oluşması, modern bürokrasinin birinci özelliğidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye anonim şirket gibi yönetilmeli' diyordu. (16 Mart 2015)

10 Temmuz 2018 günlü ve 3 Sayılı CB Kararnamesi ile bu model gerçekleşti.

MERKEZ BANKASI 2021

Dünya ölçeğinde en başarılı Merkez Bankası başkanlarından biri olan Durmuş Yılmaz bugünkü Merkez Bankası’nı anlatıyor:

“Merkez Bankası’nın bilançosu son derece şeffaftı, tabiri caizse bu bilançoya bakan MB’nın ince bağırsaklarını bile görebilirdi. Bu şeffaflık zarar gördü, kayboldu. Ne oldu; mesela dövize doğrudan müdahalelerle ilgili bilgiler paylaşılmadı. Birçok konu karanlıkta kalıyor. 128 milyar doların nasıl satıldığıyla ilgili herhangi bir kayıt yok…” (Sözcü, 30 Ekim)

Ekonomi ne durumda? Kişi başına gelirimiz, 12 bin dolardan 8 bin dolara düştü.

Eleştiriler, uyarılar zamanında dinlenilip ona göre ekonomi yönetilseydi, bugün Romanya’nın gerisine düşmüş değil, refahı daha yüksek, itibarı daha güçlü bir ülke olacaktık..."

Hür düşüncenin, eleştirinin değerini görüyorsunuz; ekmeğimizi bile etkiliyor.

Geçiş garantili projelerin ödenmemiş tutarları 179 milyardan 226 milyar TL'ye çıktı: Sebebi kur artışı! Ekonomi Emekli ve memur zammı netleşiyor: Asgari ücreti tahmini ne kadar olacak? Ekonomi Ekonomist Atilla Yeşilada, 'Türkiye kısır döngüye girdi' dedi ve uyardı! Ekonomi İslam Memiş'ten altın ve gümüş yatırımcısına önemli uyarı Ekonomi