'AKP'liler ya korkuyorlar ya da daha başka gizli çıkar ilişkileri var'
Avukat Yiğit Acar, İBB'deki verilerin kopyalanmasını durduran mahkeme kararını sert bir dille eleştirdi.
Avukat Yiğit Acar, İstanbul 4. İdare Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediye bünyesindeki verilerin kopyalanması yönündeki kararını durdurmasına tepki gösterdi.
"İBB kozmik oda değildir" diyen Acar, “İdare hukukunda böyle karar olmaz. İdarenin işleyişinden kaynaklı yaptığı işlemler, yani inceleme, rapor düzenleme, tutanak tutma ve görüş hazırlama vs. bunlar iptal davasına ve yürütmeyi durdurmaya konu olamaz” dedi.
"İDARENİN GÖREVİDİR, MAHKEME KARIŞAMAZ"
İstanbul’da seçimler bitti, mazbata da verildi ancak tartışmalar bitmiyor. Son tartışma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesaisinin ilk gününde belediye ve bağlı kuruluşların elektronik veri tabanının kopyalanması talimatı vermesi ile yaşandı. Bu talimatın üzerinden 24 saat geçmeden İstanbul 4. İdare Mahkemesi verilerin kopyalanmasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararın ardından en çok merak edilen sorulardan biri mahkemenin böyle bir yetkisinin olup olmadığı ve dahası bu kararın önümüzdeki dönem için nasıl okunması gerektiği.
Tartışmaları Evrensel'e değerlendiren Avukat Yiğit Acar, öncelikle idare hukukunda böyle bir karar olamayacağının altını çizdi. “Yargılama makamları, belediyenin işlemlerine ancak 5 sebepten dolayı; yetki, sebep, şekil, konu ve amaç unsurları, bariz bir takdir hatası ve keyfilik yapıldığı gerekçesiyle müdahale edebilir” diyen Acar, “Zaten idarenin görevi, yetkisi ve sorumluluğu kendisine ait bir veriyi incelemek, inceletmek, araştırmaktır. Şimdi siz bunu, belediyeye, yani idareye, yasaklarsanız o zaman ortada görev yapabilecek “idare” kalmaz. Yani idarenin yaptığı işlemler, inceleme, rapor düzenleme, tutanak tutma ve görüş hazırlama vs. bunlar iptal davasına ve yürütmeyi durdurmaya konu olamaz. Çünkü yargıçlar ancak hukuki denetim hakkına sahiptir. İdarenin yerine geçerek yerindelik denetimi yapmaları mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
SİYASETİN HUKUKA MÜDAHALESİ
Yaşanan süreci siyaset-hukuk çatışmasının sonuçlarından biri olduğunu belirten Acar, “İdare, evet sınırsız değildir, her işlemi usul kuralları gereğince denetlenir fakat burada zaten elindeki-kendisine ait bir verinin incelenmesi ve örneğinin alınması için izin veriyor. Yani siyaset bir karar veriyor, hukuk da siyasetin diğer kanadının talimatını yerine getiriyor. O nedenle burada bir kanun falan aramayın” diye konuştu.
İBB KOZMİK ODA DEĞİL
İktidar yanlısı gazetelerde veri kopyalama işlemi için, ‘verileri terör örgütlerine açıyor’ gibi değerlendirmeler yapılmasını da yorumlayan Acar, “İBB kozmik oda değildir. Genelkurmay’daki en mahrem bilgileri çarsaf çarşaf sayfalarında yayınlamak isteyen, o dönem demokratikleşiyoruz diyen gazeteler bugün belediyelerdeki verilerin ne olduğundan habersiz. Bir kere belediyelerde mahrem olarak kabul edilebilecek kişisel veriler hemen hemen yoktur. Biz vatandaşlar fazla TC kimlik numaramız, doğum tarihimizi ve ikamet bilgilerimizi belediyedeki işlemler için bildirmekteyiz. Bankalara verdiğimiz, annemizin kızlık soyadını, nüfus cüzdanımızdaki sıra numarası gibi bilgileri dahi vermiyoruz. Belediye bir vatandaşın vergiyle ilgili işlemlerini, varsa malvarlığına bilgileri açısından taleple işlem yapmaktadır. Tabi malvarlığı da gizli bir şey değildir, haliyle aslında her şey aleni. Yine bir belediyede mali hesaplarıyla ilgili incelenmesi gereken bir husus söz konusuysa, o verilere dair yetkili muhattap elbetteki halk tarafından seçilmiş belediye başkanıdır” dedi.
"NEDEN ŞEFFAF İNCELEMEDEN KORKUYORLAR"
Bu verilerin incelenmesinin kurumun devamlılığı ve yaşaması için de zorunlu olduğuna dikkat çeken Acar şunları söyledi: “AKP’lilerin burada aksine, ‘Herkes incelesin, biz ne kadar düzgün yönettik, şeffaf yönettik’ demeleri gerekiyor. Ama onlar asla bu veriler kopyalanamaz yaygarasına sarıldılar. Ortada iddia ettikleri gibi kozmik oda benzeri veriler yok, yaptıkları ne varsa onların incelenmesi söz konusu. O zaman niye bu yaygara, işte burada iki seçenek görünüyor ya suç işlediler de korkuyorlar ya da daha başka gizli çıkar ilişkileri var onların ortaya çıkmasından korkuyorlar. Yani bir incelemeye ilişkin bu kadar tepki göstermelerinin benim açımdan başka nedeni olamaz.”
AKP, "İSTERSEK KİLİTLERİZ" DİYOR
Bu mahkeme kararının önemli ipuçları barındırdığına dikkat çeken Acar şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin en büyük 8 büyükşehir belediyesinin 7’sini Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları yönetecek. Son seçimde AKP tarafından kaybedilen büyükşehirler arasında İstanbul ve Ankara’nın durumu ise ayrı bir önem taşımakta. AKP özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere diğer büyükşehirler için de ‘Bak bizim de kimi imkanlarımız var, istediğimiz zaman senin icraatını kilitleyebiliriz’ mesajını her koşulda vermek isteyecektir. Aslında bu başvuru ve gelen karar yeni dönem için bize önemli bir ipucu veriyor. AKP çoğunlukta olduğu kentlerin belediye meclislerinde önce itiraz edecekler, sonra da istedikleri işlemleri yargıya götürecek. Şu an görünen tablo budur”