6. Yargı Paketi’ne muhalefet şerhi: AKP 'yargıda reform' söylemine sarılarak sorunların kaynağını olduğunu gizlemeye çalıştı
Muhalefet, hâkim ve savcı yardımcılığı, noterlerde taşınmaz satışı ve stokçuluk cezalarında artış gibi düzenlemeler içeren 6. Yargı Paketi’ne şerh düştü.
CHP, HDP ve İYİ Parti, AKP tarafından hazırlanan ve ‘6. Yargı Paketi’ olarak nitelendirilen 24 maddelik ‘Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ayrı ayrı şerh düştü.
CHP’nin şerhinde, “FETÖ ile ortaklık dönemde yargıda açılan karadelikle yargıya güveni tarihin en düşük seviyelerine indiren ve yargı eliyle siyasi muarızlarını yok etme politikası izleyen AKP iktidarı, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe kalkışmasından sonra 'yargıda reform’ söylemine sarılarak yaşanan sorunların kaynağı olduğunu gizlemeye çalıştı” değerlendirmesi yapıldı. HDP’nin şerhinde ise “Mahkemeler, tutuklu muhalifleri serbest bırakmamak için AİHM kararlarına uymamaktadırlar” denildi.
ÜÇ DÖNEME AYRILACAKLAR
TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen teklife göre; iki yıl olan hâkim ve savcı adaylığı süresi, ‘hâkim ve savcı yardımcılığı’ adı altında üç yıla çıkarılacak. Bu üç yıllık süre, temel eğitim, görev ve son eğitim olmak üzere üç döneme ayrılacak.
Hâkim ve savcı yardımcıları, son eğitim döneminin ardından yazılı ve sözlü sınava tabi tutulacak. Tapu müdürlüklerinin yanı sıra noterlerde de taşınmaz satış yapılabilecek. Türk Ceza Kanunu’nun ‘Fiyatları Etkileme Suçu’ bölümünde yer alan ‘işçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvurma’ suçundaki 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası 1 yıldan 3 yıla çıkarılacak. ‘Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olma’ suçundaki 6 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezası ise 1 yıldan 3 yıla yükselecek.
CHP: CÜBBE ÖNÜNE GÖRÜLMEZ DELİK AÇANLAR, İDARİ MAKAMLARI HIZLA TIRMANDI
ANKA’dan Şeyma Paşayiğit’in haberine göre; CHP’nin, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Mersin Milletvekili Alpay Antmen ve Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül imzalı muhalefet şerhinde, “FETÖ ile ortaklık dönemde yargıda açılan karadelikle yargıya güveni tarihin en düşük seviyelerine indiren ve yargı eliyle siyasi muarızlarını yok etme politikası izleyen AKP iktidarı, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe kalkışmasından sonra 'yargıda reform’ söylemine sarılarak yaşanan sorunların kaynağı olduğunu gizlemeye çalıştı… Uygulamalarla bağımlı yargı tahkim edilerek, giydiği cübbenin önüne görülmez bir delik açanların, iktidarın hoşuna gidecek kararlarla yargıda idari makamları hızla tırmandığı gözlemlenmiştir” değerlendirmesi yapıldı.
“66’NCISI DA UYGULAMAYA KONULSA ÇÖZÜM OLMAYACAK”
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’in Adalet Bakan Yardımcılığı görevine getirilmesinin eleştirildiği şerhte, “Türk yargı sistemine güvenin her geçen gün erimesi ve sistemde telafisi zor zararlara yol açılmasının yapısal bir sorun olan yargının siyasallaşmasından kaynaklandığı, artık saklanamaz, paspasın altına süpürülemez bir gerçek olarak orta yerde durmaktadır… ‘Yargı reformu’ adı altında açıklanan paketlerin sadece önüne konulan numara isimleriyle anımsanmaması için yapılması gereken ilk iş, yukarıda aktardığımız yönde bir zihniyet değişimidir. Aksi durumda değil 6. Yargı Paketi, 66’ncısı da uygulamaya konulsa çözüm olmayacaktır” denildi.
HDP: YÜZLERCE SİYASETÇİMİZ TAMAMEN SİYASİ SAİKLERLE TUTUKLU BULUNMAKTADIR
HDP’nin, İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, Ağrı Milletvekili Abdullah Koç imzalı muhalefet şerhinde ise şunlar kaydedildi:
“Yargının bağımlı ve taraflı hale gelmesinin sonuçlarının topluma yansıması sanıldığından sancılı olmaktadır. 2016 yılından bu yana on binlerce muhalif gözaltına alınmış ve delilden yoksun dosyalarla tutuklanmıştır. Başta önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere yüzlerce siyasetçimiz, tamamen siyasi saiklerle tutuklu bulunmaktadır. Kobani kumpas davası ve HDP’ye açılan kapatma davası için ‘yargının taraflı ve bağımlı hale gelmesinin vücut bulmuş hali’ demek abes olmayacaktır. Mahkemeler, tutuklu muhalifleri serbest bırakmamak için AİHM kararlarına uymamaktadırlar…
Ayrıca ekonomik krizin sebebi iktidarın yanlış politikaları değil de esnafmış gibi, stokçuluk suçunun cezasını artırmayı öngören maddeler bulunmaktadır. Ülkenin marketlerde süte dahi alarm takılacak hale gelmesinin sebebi esnaf değil iktidar bloğunun politikalarıdır. Enflasyonun devasa boyutlara ulaşması, asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, halkın yoksulluğa gark olması, çocukların yeterli beslenememesi, yoksulluk sebebiyle intiharların yaşanmasının sebebi olarak marketlerin yağ, şeker vb. temel gıdaları stoklamasının gösterilmesi abesle iştigaldir, sorumluluğu kendi üzerinden atacak bir algı yaratmaya yöneliktir ve açlıkla boğuşan halkın sorunları ile dalga geçmektir.”