29 sayfalık Meclis İklim Raporu’nun detayları belli oldu: Paris İklim Anlaşması, damla sulama, su kanunu...
Meclis İklim Raporu’nda iklim krizi ve Türkiye'deki etkileri ile alınması gereken önlemlere yer verildi.
TBMM İklim Araştırma Komisyonu, iklimde dönüşüme rehber olacak 729 sayfalık bir iklim raporu hazırladı.
Ulusal Adil Geçiş Mekanizması kurulması istenen raporda, yer altı sularının korunması, su kanunu çıkarılması, şehirlerin yeniden planlanması öneriler arasında yer aldı.
Milliyet’ten Önder Yılmaz imzalı habere göre, Meclis İklim Raporu’nda Türkiye’nin Paris İklim Anlaşmasını onaylamasının sevindirici bir gelişme olduğu ve yeni ufuklar açacağı ifade edilirken, 2053 net sıfır emisyon hedefi için atılması gereken daha çok önemli adımlar bulunduğu dile getirildi.
729 sayfadan oluşan raporda şu tespit ve öneriler yer aldı:
Suyun korunması ve yönetimi için ‘su kanunu’ çıkarılmalı. Suyun kaynaktan tarlaya basınçlı borulu sistemlerle götürülmesi amacıyla “Damla Sulama Seferberliği” başlatılmalı.
Su kaynaklarının azalma eğilimine girdiği bir süreçte, yeni sulama işletmelerinin devreye alınması kapsamında küçük ve orta ölçekli tarla sahibi çiftçiler, kendi tarlaları içine sulama suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere “çiftlik rezervuarları” kurarak alternatif su kaynakları geliştirmeye yönlendirilmeli.
Yer altı sularının kuraklık, savaş ya da tabii afet durumlarında hızla kullanıma sunulması ve kirlilikten az etkilenme avantajı sebebiyle, özellikle acil durumda içme suyunda kullanılması için rezerve edilerek ve korunması gerekmekte.
Zirai kuraklıkla mücadele için akıllı tarım sistemlerinin geliştirilmesi, az su tüketen kuraklığa toleranslı hububat çeşitlerinin ıslah edilmesi ve üreticiler tarafından kullanması için desteklenmesi sağlanmalı.
Tarımdan kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik olarak hayvansal kaynaklı sera gazı artışını azaltmak için gerekli tedbirle öncelikle alınmalı.
İklim değişikliğine yönelik atılan adımların kimseyi geride bırakmadan ve adil yönetilmesi için; ulusal bir Adil Geçiş Mekanizması kurulmalı ve sosyoekonomik önceliklendirmeler yapılmalı.
Türkiye’nin tamamında, çölleşme, sel, taşkın ve çığ risk alanları ile ilgili ilmi olarak etüt ve envanter çalışmalarına hız verilmeli, veri bankası oluşturularak sürekli izlenmeli ve öncelikli risk alanları tespit ederek projelendirilmeli ve uygulanmalı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından şehirlerde meteorolojik veri elde edilen istasyonlar korunmalı, etrafında yapılaşmaya müsaade edilmemeli, bu duruma yönelik hukuki altyapı oluşturulmalı. MGM’nin erken uyarı sistemi doğrultusunda ilgili tüm birimleri eşgüdümü geliştirilmeli.
Ulaştırma, sanayi, elektrik ve ısı üretimi, binalar ve tarım sektörlerinde yakıt yakma prosesleri neticesinde ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını kapsayan enerji sektörü emisyonlarının azaltılması için enerji verimliliğinin her sektörde en üst seviyede başarılması gerekmekte.
Sera gazı emisyonu bakımından daha temiz kaynakların teknik ve ekonomik şartların imkân sağladığı en üst seviyede devreye alınması ile emisyonun azaltılmasının sağlanması elzemdir.