Ahmet Taşgetiren'den Erdoğan'a hatırlatma: 'her türlü direnci eritme gibi bir mahiyeti de var...'
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Ali Babacan'ın Erdoğan tepkisini ve "eleştirilmezlik" krizini köşesine taşıdı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'faiz sebep enflasyon netice' teziyle savunduğu ve Merkez Bankası'nın üç ayda gerçekleştirdiği 400 baz faiz indirimi ile hayata geçirilen ekonomi modeli bilimsel gerçeklere aykırılığı ile yurttaşlar için yüksek enflasyonu beraberinde getirdi.
Öte yandan alınan kararlar ve hükümetten yapılan açıklamalarla birlikte eylülde 8.30 seviyelerinde olan doların kasımda 13 liranın üzerine yerleşmesiyle, TL'nin üç ayda değer kaybı yüzde 57'yi aştı.
Tüm sonuçlara rağmen AKP iktidarında Erdoğan'ın atadığı bakanlardan ve bürokratlardan ekonomik modele itiraz edebilen olmadı.
"HAKİM DÜZENİ ORTAYA KOMUŞ OLDU"
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, ekonomiyi 13 yıl teslim ettiği Ali Babacan'ı "boş teneke" olarak değerlendirdiğini hatırlattığı yazısında, "Erdoğan’ın bu “liderlik vurgusu” bilindiği için şu andaki tüm bakanlar “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, önderliğinde…” demeden bir icraat anlatmıyorlar. En son Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üstelik kameralar önünde ve Erdoğan’a hitaben “Siz izin vermeden konuşabilir miyiz?” diyerek, hakim düzeni ortaya koymuş oldu." ifadelerini kullandı.
Taşgetiren, "Durum bu olunca, Ali Babacan’ın Erdoğan’ın ekonomi - politikasını üstelik “Bilmiyor” gibi çok sert yargılarla sorgulamasının tahammül edilmez bir durum oluşturacağı muhakkaktır." diye yazdı.
"Erdoğan'ın "ekonomik kurtuluş savaşı" diye nitelediği modele eleştirileri "mandacılık zihniyeti" ile suçladığına işaret eden Taşgetiren, "Ülkede Erdoğan’ın bu “savaş dili”nin ve “mandacılık” ithamının alıcıları vardır. Onun liderliğine yönelik bir “kutsama” zemini de vardır. Ancak yine de insanların yaşadığı “zor hayat”ın her türlü direnci eritme gibi bir mahiyeti de vardır... Şu anda Cumhurbaşkanı’nın imzasına direnecek kimse yoktur; tabii ki ekonomik hayatın gerçekleri dışında…." değerlendirmesinde bulundu.