AKP mülkiyet hakkına da göz dikti

Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda geçen hafta kabul edilerek Genel Kurul’a gönderildi. “Mülkiyet hakkını yok ettiği” bildirilen teklifle yerel yönetimlere ilişkin birçok yeni düzenleme getirildi.

Birgün gazetesinden Hüseyin Şimşek'in haberine göre muhalefetin karşı çıktığı torba teklifle, Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) konulu kullanımlarında eğitim, sağlık, spor, kültür ve kreş gibi alanlara, kamu eline geçinceye kadar mülkiyet sahipleri tarafından kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilmesine imkan sağlanıyor.

Planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı bu düzenleme dışında kentsel dönüşüm, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve hazineye ait imar parsellerinin ve tarım arazilerinin üzerindeki hak sahibi kullanıcıların devredilmesi konusunda yerel yönetimler devre dışı bırakılıyor. Tarım alanlarında yapılacak olan seraların izinleri Tarım Bakanlığı tarafından verilecek, yerel yönetimlerin sorumlulukları ve denetim yetkileri ise ortadan kaldırılacak.

Torba düzenleme ile yapılan bir diğer dikkati çekici değişikliğe göre, bundan böyle bir mülkiyetin satış işlemlerinde alıcı ve satıcıların farklı il, ilçe ya da ülkede olmaları durumunda bile tapuda satış işlemi yapılabilecek. Bu tür işlemler tarafların resmi vekillerine verdikleri yetki belgeleriyle yapılabilirken bu düzenlemeyle tapu satış işleminde kötüye kullanmaya açık bir durumun oluşacağı eleştirileri yapıldı.

‘HİZMETLER ÖZELLEŞİYOR’

Komisyon’da kabul edilen düzenlemeye CHP karşı çıktı. CHP’nin Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyesi milletvekilleri hazırladıkları muhalefet şerhinde, “Plan yapmanın temel anlayışı eğitim, sağlık, spor, kültür ve kreş gibi hizmetlerden plan sınırları içerisinde yaşayan halkın bu hizmetleri kamu eli ile ücretsiz olarak temin etmesidir. İktidar eğitim, sağlık, kültür, kreş ve spor hizmetlerini özelleştirmektedir” ifadelerine yer verdi.

‘BELEDİYELER DIŞARIDA BIRAKILDI’

İktidarın ortaya koyduğu hizmet anlayışının temel hizmetlerde “zenginlerin hizmet aldığı” yoksul ve emekçilerin ise sistem dışına itildiği anlayışı devam ettirmek olduğunu vurgulayan CHP, şu değerlendirmeleri yaptı: “31 Mart ve 23 Haziran 2019 tarihinde yapılan seçimler sonucunda ekonominin yüzde 70’ini kontrol eden büyükşehirlerin tamamı CHP’li belediyeler tarafından yönetilecektir. Yasa hazırlayıcı belediyelerin görüşünü alma ihtiyacını hissetmeden aceleci bir tutumla yasayı meclis gündemi getirmiştir. Yasa, yerel yönetimleri sürecin dışına itmektedir.”