30'uncu Haldun Taner Öykü Ödülü sahibini buldu
Milliyet Gazetesi tarafından bu yıl 30'uncusu verilen 2019 Haldun Taner Öykü Ödülü, Kamil Erdem'e verildi.
Milliyet Gazetesi tarafından bu yıl 30'uncusu verilen 2019 Haldun Taner Öykü Ödülü, Pera Müzesi Oditoryumu'nda düzenlenen bir törenle Revna Demirören ve Cemal Demirören tarafından Kamil Erdem'e takdim edildi.
1987'den bu yana Milliyet Gazetesi'nin Haldun Taner'in anısına verdiği ödül, Doğan Hızlan başkanlığında toplanan Demet Taner, Handan İnci, Nursel Duruel, Metin Celal, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Ömür İklim Demir'den oluşan seçici kurul tarafından, toplumsal bilinçle insanın bireysel dünyasının çatışmasını incelikle yansıtması, dile hâkimiyeti, derin duyarlılığı nedeniyle Kamil Erdem'in “Bir Kırık Segâh” adlı kitabına layık görüldü. 20 bin lira değerindeki ödül, Pera Müzesi Oditoryumu'nda düzenlenen bir törenle Kamil Erdem'e verildi. Erdem ödülünü Revna Demirören ve Cemal Demirören'den aldı.
Haldun Taner'i anlatan kısa film gösterimi ile başlayan tören konuşmalar ile devam etti.
Törende Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı ve Haldun Taner Öykü Ödülü Seçiciler Kurulu Başkanı Doğan Hızlan'ın yanı sıra 1955 senesinde Haldun Taner Öykü Ödülünü kazanan Ayşe Kulin, 1990 yılında ödülün sahibi olan Mario Levi ve 1988 yılında ödüle layık görülen Nazlı Eray da konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Revna Demirören ve Cemal Demirören, Erdem'e ödülünü takdim etti. Erdem de ödülünü aldıktan sonra bir konuşma yaptı. Ödül töreni, Gülsin Onay'ın verdiği piyano resitali ile son buldu.
“ÖDÜLE MÜRACAAT ETTİĞİM AKLIMDAN ÇIKMIŞTI"
Kamil Erdem, ödülün sahibi olduğu haberini nasıl aldığını şu sözler ile anlattı: “Ben biliyorsunuz Datça'da yaşıyorum. O gün bir kaza olmuştu. Hastaneye gidiyorduk arabayla. Tam o sırada Doğan bey aradı, Kamil bey ödülü size verdik dedi. Ben de bu hangi Doğan bey acaba diye tereddüt etmedim değil ama sonra Doğan Hızlan deyince anladım ben. Aklımdan çıkmış gitmişti ödüle müracaat ettiğim falan. Arabanı içerisinde hoş bir hava esti. Parmağımın acısını unuttum. Sonra gittim, iki yerde kırık varmış meğer"
“KAVRAMLARA BOĞULMAMIŞ BİR YAZININ YILLARCA DAYANABİLDİĞİNİ İLK ORADA GÖRDÜK"
Ödül töreninde konuşma yapan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, “Haldun Taner'in yazılarından yola çıkarak baktığımda, aslında iki temel konuyu görüyoruz biz. Onlardan bir tanesi özellikle sosyolojik konuların dile getirilmesi ve fakat sosyolojik kavramların etrafında hiç dönülmemesidir. Kavramlara boğulmamış bir konuşmanın, bir yazının yıllarca dayanabildiğini aslında ilk orada gördük galiba biz. 30, 40, 50, 60 yıl önce yazılan yazıların kimileri uçup giderken, Haldun Taner'in yazılarını, örneğin 40 yıl önce yazılmış bir yazıyı bugün gazeteye bassanız hiç rahatsızlık yaratmadan okuyabilir, anlatabilir, aktarabilirsiniz" dedi.
“BİR ŞEY ANLATIR VE ANLATININ ZEKA YANKISINI VERİRDİ"
Konuşmasında Haldun Taner ile ilgili olarak Hızlan, “Ne yazarsanız yazın arkasında zeka yoksa, ince bir ironi değil, ağız dolusu bir kahkaha atarsınız sonra da unutur gidersiniz. Ama Haldun bey öyle değildi. Benim buluşmalarda unutamadığım bir yanı vardır. Birisi ile konuşurken adeta bir zeka sınavından geçirirdi Haldun bey. Bir şey anlatır ve anlatının zeka yankısını verirdi. Başka bir yanı da var, gerçekten de hakaret etmeden de ağır eleştirilerin yazılabileceğini, hakaret etmeden çok derin bir eleştiri dozunu ayarlayacağını gösterdi" şeklinde konuştu.
"BÜYÜĞÜMÜZ HALDUN TANER'İ HER ZAMAN HÜRMETLE ANIYORUZ"
Erdem'e ödülünü takdim eden Revna Demirören ise, “30. yılında bu ödüle layık görülen Kamil beyi buradan tebrik ediyorum. Büyüğümüz Haldun Taner'i her zaman hürmetle, saygıyla anıyoruz" ifadelerini kullandı.