AKP'li eski vekilden Kanal İstanbul için dikkat çeken 'rant vergisi' açıklaması
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşe yazısında eski AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin ile arasında geçen görüşmeyi kaleme aldı.
Korkusuz yazarı Ahmet Takan, bugünkü köşe yazısında eski AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin ile arasında geçen Kanal İstanbul projesine ilişkin yaptıkları görüşmeyi kaleme aldı.
Şirin, proje ile ilgili 'rant vergisi' önerisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Şirin, "Muhalefet partileri, kanalın yapılmaması için elinden gelen gayreti gösterecek ama tek adam rejiminde mani olmaları zor olabilir. Ancak hiç olmaz ise TBMM’ye inşaat metrekare başına 500 ila bin dolar rant vergisi konulması teklifini getirebilirler" dedi.
Takan'ın köşesine taşıdığı ve açıklamalara yer verdiği yazısı şu şekilde:
“İnadına” yapılacak Kanal İstanbul, Montrö’yü deler mi?.. İşin içine emekli Amirallerin “muhtırası” karıştığı için koptuk gidiyoruz!..
Malum proje daha kağıt üzerindeyken malı götüren götürüne… İlk kazma vurulduktan sonra neler olur?.. Bizim gibi cüzdanındaki 3 kuruş parayı zor sayanlar için ilerisini tahmin etmek de çok zor… Açık seçik ortada… “İnadına” Kanal İstanbul, 3 aylığına 500 liralık kredi desteği verilen esnafla, pazarda çürük meyve sebze toplayan, Et ve Süt Kurumu önünde ucuz et kuyruğunda saatlerce bekleyen garip vatandaşların eşsiz fedakarlıklarıyla onların cebinden yapılacak!..
Olsun varsın, az daha dişimiz sıkalım… Tank palet fabrikası Katarlılara satıldığında nasıl zengin olduysak, Kanal İstanbul da yapıldıktan sonra pazarda çürük meyve sebze toplamaktan kurtulur, ihya oluruz herhalde!..
★★★
İşi bir biline sormak istedim. Yaşamını hâlâ İstanbul’da sürdüren AKP eski İstanbul milletvekili Emin Şirin’in Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıkları (!) çok yakından izlediğini biliyorum. “Muhtıra mı”,” darbe mi” mevzularına hiç girmedik. Emin Şirin, ”Evvela tereddütte bırakmayacak şekilde Kanal İstanbul’a gerek ekolojik gerek sermaye ihtiyacı gerek iç ve dış politikada yaratacağı sıkıntılar dolayısıyla tereddütsüz karşı olduğumu belirtmek isterim “diyerek sözlerine başladı. Devamı şöyle;
“Sayın Erdoğan’ın koyduğu gerekçelerin hiçbiri geçerli değildir. Ve bahsettiği problemlerin her birinin kanal yapılmadan bulunacak çareleri vardır. Ancak, sayın Erdoğan ne olursa olsun ‘inadına’ bu kanalı yapmaya kararlı. Çin ve Katar desteğini hatta angajmanını almış görünüyor. Bu kanalın yapımı içinde finansman temini için Hazine garantisi verilecekmiş. Yani, maliyet büyük ölçüde halkın sırtına bağlanacak. Sayın Erdoğan’ın ‘inadına’ yapacağını söylediği bu proje sadece ve sadece bir rant projesi, rantiyelerin para kazanacağı bir projenin maliyetini halkın sırtına yüklemek olmaz. Rakamlar henüz belli değil ama bu kanal yapılırsa, yapıldıktan sonra etrafına 40 ila 50 milyon metrekare konut ve ticari alan inşa edileceği anlaşılıyor. Bu alanların metrekaresi 4 ila 5 bin dolardan satılacak. Yani, 200 milyar dolara yakın bir para toplanacak”.
★★★
İyi Para değil mi?.. Emin Şirin’in bu noktadan sonra getirdiği öneriye bir bakın. Acaba, Şirin olmayacak duaya amin mi diyor?;
“Şimdi üzerinde durulması gereken ve kanun çıkartılarak kurala bağlanması gereken bir husus var:
Rant vergisi…
Eskilerin Şerefiye dediği bu husus çok önemli. Yapılacak inşaatların değer kazanması Kanal İstanbul sayesinde olacak. Bu inşaatların metrekaresinden asgari 500 dolar rant vergisi alınması lazım. Kanaldan geçecek gemilerden (eğer geçerlerse) alınacak para, maliyetin ufak bir kısmını bile karşılanmaz.
Bir rant projesi olan bu projeden esas tahsis edilmesi gereken para yapılacak inşaatların başına konulacak bir rant vergisidir. Pek tabi iktidar bunu yapmak istemeyecek. Zamanında kendi partilerinden olan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bu konuyu gündeme getirdiğinde duymak istememişlerdi.
Muhalefet partileri, kanalın yapılmaması için elinden gelen gayreti gösterecek ama tek adam rejiminde mani olmaları zor olabilir. Ancak hiç olmaz ise TBMM’ye inşaat metrekare başına 500 ila bin dolar rant vergisi konulması teklifini getirebilirler.”
★★★
Ayasofya imamı görevden alındığı için “Bana ne“ diyebilir!..
Katar yönetimi, ”İşimize gücümüze bakıyoruz” diyerek bu öneriyi hiç duymamış gibi yapabilir!..
Ancak Çin büyükelçiliğinden çok umutluyum!. Türkiye’de olup bitenlerle en hassas şekilde ilgilenen ve bu hassasiyetlerin anında tepki vererek gösteren Çin büyükelçiliğinin Emin Şirin’in “rant vergisi” önerisine kayıtsız kalmasının imkansız olduğunu düşünüyorum. İşin içinde para trafiği var!.. Para trafiği Pekin’de her daim ses getirir!.. Bir açıklamaları olur ise mutlaka köşemde yayımlamak isterim. Gazetecilik kıskançlık mesleğidir. Eğer, şahsıma beklediğim açıklamayı gece yarısı bazı internet sitelerinde okursam, vallahi de billahi de kıskançlıktan çatlarım!.. Küserim!..