AKP'li belediyede büyük vurgun o raporlarla ortaya çıktı

YURT - İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başakşehir Belediye Meclis üyesi Abdülhadi Akmugan, Başakşehir Belediye Meclis Üyesi Hayrettin Özbakır, CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat AKP'li Başakşehir Belediyesi'ndeki yolsuzlukları, usülsüzlükleri ortaya çıkardı.

Akmugan, Özbakır ve Karabat uzun süredir üzerinde çalıştıkları 2016 Sayıştay Raporları'daki bulguları kamuoyu ile paylaştılar.

Açıklamada şu ifadelere yer verdiler:

Başakşehir Belediyesi gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetiminde, özellikle ihalelerin incelenmesinde ve Belediye’nin vakıflara yaptığı kaynak aktarımlarında son derece ilginç ve şüpheli işlemlere rastladık. Sizlerin de bildiği gibi yapılan kamuoyu yoklamalarında yerel yönetimler suistimalin en fazla olduğu kamu kurumları arasında görülmektedir. İhale suistimalinin büyük bölümünün ortak özelliği, kamu görevlileri ile yapımcı firmaların yaptıkları gizli anlaşmalarla, ihalelerde fiyatın yükseltilmesi ve bu işlemler sonucunda ortaya çıkan rantın, kamu görevlileri ile yapımcı firmalar arasında bölüşülmesidir. Bir ihalede suistimalin yapılabilmesinin en kolay yolu, ihalenin rekabetten uzak gerçekleştirilmesi, planın parçası olmayan bağımsız ve tarafsız firmaların ihaleye girmelerinin engellenerek, eşit muamele ve rekabet ilkesinin ilk aşama da ortadan kaldırılmasıdır.

Yerel Yönetimlerde temel olarak 3 çeşit ihale şekli öne çıkmaktadır. Bunlar;

1- Açık ihale

2- Pazarlık usulü ihale ve

3- Doğrudan temin yolu ile ihale

Açık ihalede Belediye, ihaleyi ilanla yapmakta ve ihaleye hangi firmaların gireceği konusunda belediye ihale kurumu inisiyatif kullanamamaktadır.

Pazarlık usulü ihale ve doğrudan temin yolu ile yapılan ihalede ise, ihaleye katılacak firmaları idare seçmekte ve ihale öncesi firmalar kendi aralarında gizli anlaşmalar yaparak ihalede fiyatı kamu aleyhine yükseltebilmektedir.

Pazarlık usulü ihale ve doğrudan temin yolu ihale yönteminde, piyasa fiyat araştırma komisyonu oluşturuluyor bu komisyon asgari üç firmadan teklif alıp ortalama maliyeti bulup işi ihale etmektedir. Hatta uygulamada birçok pazarlık usulü ve doğrudan temin yolu ihalelerinde üç teklif bile alınmadan ihalenin gerçekleştirdiğini tespit etmiş bulunmaktayım. Bu durumun son derece düşündürücü olduğunu ve son derece suiistimale açık olduğunu düşünmekteyim.

Yapılan birçok araştırma göstermiştir ki; ihalelerde katılımcı sayısı ve rekabet arttıkça, fiyat düşmektedir. Bu tecrübeler ile, söylemek gerekir ki, açık ihale usulü, tüm ihale ilkelerinin uygulanması açısından diğer ihale usullerinden üstün olan ve suistimal riskinin en az olduğu bir ihale yöntemidir.

İŞTE O RAPORUN TAMAMI

Doğrudan alım ve pazarlık usulü ihalelerinin en önemli özelliği ihaleyi düzenleyen kurumlara istediği kadar pazarlık yapma ve fiyat avantajı sağlamasıdır. Ancak Başakşehir Belediyemizin bu avantajdan yararlandığını söylemek ne yazık ki mümkün değil.

