Ahmet Takan yazdı: Süleyman Soylu’ya zor sorular…
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Nuri Okutan’ın basın açıklamasını köşesine taşıdı.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Nuri Okutan’ın basın açıklamasını köşesine taşıdı.
Takan'ın bugünkü "Süleyman Soylu’ya zor sorular…" başlıklı yazısı şöyle:
Gazetecilik mesleğinin büyük kompleksidir. “Özel” olsun isteriz!.. Mesleki çalışmalarda kaliteyi arttırmak, daha başarılı haber ve yazılara imza atmak için faydalı bir kompleks olduğu söylenebilir. “Rutin”i hiç sevmeyiz. O yüzden basın açıklamalarına, basın toplantılarına iğreti bakarız. Çoğu zamanda görmemezlikten gelmeyi tercih ederiz. Niye?.. Çünkü o açıklama veya o toplantı şahsımıza özel değildir de ondan…
Genele yapıldığı ve “rutin” dediğimiz nice önemli basın açıklamaları güme gitmiştir!.. İşte onlardan biriydi hafta başında (pazartesi) İYİ Parti milli güvenlik politikaları başkanı Nuri Okutan’ın ” DÜNYA UYGUR KONGRESİ BAŞKANI SN. DOLKUN İSA’NIN GİRİŞ YASAĞI NEDENİYLE ÜLKEYE ALINMAMASINA DAİR BASIN AÇIKLAMASI” başlığıyla yaptığı açıklama… İtiraf edeyim; bende aynı kompleksin zirvesinde yaşarım!.. Ancak bu sefer iş öyle değil. Hafta başında basın açıklaması bana ulaştığında köşemde yer vermeyi çok arzu ettim ama sıcak gündem yüzünden olamadı. Bugüne kaldı.
★★★
İYİ Parti milli güvenlik politikaları başkanı Nuri Okutan’ın basın açıklaması makale kıvamında; “Türkiye her gün mevcut iktidarın kurulu düzeni hiçe sayan kuralsız, kanunsuz ve keyfi yönetim uygulamalarına tanık olmaktadır. Kuralların uygulanmadığı, üstelik devlet tarafından çiğnendiği bu durum, idare hayatında bir kaosun, dolayısıyla bir devlet buhranının göstergesidir“ diye başlıyor. Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa’ya konulan Türkiye’ye giriş yasağının gelişmeleri geniş geniş anlatılıyor. Devam ediyor Nuri Okutan:
-İçişleri Bakanı zata sormak gerekir; mahkeme kararı, Genel Müdürlük yazısı, İnterpol’ün aramayı kaldırma kararı ortadayken size yeniden giriş yasağını hangi irade aldırmıştır? Yasalara aykırı bu tutumunuza sizi kim mecbur etmiştir? Yoksa siz Türk Milleti-Türk Devleti, aleyhinde olmaya yeminli misiniz ?
Yoksa; Türkiye’yi, uluslararası hukuk kurallarına ve kendi müesses nizamına uygun şekilde yönetmesi gereken devlet kurumları değil de ecinniler mi yönetmektedir?
Kim yönetiyor bu ülkeyi, sizler kimlersiniz? Bizlerden olmadığınız muhakkak ama kimlerdensiniz ? Burası Türk devleti midir, Türk milletinin devleti midir?
Türkiye yıllardır o hale getirilmiştir ki hiçbir kurum ve yetkili asli işini yapmamakta, buna karşılık ne kadar karanlık ve yanlış iş, hukuksuzluk varsa devlet eliyle veya devletin müzaheretiyle icra edilmektedir.
Deniz Yücel, Rahip Bronson bir görüşmeyle hapisten çıkarılıp ülkelerine gönderen sizler değil misiniz?
Kara para aklayıcılığı sübut bulmuş bir suçlu olan Sezgin Baran Korkmaz Bakanlığa çağırılarak kendisine kaçış yolunu gösteren siz değil misiniz?
Suç örgütü yöneticiliğinden sabıkalı Sedat Paker’e hakkında soruşturma ve dava açılacağından yurt dışına kaçması için haber gönderen siz değil misiniz?
Zindaşti gibi uyuşturucu kaçakçısının iş takipçiliği yapıp, Türkiye içinde infaz olanağı tanınıp yol veren siz değil misiniz?
Türk askerinin yakılarak katledilmesine fetva veren bir teröristin memleketimizde keyif sürmesine göz yuman siz değil misiniz?
