AKP'li Ali İhsan Yavuz: İstanbul’da kesinlikle bir şeyler oldu
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, basın açıklaması düzenledi. Yavuz, itiraz süreci hakkında "İstanbul’da kesinlikle bir şeyler oldu" diye konuştu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, basın açıklaması düzenledi. Yavuz, "İstanbul’da bir şeylerin olmadığını iddia etmek mümkün değil, İstanbul’da kesinlikle bir şeyler oldu."
Yavuz, "Sandık başında rol alanlarla, seçim kurulunda rol alan herkesle ilgili inceleme ve araştırma yapıyoruz. Bu iki noktada görev yapmış herkesle ilgili ne türden suç duyurusunda bulunacağımızı, önümüzdeki günlerde netleştirmiş olacağız. Peş peşe suç duyurularında bulunacağız" dedi.
AKP'li Yavuz, İstanbul seçimlerine yapılan olağanüstü itiraza ilişkin basın toplantısı düzenledi.
AKP Genel Merkezi’ndeki toplantıda konuşan Yavuz, daha önce söylediği "İstanbul’da bir şeyler oldu" sözünü hatırlattı.
Bu söz hakkında sosyal medyada ortaya konulan mizah unsurlarına değinen Yavuz, "Ben gençlerimizin hafızasına hayran kaldığımı ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin geleceği doğrultusunda bu zekalarını kullanmalarını diliyorum" dedi.
'CHP LEHİNE BİR ŞEYLER OLDU'
Ekrem İmamoğlu ile AKP’nin adayı Binali Yıldırım arasındaki oy farkının 29 binlerden 13 binlere indiğini anımsatan Yavuz, "Kısıtlıların, ölülerin, cezaevinde bulunanların oy kullandığını da gördük. Bu şu demektir, çok daha farkın azaldığını gösteriyor. Yine 16 bin oy, başka yerden AK Parti’nin hanesine yazıldıysa, İstanbul’da bir şeyin olmadığını hiç kimsenin iddia etmesi mümkün değildir. CHP lehine bir şeylerin olduğunu ifade edebiliriz, bu net ve ortada" şeklinde konuştu.
'GELİN BUNU NETLEŞTİRELİM'
Birilerinin, "CHP’nin işine yarasın diye" organizasyon yaptığını aktaran Yavuz, "Buna sesinizi çıkartmamanız bir yana örtmeye çalışırsanız, bu gelecekte sizi de vurur, bu doğru değil. Türkiye’nin ikinci partisine bu yakışmaz, 'gelin bunu netleştirelim' diye hep seslendik, bugün de bir kez daha seslenmiş bulunuyoruz" dedi.
'ÖLÜLERİN OY KULLANDIĞINI DÖRDÜK'
Olağanüstü itiraz dilekçesinde birçok tez öne sürdüklerini ifade eden Ali İhsan Yavuz, "Ara kararlarla birlikte yapılan araştırmalar gösterdi ki, baştan beri neyi ileri sürdüysek, bunların istisnasız hepsi doğru çıkıyor. Ölüler de oy kullanmış, yer yer gördük. Çok net bir organize usulsüzlük söz konusudur. Dolayısıyla bunlar bu kadar yapıldıktan sonra birileri oy kullandırtmış olabilir dedik. Gördük ki önemli bir kısmı, hem cezaevinde, hem de kayıtlı olduğu yerde, o cezaevinde iken onun adına birileri oy kullanmış. Yine Türkiye’nin çeşitli yerlerinde hükümlü olanlar, oy kullanamaz şerhi olmadan yer alıyor, dedik. İlçe seçim kurullarından gelen belgelere baktığımızda, bunların da yer yer oy kullanmış olduğunu gördük. Kısıtlılar, ha keza" diye konuştu.
'KUSURUN ÖTESİNDE KASITLAR VAR'
İki yıl öncesinden başlayarak, sandık başında hile yapmaya dönük iş ve işlemlerin olduğunu gördüklerini ileri süren Yavuz, şunları kaydetti:
"YSK'nın, 'seçim hizmetlerinin düzenli ve sağlıklı yürütülebilmesi için, sandık kurulu başkan ve üyelerinin tarafsız kimselerden oluşturulması gerekir' kararı var. 'Tarafsızlıkları hakkında kuşku duyulan kişilerin başkanlık ettikleri sandıklarla ilgili olarak, ileride siyasi partilerce yapılacak itirazlar üzerine bu bölgelerdeki seçimlerin iptaline sebebiyet vereceğinden' diye bir karar veriyor. 'Sandık başında, iş ve işlemler konusunda çok ağır kusurlar, kusurun ötesinde kasıtlar var' dedik. Bunun sandık başkanı atamasıyla başladığını söyledik. Mülki idare amirleri kanun gereği liste vermiş, 134 bin 351 kişi vermiş ama ilçe seçim kurulları bunların içinden 39 bin 648 kişiyi görevlendirmiş, kalanları görevlendirmemiş. Kalanları nereden almış? Bu da önemli elbette. Kalanları diğer kamu görevlilerinden de değil, kamu görevlilerinin dışına çıkarak yapmış."
'KANUNSUZLUK DEMEYECEĞİZ DE NE DİYECEĞİZ?'