Bunun iki ayrı nedeni var. Birincisi ihalenin düzenlenme tarzı ikincisi ise bu tarz nedeniyle yaklaşık maliyetin yüksek hesaplanması. İhale süreci şu aşamalardan geçiyor.

Hizmet alımı veya emtia ihtiyacı olan müdürlük bu ihtiyacını bağlı olduğu başkan yardımcısının oluruna sunuyor, ilgili başkan yardımcısı olur cevabını veriyor, yaklaşık maliyet tespit komisyonu kuruluyor, bu yaklaşık maliyet tespit komisyonu piyasadan alınacak ihtiyaç için fiyat alıyor. Fiyat alırken tabi ki 8 -10 firmadan almıyor, ne yazık ki belediyemizde topu topu üç firmadan fiyat alınmış, bazen iki firmadan fiyat alınarak tespit gerçekleşmiştir ve bu üç firmadan alınan tekliflere göre yaklaşık maliyeti belirlenmiş. Ancak sorun burada başlamaktadır. Yaklaşık maliyet tespit komisyonu bu işin uzmanı işini gereği gibi yapan dürüst güvenilir kişilerden oluşturulmalıdır. Ancak belediyemiz ihalelerinde, teklif alınan bu üç firma kendi arasında öyle bir fiyatlar belirlemiştir ki, bu firmalar doğrudan temin yolu ile ihale üst limiti olan 58.555-TL civarlarında fiyat teklifleri vererek çok net bir şekilde şüphe oluşturmuşlardır.

Aynı senaryo pazarlık usulü ihalede de tekerrür etmektedir. İhaleci firmalar pazarlık usulü ihale üst limiti olan 195.205-TL’ye çok yakını teklif veriyorlar ve de ne yazık ki ihale bu üç firmadan birine veriliyor, bu senaryo hemen hemen yapılan tüm ihalelerde tekrarlanmıştır.

Öncelikle Başakşehir Belediye’mizin doğrudan alım ihale yöntemi ve pazarlık usulü ihalelerinde, yaklaşık maliyet için fiyat veren firmaların da ihaleye giren firmaların da hep aynı olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Önceki yıllarda da dikkat çektiğimiz husus artık Başakşehir Belediyesinin ihale yöntemini bilen her firma tarafından ezberlenmiş durumdadır

Bu tür alımlarda yaklaşık maliyete fiyat veren firma kendini ihaleye katılmış olarak da görmektedir. Bu durum hem yaklaşık maliyetin gizli kalmasını zorlaştırmakta hem de yaklaşık maliyet fiyatının yükselmesine sebep olmaktadır. Bu tür alımlarda Başakşehir Belediyemiz sürekli aynı firmaları tercih etmektedir.

Başakşehir Belediyesinin sürekli olarak çalıştığı görülen aynı firmalardan, piyasa fiyat araştırma komisyonu aracılığı ile fiyat teklifi aldığı tespit edilmiştir.

5393 sayılı kanunun 24.Maddesi: “Komisyon çalışmalarında uzman kişilerden bağımsız denetçilerden yararlanılabilir” şeklindedir. Kanunda tanımlanan bu iç denetçi uygulaması bir çok belediyede var iken Başakşehir Belediyesi’nde ne yazık ki yoktur. Buradan sormak lazım, bu uygulama neden yoktur ve Belediye’miz neden korkmaktadır, kimden saklanmaktadır?

Denetim komisyonumuz 3 kişi ile çok kısa bir sürede bütün bir yılda yapılan 478 ihalenin dosyalarını ve gelir giderlere ait bütün denetimi yapması pek tabi imkansızdır.

AKP grubundan denetime katılan meclis üyeleri, 9 yılı aşkın sürede bir tek denetimde, bir tek eksiklik tespit etmemiştir. Tabi bu durum her şeyin yolunda olduğunu maalesef göstermemektedir. Aksine bir sümen altı politikası izlendiğini bize göstermektedir.

22. Maddeye göre doğrudan temin yolu ile ihale üst limiti 58.555-TL’dir.

21.maddeye göre pazarlık usulü ihale üst limiti 195.205-TL’dir.

Başakşehir Belediye Başkanlığı’na bağlı müdürlüklerce 2017 yılında 22. maddeye göre doğrudan temin yolu kapsamında toplam 415 adet ihale yapılmıştır. Bu ihaleler incelendiğinde bir çoğunun ihale üst limiti olan 58.555-TL civarına çok yakın tutarlar ile neticelenmiştir. Bu husus son derece düşündürücüdür. Örneğin;

Yangın algılama sistem ihalesi 57.020+KDV

Sokak Hayvanları rehabilitasyon merkezi hizmetleri yaptırılması ihalesi 58.063+KDV

Tekerlekli sandalye alım ihalesi 57.350+ KDV

Kent zararlıları mücadele işi ihalesi 57.030 +KDV

Kar eritici tuz alım ihalesi 57.300+KDV

Şehit Erdem Özçelik stadına ses sistemi ihalesi 57.950+KDV

64 Kalem malzeme alım ihalesi 56.289+KDV

Cami tente yapım ihalesi 56.200+KDV

Malazgirt Belediyesi’ne çöp konteyneri alım ihalesi 55.000 +KDV

Asma kat yapım ihalesi 56.722 + KDV

Bölge geneli pompa bakım onarım ihalesi 55.071 +KDV

Başakşehir Spor Merkezi havalandırma yapım ihalesi 56.000 + KDV şeklinde yüzlerce ihale yapılmıştır.

İhale üst limiti olan 58.555-TL’ye bu kadar yakın ihaleleri gerçekleştiren ihale komisyonun şüpheli işlemleri çok net bir şekilde ortadadır.

Başakşehir Belediye Başkanlığı’na bağlı müdürlüklerce 2017 yılında pazarlık usulü ihale yöntemi ile toplam 24 adet ihale yapılmıştır.

Bu ihaleler incelendiğinde tamamına yakın kısmının 195.205-TL ihale üst sınırına çok yakın tutarlar ile neticelenmiş olması yine son derece düşündürücüdür. Örneğin;

Yer altı çöp konteyneri akıllı bilgi sistem ihalesi 192.465+KDV

Dayanıklı tüketim malları alım ihalesi 195.156+KDV

Yenidoğan bebek paketi alım ihalesi 194.506+ KDV

Kömür dağıtım hizmet ihalesi 195.026+ KDV

Kitap alım ihalesi 190.813+ KDV

Paintball turnuva organizasyon ihalesi 193.398 +KDV

Macera parkı alımı ihalesi 193.100+KDV

2017 yılında belediyemiz 3 defa avukatlık hizmet alımını şu ihaleler ile gerçekleştirmiştir;

21/b’ye göre avukatlık danışmanlık ihalesi 31 Temmuz 2017 tarihinde, 238.000-TL

21/f’ye göre olimpiyat bölgesi kamulaştırma için avukatlık ihalesi 14 Haziran 2017 tarihinde 170.000-TL

21/b’ye göre avukatlık hizmet alımı ihalesi 9 Mart 2017 tarihinde 212.500-TL olmak üzere

Toplam 620.500-TL

Burada enteresan olan 3 ihaleyi alan kişinin de Avukat Eyüp Ergin olmasıdır.

Avukat Eyüp Ergin kimdir?

Avukat Eyüp Ergün, Metropol Hukuk Bürosunun ortağıdır. İhaleyi alan hukuk bürosunun siyasi bağlantı nedeniyle dosyanın içeriğinden haberdar olacağı ve ona göre teklif verdiği kesindir. Bu hukuk bürosunun diğer ortağı ise bir önceki dönem AKP’li Başakşehir Belediye’si Meclis Üyesi ve İBB meclis üyesidir.

