AKP'de tartışma büyüyor: Bu yöntem cumhurbaşkanlığını sorgulatır
Türkiye siyasi hareketi yeni parti girişimleri ile hareketlendi.
AK Parti’den kopan eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakan yardımcısı Ali Babacan’ın öncülüğünde kurulacak partiler iktidarın yakın takibinde.
13 ARALIK’TA BAŞVURU YAPILACAK
Eski başbakan Davutoğlu liderliğinde kurulacak partinin 13 Aralık Cuma günü İçişleri Bakanlığına resmi başvurusunu yapması bekleniyor. Başvuruyu Davutoğlu’nun yakın çalışma arkadaşları, AK Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı yapmış Ayhan Sefer Üstün ve Selçuk Özdağ ile eski AK Parti İstanbul ve Ankara İl Başkanları Selim Temurci ile Nedim Yamalı’nın yapması bekleniyor.
Başvurunun yapıldığı günün akşamında da Ankara’daki bir otelde partinin kuruluşu ile ilgili bir tanıtım toplantısı yapılması, burada partinin programı ve hedefleriyle ilgili Davutoğlu’nun bir konuşma gerçekleştirmesi planlanıyor. Bir başka programa göre ise parti kurma başvurusu perşembe günü, açıklama ise cuma günü yapılabilir.
BABACAN’IN TAKVİMİNDE DEĞİŞİKLİK YOK
Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, Davutoğlu’nun öncülüğündeki partinin kuruluşunu gerçekleştirdikten sonra eski bakan Babacan öncülüğündeki hareketin de yıl bitmeden resmi başvurusunu yapması hedefleniyor. Babacan’a yakın kaynaklar şimdilik planlanan takvimde bir değişiklik olmadığını söylüyor, ancak parti kuruluşunun yeni yıla sarkacağını söyleyenler de var.
YENİ PARTİLERLE MÜCADELE YÖNTEMİ BU OLMAMALI
Her iki partinin kuruluş sürecini yakından takip eden AK Parti’de ise farklı görüşler ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu yaptığı konuşmada, parti girişimlerinde öne çıkan eski yol arkadaşlarına dönük İstanbul Şehir Üniversitesi üzerinden yaptığı eleştirilerin nasıl devam edeceği merak konusu.
Bazı AK Partili siyasetçiler tartışmanın Erdoğan’ın açtığı yolda devam etmesi gerektiğini savunurken bazı siyasetçiler ise bu yöntemin iki tarafa da fayda sağlamayacağı görüşünde. AK Parti’de etkin görevlerde bulunmuş bir siyasetçi, “Bu ne bize ne onlara yarar. Sonuçta devirde imzası olmasa da tahsiste Cumhurbaşkanının oluru var. Ne yapılır, ne söylenirse söylensin “bu kadar yıldır senin bakanın, başbakanındı” derler. Bu Cumhurbaşkanının geçmiş Başbakanlığını ve Cumhurbaşkanlığını sorgulatır. O nedenle bu oluşumlara dönük doğru mücadele yöntemi bu olmamalı” dedi.
‘BABACAN KORKAKSA BİZE KARŞI NASIL PARTİ KURUYOR?’
Yıl bitmeden parti kuruluşunu ilan etmesi beklenen Babacan ile ilgili de AK Parti’de farklı görüşler dile getiriliyor. AK Partili bazı yöneticiler Babacan’ın liderlik vasfı olmadığını, meydanlara çıktığında Cumhurbaşkanının karşısında şansının bulunmayacağını ifade ediyor. Babacan ile ilgili sıkça yapılan yorumlardan biri de görev yaptığı dönemde olumsuz gördüğü konulara itiraz etmediği, bu anlamda cesur olmadığı yönünde. Ancak AK Parti’de bu değerlendirmeleri yanlış bulanlar da var. Babacan’la uzun süre çalışmış bir siyasetçi, “Burada siyasi bir durum, parti açısından önemle değerlendirilmesi gereken bir gelişme var. “Ali Babacan korkak” deniliyor. Ama Babacan korkaksa nasıl bizim karşımıza parti kurarak çıkıyor! Burada Davutoğlu’nun ya da Babacan’ın ne yapacağı önemli değil. Mesele AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan meselesi. AK Parti güveni inşa edecek adımlar attığı takdirde bunlar teferruat kalır, hiçbiri başarılı olamaz. O nedenle konu Davutoğlu, Babacan değil bizde, AK Parti’de düğümleniyor. Kongre süreci bu açıdan önemli. Eğer önümüzdeki 6 ay, 1 yıllık süreçte bu adımları atarsak bunlar gündem olmaktan çıkar. AK Parti de bunu yapacak güç var” dedi.