Acil servis ücretleri Meclis gündeminde

Tanrıkulu'nun TBMM'ye sunduğu Araştırma Önergesi şöyle;

Sağlık Bakanlığı’nın "özel hastanelerin acil servislerine gelen hastalardan ücret alınmayacak" açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin çeşitli bürokratik taktiklerle bu kuralı ihlal ettiği, acilden giriş yapan hasta ya da yakınlarına imzalatılan evraklar ile girişin acilden yapılmadığı, poliklinikten yapıldığı ve hastaların çıkışta yüklü bir fatura ile karşılaştığı, çocuğunu 40 derece ateş ile özel hastaneye getiren Mehmet Karataş’ın, kalp krizi belirtisi ile acile gelen Özkan Uncu’nun acil serviste panik halinde imzalatılan belgeler nedeniyle poliklinikte mağdur olduğu haberleri basına yansımıştır.

Çocuğunu 40 derece ateş ile İstanbul Anadolu Yakasında özel bir hastanenin acil servisine yetiştiren Mehmet Karataş’ın çocuğuna ilk müdahale acil serviste yapılırken, hem Mehmet Karataş üzerinden SGK kapsamında hem de çocuğun özel sağlık sigortası kapsamında iki gün boyunca poliklinikte tedavisine devam edildiği, özel sigortanın kapsamı dahilinde çocuğunun tedavi edildiğini düşünen babanın, hastane çıkışında 196 liralık fatura ile karşılaştığı, ancak yetkililere baba Mehmet Karataş’ın “Acil servise geldiğimiz ilk günü devletin karşılaması lazım. Sonraki iki günü ise özel sigortamdan neden almıyorsunuz?” diye sorması akabinde, “bazı testleri sigortanız karşılamıyor” cevabı verildiği ve baba Mehmet Karataş’ın çocuğunu acile getirir getirmez kendisine sayfalar dolusu evrak imzalatıldığını, panik halinde o evraklarda neler yazdığını bile okumadığını ifade ettiği yine basına yansıyan haberler arasındadır.

Bir diğer basına yansıyan haberde ise, İstanbul Esenyurt’ta ikamet eden Özkan Uncu’nun kolunda uyuşma, boynunda uyuşma, baş dönmesi ve kalp sıkışıklığı şikayetiyle evinin yakınındaki özel bir hastanenin acil servisine gittiği, tansiyonunun ölçüldüğü, dil altı hapı verildiği ve kan testi yapıldığı, tedavi sonrası çıkan fatura ile büyük şaşkınlık yaşadığı, Devlet Hastanesi çok uzak olduğu için evine 300 metre uzaklıktaki özel hastaneye giden Uncu’ya, tedavi sonrası 307 liralık fatura çıkarıldığı ifade edilmektedir.

AKP Hükümeti’nin her fırsatta “Sağlıkta çağ atladık” diye övündüğü Sağlıkta Dönüşüm programı ile vatandaşların nasıl mağdur edildiği göz ardı edilmemelidir.

Acil servislerde imzalatılan belgelerin hukuki alanda bir anlam teşkil etmediği, hastanelerin zor durumda kalmamak için böyle bir yöntem ile hasta ve yakınlarını suistimal ettiği ve hastalara o panik halinde attırılan imzaların geçersiz olduğu konusunda Sağlık Bakanlığı ile AKP Hükümeti’nin ne tür işlemler yapacağı izaha muhtaçtır. Ayrıca özel sağlık sigortasının kapsamadığı halleri hastanenin tedaviden önce hasta yakınına bildirmesi gerekmektedir.

Durumu acil statüsünde olan hastaların acil servisten giriş yapan yakınlarına, o panik halinde imzalatılan bazı belgelerle, kağıt üstünde, hasta acilden değil poliklinikten girmiş gibi gösterilmesi akabinde, hasta, taburcu olurken ciddi bir fatura ile karşılaşmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın Acil Sağlık Hizmetlerinde Yeşil Alan Uygulaması başlıklı genelgesine göre; “Her ne boyutta olursa olsun travma vakaları” , “Acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar” , “Tıbbi müdahale uygulanan vakalar” ,”Müşahede altına alınan vakalar” , “Başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar” acildir. Acile başvuran ve bahse konu haller dışında kalan olaylar acil görülmeyip, “Yeşil Alan” hastası sayılmaktadır.

Acil servislere başvuran tüm hastaların ilk müracaatta acil hasta olarak değerlendirilerek acil servislere kabul edilmesi ve buna göre işlem yapılması esası mevcutken, ancak, yapılan muayene sonucunda hekim değerlendirmesine göre yeşil alan muayenesi kapsamına girdiği (acil olmadığı) belirlenen hastalar için muayene ücreti ile eczane ilaç ücretini eczaneye gittiğinde ödemesi gerekirken, hastanın durumu acil olmadığı halde, sadece randevu almadan kolayca doktora ulaşmak isteyen ya da ücretsiz muayene olmak amacıyla acil servise başvuran hastaların da ücret ödemesi gerekmektedir.

“Acil hal”in sona ermesinden sonraki işlemlerde hastanenin SGK ile sözleşmesi varsa, SGK kapsamında, eğer hastanenin SGK ile sözleşmesi yoksa hastanenin kendi fiyatları üzerinden fatura edilmesi hususunda Türkiye genelinde gerekli farkındalığın artırılarak takibinin yapılması, acil servise ilk kayıt anında ücret istenmesi halinde gerekli işlemlerin başlatılarak etkili ve sürekli önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz.