Alaattin Aktaş 'dövize el konulması' dahil 3 ihtimali yazdı: 'Türkiye'nin finansal intiharı olur!'
Dolar uzun bir aradan sonra yeniden 16 liranın, euro da 17 liranın üstüne çıktı. Vatandaşların dövize yönelik talebi sürerken Dünya gazetesinden Alaattin Aktaş, gidişatı durdurmak için 3 seçenek olduğunu aktardı.
Dünya gazetesinden Alaattin Aktaş, bugünkü köşesinde "Sıfırı da tüketince ne olacak?" başlıklı bir yazı yazdı ve gidişatı durdurmak için 3 seçenek olduğunu açıkladı. Dış kaynak bulunması gerekiyor ya da erken seçim seçeneğini sıralayan Aktaş'ın üçüncü seçeneği ise korkuttu.
"Çıkmaz bir sokakta ilerliyoruz. Manevra yapmak için mesafe de azalıyor, süre de..." ifadelerini kullanan Aktaş;
"✔ Ya bir şekilde döviz bulunacak ve kurun yeniden tırmanması önlenerek enflasyonun hiç olmazsa aralıktan itibaren düşmesi sağlanacak.
✔ Ya da döviz bulunamazsa durumun daha da kötüye gideceği dikkate alınarak seçimin öne çekilme ihtimali doğacak." ifadelerini kullandı.
Aktaş, "Sahip olmadığımız dövizi sata sata kuru tutmaya çalıştık, hala çalışıyoruz. Ama olmuyor! Artık ne bize ait olmayan dövizi satarak kuru istediğimiz düzeyde tutabiliyoruz, ne de bu şekilde satabileceğimiz döviz kaldı. O da bitti, bitiyor. Eksi rezerv giderek büyüyor. Bir yerde durmak gerekecek; zorunlu olarak. Yol bitecek çünkü. İşte o aşamada ne yapılacak, ne gibi kararlar almak kaçınılmaz hale gelecek?" ifadelerini kullanarak seçenekleri sıraladı.
ÜÇÜNCÜ BİR SEÇENEK VAR MI?
"İki seçenek var gibi görünüyor" diyen Aktaş, bu seçenekleri şöyle sıraladı:
"- Artık maliyeti ne olursa bize nefes aldıracak bir dış kaynak bulunabilirse kurun çok artması önlenir, hatta bir miktar da gerileme sağlanabilirse şahane olur ve seçime kadar idare edilir. Tabii ki tercih edilen budur.
- Dış kaynak bulunamazsa, yerleşikler de yeniden dövize yönelmeye başlarsa, (nitekim bunun işaretleri alınıyor) bu durumda yol zorunlu olarak kısaltılır, yani seçim öne alınabilir. Çünkü her geçen gün artan olumsuzlukla bir yıl sonrasının ekonomik tablosu bugünkünden kötü olacaktır. En az kötü tercih edilir."
Aktaş "Türkiye'nin finansal anlamda intiharı olur" diyerek üçüncü seçeneği de şöyle aktardı:
"Kur korumalı mevduat barutu bittiğine, yeniden 18’lere ya da daha yukarı çıkacak doları geriletmek için yapılacak pek bir şey kalmadığına, bu düzeydeki kur da özellikle enflasyon yönüyle durumun daha da kötüleşmesine yol açacağına göre, ya yeni bir icat çıkarılır ya da o sevimsiz kavram, yani sınırlı da olsa bir “kambiyo kontrolü” gündeme gelir, böylece özellikle bankada döviz hesabı olanların yüreklerinin pır pır atmasına yol açan o yola başvurulmuş olur.
Yani tasarruf sahibine “Paranın tümünü çekemezsin, şu kadar çekebilirsin” ya da son çare olarak da “Dövizini TL’ye çevirdim” denilir."
"Aslında bankadan döviz çekilişini sınırlamak ya da bu paraya tümüyle el koymak konusunu dile getirmek bile hoş değil. Ama son dönemde öylesine yanlışlar yapılıyor ki, bunlar vatandaşın zihninde giderek daha çok yer buluyor." diyen Aktaş, vatandaşın kaygılanmakta haklı olduğunu da dile getirdi.
Alaattin Aktaş'ın yazısına ulaşmak için tıklayın