23 yıllık 'Mercedes' davası Yargıtay’da
Mercedes Benz marka otobüsün boş bir tankerle 1997 yılında çarpışması sonucunda 49 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili yargı süreci tamamlanmadı. Mercedes şirketinin yargılanması talebiyle süren 23 yıllık dava Yargıtay’a taşındı.
Mercedes Benz marka otobüsün boş bir tankerle 1997 yılında çarpışması sonucunda 49 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili yargı süreci tamamlanmadı. Mercedes şirketinin yargılanması talebiyle süren 23 yıllık dava Yargıtay’a taşındı.
Birgün'den Burcu Cansu'nun haberine göre, Karapınar-Ereğli Karayolu'nda Mercedes Benz Türk A.Ş.’nin otobüsü ile boş bir tankerin 24 Ekim 1997’de kafa kafaya çarpışması sonucu 49 kişi hayatını kaybetti. 23 yılı bulan yargılama sürecinde Mercedes Benz aleyhine açılan 30 davada da Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına karşın maddi tazminat talepleri reddedildi. Davacıların avukatlığını Atilla Kart'ın yaptığı bir dosya Yargıtay'a taşıdı.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nde görülen duruşmada savunma yapan Avukat Atilla Kart, “Maddi ve manevi tazminata yönelik AYM kararları dikkate alınmalı. Dosyada kapsam dışı bırakılan Mercedes Benz’in hukuki sorumluluğu yok sayılmamalıdır. Dava dosyası Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilerek yargılama yeniden başlamalı ve hukuka aykırılık irdelenmelidir” dedi.
GELMEYEN ADALET
Kart, 49 kişinin hayatını kaybettiği kazadan sonra yaşanan süreci şöyle özetledi: “Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne davacılar tarafından 30 hukuk davası açıldı. Bu davalardan 13'ünü takip ettim. Bu dava da 13 davadan biridir. Bu arada merhum avukat Erdoğan Işık tarafından takip edilen 3 dosya AYM’ye taşındı. AYM’nin 11 Mayıs 2006 tarihli kararında ‘yaşam hakkına ilişkin etkili bir yargılama süreci yürütülmediği, Anayasa’nın 17’nci maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul yükümlülüğünün ihlal edildiği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği’ kararı verildi. AYM üç dosya davacısına ayrı ayrı 30 bin TL manevi tazminata hükmetti. Her ne kadar AYM kararı, bu dosya bakımından kesin hüküm niteliğinde değilse de bu kararın, Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 30 dosya yönünden, maddi olgu yönlerinden bağlayıcı olduğu açıktır. Bu dosyada öncelikle bozma kararının verilmesi gerektiği açıktır. Bu davada hem maddi tazminat ve hem de manevi tazminat talepleri var.”
HATA YOK SAYILAMAZ
Mercedes Benz’in otobüsünde ön tarafta bulunan iki yakıt tankerinin patlaması neticesinde 49 can kaybı yaşandığına dikkat çeken Kart, “Dava sürecinde ODTÜ’den bilirkişilerce hazırlanan raporda detaylı bir şekilde araçtaki üretim hatasına vurgu yapıldı. Fakat Mercedes Benz mevzuata uygun bir üretim yapıldığını savundu. Mahkeme delillere itibar etmedi. Yargılama hataları ve eksiklikler mevcut. Yargılama sürecinde maddi manevi tazminata hükmedilse de ulaşımı sağlayan firma ve otobüs şoförü bu tazminatları ödeyemediği için aileler mağdur edildi. Hukuki yargılamadan muaf tutulan Mercedes Benz sürece dahil edilmeli ve maddi manevi tazminata hükmedilmelidir” diye konuştu.
AĞIR HİZMET KUSURU
Davaya ilişkin BirGün’e konuşan Kart, “Mercedes Benz Avrupa’da ve diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de yolcu güvenliğini sağlayacak önlemleri almalıdır. Bu konuda Ulaştırma, Sanayi ve Ticaret ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere kamu kurumları denetim görevini yapmalı, ağır hizmet kusurunu ortadan kaldırmalıdır. TC yurttaşları ayrımcılığa ve ikinci sınıf birey muamelesine maruz bırakılmamalıdır” dedi.
Yargıtay’da yapılan duruşmanın ardından alınan kararın önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.