"İlçe seçim kurulu başkanları, yasa yapma yetkisine sahip midir?" diye soran AK Partili Yavuz, "İlçe seçim kurulları yasaya rağmen açık, net olan maddeye rağmen kendisi bir kanun koyucu yerine geçerek hüküm kurma yetkisine sahip midir? Biz şimdi buna 'kanunsuzluk' demeyeceğiz de, buna 'seçim yolsuzluğu' demeyeceğiz de neye diyeceğiz? Sandık başkanlarının tarafsız olmadıklarını ortaya koyan tek belge bu mu? Değil elbette. Bakınız, ihraç edilenler çokça var bu listelerde. Yine bir kısım insanlar diyor ki sözüm ona, 'Bankadan alınmış da ne olacak, bankada olanlar hesap yapmasını çok iyi bilirler'. Evet, sizin lehinize işlem yapmasını çok iyi bilenler de olmuş, İş Bankası’ndan bolca alınmış, CHP’nin hissesi var. Yapı Kredi’den, Denizbank’tan, başka bankalardan bolca alınmış. İş Bankası bunun üzerine açıklama yapıyor, ‘Biz vermedik, bizden istediler'. Biz, 'siz verdiniz' demedik. Size ne oluyor? Bu da önemli" değerlendirmesinde bulundu.
'SİYASİ PARTİLİ SANDIK BAŞKANI'
Elinde, siyasi parti üyelerinin sandık başkanı olarak görev yaptığını gösterir belgeler bulunduğuna dikkat çeken Yavuz, "Bunu nereye koyacağız? Özellikle bir partiden önemli derecede var. Başkan ve memur üye, memur üye adına alınan sivil üye kişiler arasında başka partilerin üyesi var" dedi.
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMAK GÖREVİMİZ'
İstanbul’da sandık kurulu başkan ve üyelerine ilişkin gözaltı operasyonları başlatılması hakkında sorulan soruya da Yavuz, "Biz de bir ekip kurarak, ‘Kimlerle ilgili suç duyurusunda bulunulura' çalışıyoruz. Biz baştan beri diyoruz ki; Bu münferit birer hadise değildir. Sehven yapılmış hata da değildir. Ama bu sehven olabilecek sınırların çok ötesine geçmiştir. Madem 'münferit değildir' diyoruz, madem burada 'sehven yapılmış bir şey yok' diyoruz, madem 'bu işin içinde bir organize iş var' diyoruz, 'o zaman bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunmak görevimizdir' diyoruz. Bu suç duyurularının ötesinde çok farklı kişilere yöneltilecek suç duyurularının olacağını ifade edebilirim" diye cevap verdi
'YSK ATAMA İŞİNİ NETLEŞTİRMELİ VE KAPATMALIDIR'
"Sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde mi usulsüzlük yapıldı?" yönündeki soruyu da AKP'li Yavuz, şöyle yanıtladı:
"Bu süreçleri kanun bir takım şartlara bağlamış ve takvimlendirmiş. İlçelere ilişkin itiraz, sadece Maltepe’ye ilişkin. Bizim de Büyükçekmece’ye ilişkin itirazımız var. onun dışında bu şaibelerin, bu organize çalışmaların bir kısmının, hepsini kastetmiyorum. Bu kasıtla hareket edenlerin özellikle büyük şehre yöneldiğini tespit etti. İlçelerde kesinlikle yoktur demem mümkün değildir. Ama ağırlıklı olarak yönelilen yer, İBB seçimleridir 2 ilçe hariç başka ilçelere ilişkin olağanüstü itiraz söz konusu değil. Büyükşehre ilişkin olağanüstü itiraz yapılmıştır. Ankara’ya ilişkin de olağanüstü itiraz yapıldı. Sonuçta YSK karar verecek. Diğer seçimler, başka zaman ve yerde olmuşsa onlar da tartışılmaz mı? Ama bunlara ilişkin süreçler bitti. Buradan alacağımız dersle bundan sonra YSK kesinlikle kamu görevlilerinin dışından sandık başkanlarına, başına görevli atama işini netleştirmeli ve kapatmalıdır. Yöntem de şudur, bir yazılım yapılacak, bütün kamu görevlileri o yazılıma TC kimliği ile girecek. O kimlikle girenlerin dışındaki kişiler asla sisteme kabul edilemeyecek. Bu kadar net. YSK ve seçim kurulları bugün yaşananlardan ders çıkararak, biz de her birimiz de bundan sonraki süreçte de benzeri hadiselerin olmaması için elimizden geleni mutlaka yapmamız gerekiyor."
'AYNI ADAYLA SEÇİME GİDİLİR'
Seçimin yenilenmesi durumunda adayların aynı olacağını ifade eden Yavuz, "Cezaevi, kısıtlı ve hükümlü seçmene şerh düşülmelidir. Ama bunların dışında seçmen değişmez. Bir istifa ve ölü olmadığı sürece aynı adaylarla seçime gidilir" dedi. AK Partinin bulunacağı suç duyuruları hakkında da "Sandık başında rol alanlarla, seçim kurulunda rol alan herkesle ilgili inceleme ve araştırma yapıyoruz. Bu iki noktada görev yapmış herkesle ilgili ne türden suç duyurusunda bulunacağımızı, önümüzdeki günlerde netleştirmiş olacağız. Peş peşe suç duyurularında bulunacağız, kaldı ki bir şekilde suç duyurularında bulunulmaya başlanmıştır" açıklamasında bulundu.