Siyaset ve kamu görevi yapan kişiler, mesleklerini icra ederken bulundukları konumun getirdiği imtiyazları değerlendirip kendilerine gelir getirecek işler yapmamalıdırlar. Bu etik dışı eylem maalesef Belediyemiz ihalelerine yansımıştır.

Malima Organizasyon A.Ş. ünvanlı firmayı konuşmamız gerekiyor? Bu firma Pazartürk Pazar yerleri işletilmesi içinde yer alan salonların işletilmesi ihalesini alan firmadır.

Kim bu firma? Ortakları kimdir?

Bu şirketin ortakları AKP Başakşehir Yürütme Kurulu Üyeleridir.

Pazar yerleri işletilmesi ihalelerini alan bir diğer firma da Marmara Tesis Yönetim Ltd. Şti.’dir. Bu firmanın da ortağı AKP Başakşehir Seçim Koordinasyon Başkanıdır.

Belediyemizden ihaleler alan bir diğer firma Armacan Pazarlama Gıda Ltd. Şti.’dir. Bu şirketin ortağı yine AKP Başakşehir yürütme kurulu üyesidir.

Bir diğer firma ise 3B Yapı İnşaat Ltd. Şti.’dir. Bu firma bilgi evi ek derslik yapımı bina onarımı, Bahçeşehir spor merkez inşaatı tadilatı ihalelerini alan firmadır. Ortağı ise yine AKP Başakşehir Yürütme Kurulu Üyesidir.

Bu nasıl vicdandır?

Kamunun imkanlarını ve halkın vergilerini yandaşa, siyasi ortaklarına peşkeş çekmek kul hakkı yemek değil midir?

Rekabet ortamı yaratmadan, yandaşa adrese teslim ihale veren Başakşehir Belediye’si usulsüzlüğün ve çürümüşlüğün dibini görmüştür. Başakşehir’de iktidarda olan bu zalim yönetim, halkımızın vergilerini yandaşa meze etmekte, tüyü bitmemiş yetimin hakkına tecavüz etmektedir. Saray saltanatının bir model kopyası bu zalim yönetim tarafından Başakşehir’de canlandırılmıştır.

Bazı ihalelerde rekabetin oluşmadığı, fiyat tekliflerinin ihale öncesi önerildiği ve yaklaşık maliyet bilgileri ile diğer gizli bilgilerin ihaleye girecek firmalara ihale öncesi verildiği konusunda çok eminiz.

Örneğin plastik masa sandalye kiralanması ihalesi için 3 firmadan teklif alınmıştır. Bunlar;

STA Çiçekçilik Ltd. Şti.

Medical Club A.Ş.

Vip Çadır Kiralama Org. A.Ş.

İhale netice olarak Medical Club A.Ş’de kalmış. Sadece üç firmadan teklif alınan ihalede STA Çiçekçilik Ltd. Şti. ile Medical Club A.Ş.’nin aynı adreste faaliyet gösterdiği görülmektedir.

Bunun gibi bir diğer ihale de boya ve kompozit ızgara alım ihalesidir. Piyasa araştırma komisyonu 3 firmadan birim fiyat teklifi almıştır. Bu firmalar;

Boyap Boya firması

Doğan Dış Tic. Ltd. Şti

Ve Kartel Telekomünikasyon Ltd. Şti.’dir.

İhale ise, Kartel Ltd. Şti ile aynı adreste faaliyet gösteren ve ortakları da aynı olan Berceste Ltd. Şti.’ne verilmiştir. Bu firmanın Belediye’mizin gedikli ihalecisi olduğunu, Belediye’mizden çok sayıda ihale aldığını belirmekte fayda vardır.

Bir diğer ihale ise “Bölge geneli pompa bakım onarım hizmet ihalesi”dir. Bu ihale için 3 firmadan teklif alınmıştır. Bu firmalar;

Pera Valf Ltd. Şti.

Phs Tesisat Ltd. Şti.

Ve Or-Tek Tesisat Ltd. Şti.’dir.

