AKP'den Furkan Vakfı'na yönelik polis saldırısına ilişkin açıklama: Orantısızı gücü kınadı, Adana Emniyeti'ne sahip çıktı
AKP MYK toplantısı sonrası parti sözcüsü Ömer Çelik, yaptığı açıklamalarda Adana'daki Furkan Vakfı'na yönelik polis saldırısı hakkında konuştu.
AKP MYK toplantısı sonrası parti sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarda bulundu.
Bir gazetecinin Adana'daki Furkan Vakfı üyelerine yönelik polis saldırısını sorması üzerine konuşan Çelik, orantısız gücü kınadıklarını ifade etti.
Orantısız gücün emniyet içindeki kimi unsurlar tarafından yapıldığını söyleyen Çelik, Adana Emniyeti'ne ise sahip çıktı.
Çelik, ''Burada her zaman olduğu gibi prensibimiz açık. Biz mücadelelerimizi her zaman takdir ettiğimiz polislerin içerisinde orantısız güç kullanılmasını asla kabul etmeyiz. Zaten bahsettiğimiz tablo ortaya çıktığından beri bakanımız ve valimiz açıklama yaparak soruşturma başlatıldığını söylemiştir.
Orantısız güç bizim açımızdan kabul edilemez.
Burada bazı açıklamalara bakıyorum: Bu orantısız güç gösterileri sanki sistematik hale gelmiş gibi bir iftira kampanyası yürütüyor. Bunların hepsi sadece hezeyandır. Türkiye'de 28 Şubat uygulamalarına karşı mücadeleleri biz verdik. Dolayısıyla böyle bir sistematik iftira kampanyasına yönelik söyleyecek çok sözümüz vardır.
Organize bir şekilde topyekun Adana Emniyet'ine izam eden bir kampanya da görüyoruz. Bunu da reddediyoruz. Aynı gün içerisinde 10 saatlik bir dilim içerisinde birden fazla terör saldırısını engellediklerini ve uyuşturucu çeteleri ile mcüadele ettiklerini biliyorum.
Provokasyonları görüyoruz. Sokakların karıştırılmak istendiğini biliyoruz'' diye konuştu.
Çelik'in açıklamaları şöyle:
''15 Mart, bundan sonra önemli bir gün olacak. Bugün islamofobiye karşı bir gün olarak tarihe geçti.
Çanakkale Köprüsü, Cumhurbaşkanımız tarafından açıldı. Bu eser siyasetinde bir önemli semboldür, taçtır. Oraya bir gerdanlık olarak yerleşmiştir.
Milletimizin büyük desteği bu çerçevede büyük eserlere imza atılmasına izin veriyor.
Her zaman olduğu gibi eleştiriler de oluyor. Bugüne kadar hiç bir işe imza atmayanların ya da bir kaç şeye imza atsalar bile, bunların kriz oldukları kişiler eleştiriyor.
20 Mart sabahı Suudi Arabistan'a bir saldırı oldu. Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Suudi Arabistan'la dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek isterim.
Yemen'deki Türk şehitliğine yönelik gerçekleşen eylemin takipçisi olmaya devam ediyor. Suudi Arabistan'a Türkiye'nin oradaki eserlerine yönelik eylemler, organize olarak terörü yoğunlaştırmak için yapılan eylemlerdir. Bunlarla mücadelemiz sürecek.
Dünyanın her tarafındaki eserlerimizi takip ediyoruz. Benzer bir hadise Batı Trakya'da, Osmanlı dönemi Müslüman mezarlığına yönelik oldu.
UKRAYNA KRİZİ
Türkiye'nin yürüttüğü politikayı herkes güvenli bir politika olarak niteliyor. Tabi gelinen süreçte kalıcı bir ateşkesin ortaya çıkması ve barış anlaşmasının imzalanması.
Putin ve Zelenskiy'in yan yana gelmesi gerekiyor.
Emine Erdoğan'ın Ukrayna Başbakanı'nın eşine yolladığı mesaj Ukrayna'da geniş yankı buldu.
Giderek bütün gelişmeler ticaret yollarını tehdit ediyor. Bu tehdit, yeni savaş risklerini ortaya çıkarıyor.
Türkiye'nin NATO müttefikleri ile konuşması hem de Rusya tarafı ile temasın devam ettirilmesi, önemli bir politikayı temsil ediyor.
Bir kere daha görüldüğü gibi barışın yegane zemini diplomasi olacaktır.
NATO AÇIKLAMASI
Fransa Devlet Başkanı NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti demişti. Şimdi NATO'nun Doğu kanadının güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Bu bölgedeki en güçlü ülkenin NATO olduğu değerlendiriyor. Ancak bazı NATO ülkeleri, bizim NATO'daki varlığımızı sorguluyordu. Sorgulamalarının bir önemi yok.
Cumhurbaşkanımız daha öncede söylemişti; Türkiye güçlü bir NATO ülkesi olarak diğer müttefik ülkelerin de güvenliğini sağlıyor.''