Adil yargılanma talep eden Sibel Balaç ölüm orucunun 120. gününde: Polis tutanaklarında ve tepki çeken iddianamede neler yazıyor?

GERÇEK GÜNDEM- FURKAN KARABAY

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde görevli akademisyen Nuriye Gülmen’in, 9 Kasım 2016’da Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde başlattığı eyleme katılanlara 2017 yılında operasyon düzenlenmeye başladı.

Ankara’da, KHK ile ihraç edilenlerin OHAL Komisyonu’nu itiraz edip “işimi geri istiyorum” eylemlerine katılan birçok kişi gözaltına alındı. Eylemlere katılanlar hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Sanıkların, “DHKP/C terör örgütü”ne üye oldukları iddia edildi.

Gözaltına alındıktan sonra tutuklananlardan biri de Sibel Balaç’tı. Ankara Sincan Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sibel Balaç, adil yargılanma yapılması talebiyle başladığı ölüm orucunda 121. gününe girecek.

KHK İLE İHRAÇLARI VE OHAL KOMİSYONUNU PROTESTO ETTİ

Zihinsel engelliler öğretmenliği yapıyordu Sibel Balaç ve KESK'e bağlı Eğitim-Sen üyesiydi. Aynı davada yargılanan, KHK ile ihraç edilmesini protesto eden arkadaşı Nuriye Gülmen’e destek veriyordu. Yüksel Caddesi’nde “işimi geri istiyorum” eylemine katılan arkadaşlarının yanındaydı.

Sibel Balaç, KHK ile ihraçların başlamasından önce sendika üyeliğinden dolayı kendisine mobbing ve baskılar yapıldığını belirterek görevinden istifa etmişti.

OTOGARDA TERS KELEPÇE YAPILDI: “ÇIPLAK ARAMA YAPILDI”

Yüksel Caddesi’nde KHK protestosuna katılanlara operasyonlar başlamıştı. Sibel Balaç da 5 Kasım 2017 tarihinde, memleketi Tekirdağ’a gitmek için bilet alırken Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’nde (AŞTİ), polisler tarafından ters kelepçe yapılıp gözaltına alındı.

Arama kararı olmamasına rağmen Sibel Balaç, gözaltına alındığı AŞTİ’de otogarda bir odaya götürüldü. Polis, otogarda çağırdığı iki kadın güvenlik görevlisiyle Balaç’ı aramaya başladı. Balaç’ın avukatı Ceren Yılmaz’ın anlattıklarına göre, “güvenlik odası” denilen yerde Sibel Balaç, polisler ve güvenlik görevlileri tarafından arama kararı olmaksızın “çıplak aramaya” tabi tutuldu.

ARAMADA BULUNAN SD CART TESLİM EDİLMEDİ

Arama sırasında Sibel Balaç’ın üzerinden “SD Cart” çıktığı ifade edildi. Bu “SD Cart”a da polisler tarafından el konuldu. Sibel Balaç gözaltı sürecinin ardından “adli kontrol” ile serbest bırakıldı.

Balaç’a gözaltı sırasında arama kararı olmaksızın elde edilen “SD Cart” teslim edilmedi.

TEKRAR GÖZALTINA ALINDI VE TUTUKLANDI

Haftalar sonra Yüksel Caddesi eylemine katılanlarla birlikte Sibel Balaç, 10 Aralık 2018’de gözaltına alındı, 18 Aralık’ta da tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yüksel Caddesi eylemlerine katılanlar hakkında hazırlanan iddianamede, Sibel Balaç’ın DHKP/C üyesi olduğu öne sürüldü.

O SD CART DELİL OLARAK GÖSTERİLDİ

Balaç’ın örgüt üyeliğine delil olarak ise 5 Kasım 2017’de, AŞTİ’deki gözaltı sırasında bulunduğu söylenen ve geri verilmeyen “SD Cart”tı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, SD Cart”ta bulunanlar “Sibel Balaç’ın örgüt üyeliğine” delil olarak gösterildi. İddianamede, SD Cart’ta “örgütsel eğitim notları, terör örgütü merkez komite açıklaması, örgütsel içerikli bilgiler” olduğu öne sürüldü.

Ancak o SD Cart’ta yer alanlar, Sibel Balaç ve avukatı Ceren Yılmaz’ın ifadelerine göre internetten elde edilen dökümanlar, açıklamalar, dergiler ve kitaplardı. Sibel Balaç bu kitapları, dergileri internetten okuduğu yayınlar olduğunu söyledi.

POLİSİN TUTANAĞINDA YAZAN ÇELİŞKİLİ İFADELER

İddianamede Sibel Balaç’ın SD Cart’ı iç çamaşırında gizlediği ifade edildi. Ancak polisin el koyma tutanağında yer alanlar dikkat çekiciydi. Tutanakta, ters kelepçe yapılarak yere yatırılan Balaç’ın, “Kot pantolonunun bel kısmı kontrol edildiğinde iç çamaşırının içerisinden yere düşen SD Cart” bulunduğu ifade edildi. Ne kadar inkar edilse de Avukat Ceren Yılmaz’ın aktardıklarına göre polis, AŞTİ’de bir odada çıplak arama yapmıştı.

Öte yandan usule uygun arama kararı olmaksızın elde edilen söz konusu SD Cart hükme esas delil olarak kabul edilemezdi.

USULE AYKIRI ELDE EDİLMİŞTİ: İDDİANAMEYE EKLENDİ

Ancak, Savcı Yarcan Mutlu tarafından yazılan iddianamede içeriğinden dahi bahsedilmeyen, usule aykırı ele geçirilen SD Cart Balaç’ın örgüt üyeliğine delil olarak gösterildi.

Ayrıca iddianamede, örgüt üyeliği tespitleri arasında, Eğitim-Sen şubesi gittiği, İdilcan Kültür Merkezi’ni ziyaret ettiği, Yüksel Caddesi’ndeki eylemlere destek amacıyla hazırlanan stickerlar bulundurması da gösterildi. Balaç’ın örgüt içerisinde “kurye” olduğu öne sürüldü.

Ve Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası verdi. 8 Nisan 2022’de de hapis cezası, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı.

Sibel Balaç, bugün, haksız ve hukuksuz bir şekilde tutsak edildiğini söyleyerek 19 Aralık 2021’de başladığı ölüm orucunun 120. gününde.

BALAÇ’IN AVUKATI VE ANNESİ: DURUMU KÖTÜ

Gerçek Gündem’e konuşan Balaç’ın avukatı Ceren Yılmaz, Sibel Balaç’ın 20 kilo verdiğini söyledi. Ayrıca Balaç hakkında, ölüm orucuna başladıktan sonra cezaevi yönetimi tarafından 25 disiplin soruşturması başlatıldığını ifade etti.

Balaç’ın annesi ise kızının adil yargılanma taleplerinin gerçekleştirilmesi için milletvekillerini kapı kapı gezdiğini ifade etti. Nuray Balaç, “Kızım serbest kalana kadar bırakmayacağını söylüyor ölüm orucunu, ‘çok haksızlığa uğradım’ diyor” dedi.

Tüm bunları yaşayan Sibel Balaç ve ailesinin talebi ise adil yargılanma.

Dava dosyaları, polis tutanakları ve iddianame incelendiğinde ise mahkumiyete sunulan gerekçelerin usule, hukuka aykırı şekilde elde edilmesi ve kültür merkezlerini ziyaret etmenin “örgüt üyeliği”ne delil kabul edilmesi üzerine avukatları Balaç’ın yeniden adil yargılanması gerektiği görüşünde…