'Adalet Bakanlığı 'Rehine Bakanlığı olsun'
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan gündemi değerlendirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde buludu. Pervin Buldan'ın konuşmasından satır başları şöyle: Siyasi iktidar 2015 yılından itibaren partimizi demokratik siyasetin dışına atmak istemektedir. Son 3 yılda on binlerce arkadaşımız gözaltına alındı, binlerce arkadaşımız tutuklandı. Bize yapılan baskının onda biri AKP'ye yapılsaydı perişan olurlardı. Ancak biz bugün halkımızın desteğiyle ayaktayız.
"AKP, KÜRTLER İLE TÜRKLERİN YANA GELMESİNDEN KORKUYOR"
Geçen hafta özellikle Diyarbakır ve Batman başta olmak üzere arkadaşlarımıza operasyon ve tutuklamalar gerçekleşti. Bu sabah da Halkevleri'ne yönelik gerçekleştirilen operasyonu kınıyoruz. AKP Genel Başkanı en çok Kürtlerle Türklerin, Hristiyanlarla Müslümanların, Alevilerle Sünnilerin, kadınlarla gençlerin, işçilerle köylülerin yan yana gelmesinden korkuyor. Biz de buradan yana yana mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Sen bu kararlılıkla baş edemezsin Erdoğan!
Rahip Brunson bir rehine olarak tutuluyordu. Deniz Yücel de bir rehineydi. Almanya ile kirli pazarlık sonucu bırakıldı, ortada hukuk yoktu. AKP 'gizli tanıklık' sistemine dört elle sarılmış durumda. Aslında çoğu zaman ortada bir gizli tanık da olmuyor. Gerçek dışı iddianameler hazırlanıyor. Tüm bu rehine davalarının savcısı da hakimi de AKP Genel Başkanıdır.
Rahip, 17-25 Aralık sürecine uzanan ve ABD'de süren dava sürecine yönelik bir rehine olarak tutuldu. Erdoğan, 'Bu fakir burada olduğu sürece o rahibi alamayacaklar' demişti. Şimdi ne oldu, o fakirin durumunda bir değişiklik mi oldu, bunu merak ediyoruz. Buradan bir çağrı yapıyoruz, gelin Adalet Bakanlığının adını 'Rehine Bakanlığı' yapın. Rahip davası, insanlara yönelik 'terörist' ve 'terör örgütü üyesi' propagandasının iflas ettiği dava olmuştur.
"RAHİP BIRAKILDIĞINDA ROJAVA HAKLARI TEHDİT EDİLDİ"
Rahibin bırakıldığı gün, AKP Genel Başkanı Rojava halklarını tehdit etti. Her cümlesinde yıkma, öldürme, yerle bir etme var. Halkların iradesini hiçe sayanların tek yapacağı şey yıkımdır. Kürtler küçük de olsa bir toprak sahibi olmasın diye neredeyse Türkiye'den vazgeçecekler. Erdoğan'ın bu sözlerinden iki gün sonra Sakarya'da Amedspor'a bir saldırı gerçekleşti. Buradan bir kez daha bu saldırıyı kınıyoruz. Amedspor'un yanındayız, cesaretiniz varsa Amedspor'la sahada mücadele edersiniz. Amedspor, gol atmaya devam edecektir!
"AKP HDP'Yİ HEDEF GÖSTERDİ"
'Fırat'ın doğusunu yerle bir edeceğiz' diyen zihniyet, içeride de aynı tavrı sergilemektedir. AKP Genel Başkanı yine bizi hedef gösterdi, 'El koyarız, kayyım atarız' dedi. İzlediği siyasetin halkta bir karşılığı olmadığını kendisi de iyi biliyor. Bizimle siyasi mücadele yürütme cesareti gösteremiyor, polisi, askeri karşımıza dikiyorlar. Artık kayyım, muhtarlıklara da atanmış durumda. Bugün muhtarlardan dahi korkar duruma gelmişlerdir. Yerel seçimlerde kaybedecekleri yerleri zorla almak istemekteler. Dikkat ederseniz kendi adaylarından hiç bahsetmiyorlar. Özellikle son ekonomik kriz AKP'nin gerçek yüzünü halka gösterdi. Oylarda erime hızlanınca ortağıyla telaşa kapıldılar. Biz diyoruz ki HDP'yi parlamentodan silemediniz, gücünüz yetmedi, yerelden de silemezsiniz, gücünüz yetmez. Göreceksiniz, bu seçimlerde AKP bir tabela partisi haline gelecek. Partimizin 6'ncı yılında, 6 yıldır bizi yenemediler, 60 yıl geçse de yenemeyecekler çünkü umudun adresiyiz.