Teklif alınan iki firma olan Or-Tek Ltd.Şti ile Phs Tesisat Ltd. Şti aynı adreste faaliyet göstermekte ve aynı ortağa ait firmalardır.

Bu durum, fiyat tekliflerinin ihale öncesi önerildiği, yaklaşık maliyet bilgileri ile diğer gizli bilgilerin ihaleye girecek firmalara ihale öncesi verildiği ve sırf usulün tamamlanması için paravan şirketlerin oluşturulduğunu çok net bir şekilde bize göstermektedir.

Bir diğer uygulama Şehit Erdem Özçelik stadına ses sistemi alımı ihalesidir. Bu ihale için 3 firmadan fiyat teklifi alınıyor.

Selmak Elektrik Ltd.Şti.

Ertekin Elektronik A.Ş ve Uygun Elektronik Ltd. Şti.

İhale Ertekin A.Ş’ye veriliyor. Ancak az önce bahsettiğimiz usulsüz ve şüpheli durumlar burada da karşımıza çıkmaktadır. Teklif alınan Selmak Ltd. Şti. ile ihaleyi alan Ertekin Elektronik A.Ş. hem aynı adreste faaliyet göstermektedir hem de aynı ortaklara sahiptir.

Başakşehir Belediye’si göstermelik teklifler ile paravan şirketleri kullanarak rekabet ve hakkaniyet ortamını yok etmiş, ihaleleri direk istediği ve yandaş firmalara vermiştir. İnsanların aklıyla dalga geçerek vicdanları zedeleyen bu usulsüz ihalelerin sorumlusu AKP’li Başakşehir Belediye’si yöneticileridir.

Görüleceği üzere ihalelerin hem yaklaşık maliyetine fiyat verenler, hem de ihaleye katılanlar aynıdır. Ancak bu durum hem yaklaşık maliyetin fiyatının yükselmesine, hem de ihale sonucunda idarenin zarar etmesine yol açmıştır.

Bahsettiğimiz bu örneklerden yola çıkarak Başakşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu pazarlık usulü veya doğrudan alım ihalelerinde sonuç olarak ciddi bir kamu zararı oluşmuştur. Fiyat tespit komisyonları etkin çalışmamış, iki veya üç firmadan teklif alınmakla yetinilmiş, üstelik bu firmaların birbirleriyle muvazaalı bağları tespit edilmiş, pazar araştırması hakkıyla yapılmamış, adrese teslim ihaleler ile kamu zarara uğratılmıştır.

Denetim komisyonun incelediği bir başka husus ise İlham vakfı ile yapılan protokoldür.

2017 yılı Mayıs ayı meclis oturumu gündeminde Belediyemiz ile İlham vakfı arasında işbirliği protokolü imzalanması ve Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a 1.500.000 harcama yetkisi verilmesi hususu görüşülmüş ve AKP meclis üyelerinin oyları ile bu talep kabul edilmiştir.

Yapılan protokol incelendiğinde, protokol ile bu vakıfa, 1.500.000-TL hibe edilmesi söz konusu iken, bir de vakfın kira giderleri, elektrik ve telefon giderleri, bakım onarım giderleri, ve diğer tüm genel yönetim giderlerinin Belediye’mizce karşılanması kararlaştırılmıştır. Bunun yanında takip eden 3 yıl için de 1.500.000-TL’nin her yıl %10 artış ile devam ederek vakıfa ödenmesi kararlaştırılıyor. Takip eden yıllar hususu ise meclis gündemine alınmıyor. Burada ne yazık ki belediye ve kamu kaynaklarının nasıl çarçur edilerek, kamu yararı taşıdığı bile şüpheli yandaş dernek ve vakıflara peşkeş çekildiği gözler önüne serilmektedir.