Devlet kurumları mensupları eliyle FETÖ borsası kurulup adalet kurumunu sakatlayan, milleti soyan siz değil misiniz?
★★★
Mahkemelerin takipsizlik veya beraat kararlarını uygulamazken ne idüğü belirsiz bir gazetecinin referansı ile binlerce dosyayı işlemden kaldıran siz değil misiniz?
Türkiye’nin sınır güvenliği ortadan kaldırılmıştır. “Açık kapı” denilen ne idüğü belirsiz bir yaklaşımla ülke sığınmacı deposuna çeviren siz değil misiniz?
Güya kayıt altındaki Suriyeli sığınmacıların kontrol ve denetimini yapamayan siz değil misiniz?
Sayıları milyonu geçtiği anlaşılan Suriyeli, Afrikalı ve son olarak Afgan ne kadar kayıt dışı göçmen olduğunu devlet dahi tahmin edememektedir.
Türkiye uluslararası kokain ticaretinin hedef ve transit ülkesi haline gelmiştir. Sadece sınırlarımız değil, gümrük kapılarımızı da yol geçen hanına dönüştüren siz değil misiniz?
Hudutlarımız ve kapılarımız delik deşiktir; mal ve insan kaçakçılığı had safhaya ulaşmıştır.
Interpol’ün aradığı bir suçluya üstelik sahte ikametgâh belgesi düzenletilerek silah taşıma ruhsatı veren siz değil misiniz?
Yabancı ülke istihbarat ajanları şehirlerimizde at koşturmakta; gün ortasında infazlar yapıp adam kaçırıyorlar.
Uluslararası mafya ve kaçakçılar Türkiye’yi üs edinmiş durumdadır.
Hırlıya hırsıza dolar karşılığı mülk edinme yoluyla vatandaşlık dağıtan siz değil misiniz?
Her türlü suçlu ve terörist ülkemizde rahatça barınabilmekte ve faaliyetlerini ülkemizde sürdürebiliyor.
Uluslararası terör listesinde yer alan örgütlerin elebaşları ve elemanları hastanelerimizde tedavi görüp korunup kollanabiliyor.
Mersin Limanına gelen ve kaçak mal getirdiği saptanan bir TIR, Mersin-Adana arasında kayıplara karışabiliyor. Bu kaçak TIR’ı bulamayan siz değil misiniz?
★★★
Rıza Zarrab gibi bir hırsız, ajan, dolandırıcı, kaçakçı, kara para aklayıcısı; rüşvete boğduğu devletin en üst katlarından koruma gösteren siz değil misiniz?
İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan zat suç örgütü elebaşı Peker’den her ay 10 bin dolar aldığını iddia ettiği siyasetçi hakkında hala savcılığa suç duyurusunda bulunmuyor. Bu keyfiliği yapan siz değil misiniz?
Suçluların peşine düşüp adalete teslim edilmelerini sağlayacak kurumların yöneticisi konumundaki Bakan, bilakis, suçluları koruyup kollamakta, onlarla boy boy resim çektiren siz değil misiniz?
Suçlular için cennet haline getirilen, hudutları ve kapıları delik deşik olmuş Türkiye’nin yetkili ve kurumları kaçakçıya, kokainciye, dolandırıcıya, mafyalara, teröristlere kucak açarken; Uygur halkının hak ve özgürlük davasının sözcüsü değerli bir soydaşımızı ülkeye almayıp ona zulmeden irade kimin iradesidir?
Bu tutum; elbette ki Türk’ün, elbette ki Türk Devleti’nin iradesi değildir, olamaz! Maalesef, ucube tek adam sistemine geçildiğinden bu yana, bir partiyle beraber birtakım ecinniler de devletimizi basmış ve kurumlarımızı çökertmiştir.
Evet, devleti basan ecinniler taifesi ve aparatları konumundakiler, her türlü suça ve suçluya kol kanat gererken; Dolkun İsa gibi Türk ve Türkiye dostu değerli bir şahsiyete, barışçı bir mücadele adamına, dünyaca meşru bir hak ve hürriyet davası peşindeki bir kardeşimize keyfi giriş yasağı uygulamıştır. Bu yasak kimin adına kimin hatırınadır?”
★★★
Bunun üstüne tek satır daha yazmak ayıp olur… Hislerimize tercüman olmuş Nuri Okutan…