'Acı ama gerçek! Kırmızı biberi bile Çin'den ithal ediyoruz'
Sözcü yazarı ekonomist Murat Muratoğlu, sebze ve meyve fiyatlarının artışını değerlendirdi.
Murat Muratoğlu, gıda fiyatlarını eleştirerek, 126 ülkeden meyve ve sebze ithal ettiğimizi yazdı. Muratoğlu, bugünkü "Eş zamanlı kabzımal baskını! " başlıklı yazısında, "Dünyada kaç ülke var ki zaten? Hadi bana 126 ülke adı say desen, sayamazsın. Biz araştırıp bulup tarım ithalatı yapıyoruz. Fena mı? Pahalılıktan kilo almıyoruz!"
MURATOĞLU'NUN YAZISI ŞÖYLE:
“Ticaret Bakanlığı, Türkiye genelinde 5 ilde hallere yönelik eş zamanlı baskın gerçekleştirdi!” Size şaka gibi gelecek ama haber gerçekti! Ankara, Adana, İstanbul, Mersin ve Antalya'da hıyar ve çarliston biber kalkışmasına büyük darbe indirildi.
Baskın yapılan hallerde imam bayıltmada kullanılan 6 ton patlıcan, çeşitli boy ve ebatlarda 2 ton uzun namlulu pırasa, 28 kasa sivriltilmiş yenmeye hazır biber, 20 ton göz yaşartıcı soğan ele geçirildi. Ispanak ile taze fasulyenin inlerine girildi.
★★★
Baskının eş zamanlı olması da çok önemli! Kabzımala çete muamelesi… “Şimdi sakin ol ve yavaşça yere bırak o çarliston biberi… Konuşmama hakkına sahipsin,kullandırma bana bu patatesi…”
Kabzımal karşısında görünce adaleti, ötmesin mi? Malları Arap Faik'ten alıyorduk… Karabük'te ikinci yükleme yapılıyordu… İstanbul'da malı indirirken siz geldiniz aniden…
★★★
Cumhurbaşkanı dememiş miydi; “Esnaf gerektiğinde asker, polis ve hakimdir”diye… Ne ara çete kurdu, terörist oldu?
Nitekim damadı; “Ocak ayındaki gıda terörü etkisini hesaplatmak lazım” diye söyledi. “Seçim öncesi sandığı etkilemek için yapılıyor zamlar” bile dedi… Belli ki dış mihraklara sallamak bu sefer yemedi! Kabzımallar ve marketlerle yetindi.
★★★
Gıda fiyatları neden yüksek? Arz-talep meselesi… Üretilen ürün 82 milyon kişiyeyetmiyor. Ülkeye yerleşen milyonlarca Suriyeli ve bilumum mülteciyi beslemiyor. Her şey dahil sistemine gelen turistleri kesmiyor…
Tarımsal üretimde kullanılan dışa bağımlı gübre, yem, ilaç, mazot gibi girdilerin fiyatı düşmedi. Girdi maliyetlerini düşürmeden, fiyatlar nasıl düşebilir ki?
★★★
Üretim mi arttı? 2018 yılında bir önceki yıla göre tahıllar ve bitkisel ürünlerde yüzde 5.8, sebzelerde yüzde 2.6 azaldı. Bu yıl daha da fena başladı.
Sahi yıllardır ne yapıldı? Fiyatlar artmasın, seçim öncesi vatandaş hayıflanmasın diye ithalatın önünü açtı. Çiftçi ürettiğini zararına sattı. Para kazanamadı. Tarlayı ekemedi. Çocukları kente gitti. AVM'lerde işe girdi.
★★★
Tarımın milli gelirdeki payı 18 yıl önce yüzde 10'un üzerindeydi. Bugün yüzde 3.7'ye kadar geriledi. Kayıtlı çiftçi sayısı 81 ilin tamamında azaldı.
2000 yılında, nüfusu 68 milyon olan Türkiye'de, yaklaşık 7.7 milyon kişi tarım ile uğraşıyordu. Tarlasını satıp kente göçtü. 2018 yılına geldiğimizde 82 milyon kişide 5.3 milyon kişi tarım ile uğraşıyor.
★★★
Acı ama gerçek! Haliyle kırmızı biberi bile Çin'den ithal ediyoruz. Türkiye'ye 126 ülkeden sebze ve meyve ithal ediliyor. Sanki ülke kıtlık çekiyor.
Dünyada kaç ülke var ki zaten? Hadi bana 126 ülke adı say desen, sayamazsın. Biz araştırıp bulup tarım ithalatı yapıyoruz. Fena mı? Pahalılıktan kilo almıyoruz!