Böyle büyük bir yandaş peşkeşi gerçeği söz konusu iken, ilçemizdeki Alevi Bektaşi inancına sahip vatandaşlarımıza gelince, belediyemizin bir kuruşu dahi olmadığı açıklaması ile karşılaşmaktayız. Bahçeşehir 1.Kısım ve 2.Kısım mahallelerine hizmet vermeye çalışan bir Cem Evi var. Bu Cem Evi bir binanın bodrum katında, iki göz odada hizmet vermeye çalışmakta. Alevi vatandaşlarımız bu bodrum katında bir yandan ibadet etmeye çalışmakta, bir yandan sokaklara taşan aşure etkinlikleri yapmakta, bir yandan da sosyal hizmetlerini yürütmeye çalışmaktadır. Cenazelerini kaldıracak bir yeri dahi olmayan Cem Evi her fırsatta Başakşehir Belediyesi’nden yer talep etmiş ise de Belediye Başkanı Yasin KARTOĞLU belediyemize ait bir arsa olmadığını ve kesin olarak yer veremeyeceklerini belirtmiştir. Ancak tarafımızca yapılan araştırmalar neticesinde Bahceşehir 2. Kısım mahallemizde belediyemize ait 20 adet arsanın yer aldığı dosya, Belediye Başkanı’na sunulmuştur. Buna rağmen Belediye Başkanı’nın oy almadığı bölgelere ayrımcılık ve cezalandırma amacı güden eylemleri devam etmektedir.

Bu aşamada bir de Başakşehir Belediye’mizin mali verileri ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.

Başakşehir Belediye’mizin 2017 yılı bütçesi 489.900.000-TL’dir. 2017 yılı giderleri ise 542.931.845-TL’dir. Bu dengesizlik ise, 2017 yılında AKP’li meclis üyelerinin oyları ile 150.000.000-TL ek kararı ile oluşmuştur. Ek bütçe bile Belediye’mize yetmemiştir. Harcama konusunda Belediye’miz birinciliği kimseye bırakmamaktadır. Harcamanın çok, hizmetin ise olmadığı Belediyecilik, ancak az önce bahsettiğimiz ihale usulsüzlükleri ve yandaş hibeleri ile gerçekleşebilir.

Belediye’miz harcama konusunda uzman iken gelir konusunda yine sınıfta kalmıştır. Şöyle ki;

2016 yılından devreden gelir tahakkuku 407.085.210-TL’dir.

2017 yılı tahakkuk eden gelir tutarı 455.454.48-TL’dir.

Toplam gelir tahakkuk rakamı ise 862.539.691-TL’dir. Ancak net tahsilat rakamı ise 542.931.84-TL’de kalmıştır.

Net tahsilat rakamı olan 542.931.845-TL içinde 2016 yılından devreden gelir tahakkuk rakamı olan 407.085.210-TL’de bulunmakta olduğundan aradaki farkı sadece 135.846.000-TL’dir. Bu rakam ise 2017 yılı net gelir tahakkuk rakamıdır.

Yani tahsil oranı 135.846.000/455.454.481=%29’dur. Bol keseden harcayan Belediyemiz, gelir konusunda %29 ile sınıfta kalmıştır.

Belediyemizce harcamaları gerçekleştirmek için sarf edilen azim ve çalışma, gelirleri gerçekleştirmeye gelince yetersiz kalmıştır. Hedeflerden bu kadar ciddi bir sapma oluşması, Başakşehir Belediye’mizin bütçesi hazırlanırken basiretsiz ve ciddiyetsiz çalışıldığını ve önemli planlama hatalarının yapıldığını bize göstermektedir.

Gelir ve giderlerinin doğru ve gerçekçi bir biçimde öngörülememesi, mali yapının yıllar içinde bozulmasına sebep olmuş, Belediyemiz borç sarmalından ve banka kredilerinden kurtulamaz bir hale gelmiştir. Şöyle ki;

2017 yılı bilançomuza baktığımızda,

Kısa vadeli borçlarımız 218 milyon 692 bin-TL’dir.

Uzun vadeli borçlarımız ise 455 milyon 119 bin-TL’dir.

Yani toplam bilançomuzda 673 milyon 811 bin-TL borç gözükmektedir.

Mali Hizmetler Müdürümüze göre bu tutarın içinde 283 milyon gelecek yıllara ait gelirler mevcuttur. Bu rakam düşüldüğünde Belediyemizin 400 milyon-TL civarında kısa ve uzun vadeli banka kredi ve benzeri borçları bulunmaktadır. Belediyemiz kötü idare edilmektedir ve bu kötü idare eliyle bilinmez bir batağa sürüklenmektedir. Bu kötü idareciliğin bedelini saraylarda oturan, yandaşa adrese teslim ihale veren, kendi cebini dolduran idareciler değil, maalesef ki halk çekecektir.

2017 yılı bütçemizde tahmin edilen vergi geliri 185.910.000-TL’dir.

Tahakkuk eden vergi ise 141.281.000-TL olarak gerçekleşmiştir.

2016 yılından devreden vergi alacağımız ise 83.337.000-TL’dir.

Yani toplam vergi alacağımız 224.619.000-TL’dir.

2017 yılında gerçekleşen tahsilat ise sadece 123.433.000-TL’dir. Bu tutarın içinde 2016 yılından devreden 83 milyon-TL vergi de yer almaktadır. Bu durumda 2017 yılı tahsil edilen vergi ancak 40 Milyon-TL’dir. Buna göre;

40.000.000 / 185.910.000 = % 22

Bu da gösteriyor ki vergi tahsilat oranı ancak %22’dir. Belediye’miz mevcut yönetimin iş bilmezliği yüzünden maalesef yine sınıfta kalmıştır.

Başakşehir Belediyemiz geçtiğimiz yıllarda vergi yüzsüzleri sıralamasında ilk sıralarda yer alması hepimizi derinden yaralamıştı. Sıfır vergi borcu sıfır enkaz ile yola çıkan pırıl pırıl bir belediye olan Başakşehir Belediyesi gelinen bu aşamada bir çıkmazın içindedir.

Sizlere bir de 2017 bilançomuzda yer alan belediyemizin vergi borçlarından bahsetmek isteriz.

2017 yıl sonu toplam vergi borcuuz 36.910.371-TL’dir.

2016 yılı sonunda toplam vergi borcumuz 25.624.608-TL idi.

Bu durumda belediyemizin vergi borcu % 44 artış göstermiştir.

Belediyemiz maalesef vergi yüzsüzleri sıralamasındaki birinciliğini kimseye bırakmamaktadır.

Kendi vergi borcunu ödemeyen Belediyemiz bir de halktan vergi isteyecek yüzü nasıl bulmaktadır merak etmekteyiz.

Başakşehir Belediyemizin 2017 Mali yılına ait Denetim Komisyonu faaliyetleri sadece örnekleme yapılmak suretiyle yapılmıştır. 2017 yılında toplam 478 ihale yapılmış olup sadece örnekleme yöntemi ile 61 ihale tarafımızca incelenebilmiştir. Zamansızlık ve imkansızlıklar nedeni ile müdürlüklere ait işlem ve dosyaların tamamı incelenememiştir. Buna rağmen az önce bahsettiğimiz tüm usulsüzlükler ve kamu zararları ortaya çıkmıştır. Ancak yine de bağımsız denetim yapılması, iç denetçilerden faydalanılması durumunda bir çok hatalı yada eksik işlemin ortaya çıkarılacağı aşikardır. Bu şekilde kaynakların verimli kullanılması da sağlanacaktır. Ancak yolsuzluğun ve çürümüşlüğün dibini görmüş bu zalim yönetimden kendisini denetletmesini beklemek pek tabi hayalcilik olacaktır. Korktukları o kadar çok şey var ki, açığa çıkmaması için ellerinde olsa meclis denetiminden dahi kaçmak isteyeceklerdir.