Alevilere hakaret eden eski AKP'li milletvekili Meclis gündeminde!

Abone ol

Alevi çocuklara ‘çifte kavrulmuş yalancı’ diyen eski AKP’li Hüseyin Besli, TBMM gündemine taşındı. HDP'li Kemal Bülbül, Besli hakkında soru önergesi verdi.

Eski AKP Milletvekili ve Akşam Gazetesi yazarı Hüseyin Besli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan bir yazı kaleme almış, Alevi ve Kürt ailelerinin 'çocuklarını yalancı yetiştirdiğini' öne süren Besli, "Yine malumdur ki Alevilik Türkmenlere mahsus bir şeydir" demişti.

Besli ayrıca "Mukaddime'ce/27 Yalan söyleme mecburiyeti ve becerisi" başlıklı yazısında, "Alevi bir anne baba daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani yalan söylemeyi öğretmek durumundaydı" ifadelerini de kullanmıştı.

MECLİS GÜNDEMİNDE

Besli'nin yazısında kullandığı ifadeler tepki çekerken; HDP'li Kemal Bülbül Besli'nin ifadelerini TBMM gündemine taşıdı.

İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı'nın yanıtlaması istemiyle önerge veren Bülbül, “Açıkça nefret suçu kapsamına giren bu ve benzeri ayrımcılıkla mücadele konusunda Bakanlığınız ne tür önleyici girişimlerde bulunacaktır?” diye sordu.

“AÇIKÇA NEFRET SUÇU İŞLEYEN BU KİŞİ HAKKINDA YASAL BİR İŞLEM YAPILACAK MI?”

Bülbül’ün Meclis’e sunduğu soru önergesinin tam metni şu şekilde;

“Birgün Gazetesi’nin 14 Kasım 2021 tarihli nüshasında Akşam gazetesi yazarı ve eski AKP milletvekili Hüseyin Besli’nin yazısında Alevi ve Kürt ailelerinin çocuklarını yalancı yetiştirdiğine, Alevi çocukların “çifte kavrulmuş yalancı” olduklarına ve maharetle yalan söyleyebiliyorlarsa o kadar aferin alarak yetiştirildiklerine dair habere yer verilmektedir. Haberin ayrıntılarında eski AKP İstanbul Milletvekili ve Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli’nin, Kürt ve Alevi yurttaşlar için Alevi bir anne babanın daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani yalan söylemeyi öğretmek durumunda olduğuna dair ifadelerine yer verilmektedir. Haberin devamında “Aleviler bir bakıma toplumda bir yer elde etmek için, bir bakış açısına göre masum ve mecburi yalan söyleye söyleye, zamanla yalan söylemeyi ve yalancılığı karakter ittihaz etmiş oluyorlar” dendiği iddia edilmektedir.

Besli’nin “Mukaddime’ce/27 Yalan Söyleme Mecburiyeti ve Becerisi” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandığı öne sürülmektedir:

“Malum, daha düne kadar, Türkiye’de Alevi vatandaşlar kimliklerini açıkça ifade edemiyorlardı. Aksi takdirde bilhassa devlette birtakım yerlere gelemezlerdi.

Bu nedenle, Alevi bir anne baba daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani yalan söylemeyi öğretmek durumundaydı… Bu bir.

İkincisi; yine malumdur ki Alevilik Türkmenlere mahsus bir şeydir. Türkmen haricindeki, mesela Kürt Aleviler ana kitle tarafından makbul sayılmazlar, hatta Alevilik kimliğinin başka bir kimliği örtmek için kullanıldığını bile düşünürler.

Böyle olunca; Alevi Kürt bir aile çocuklarına Alevi kimliğini gizlemeyi öğrettiği/öğütlediği kadar Kürt kimliğini de saklamayı öğretmek mecburiyetinde kalmaktadır. Yani söz konusu çocuklar ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olmak durumundadırlar. Ve ne kadar maharetle yalan söyleyebiliyorlarsa o kadar aferin alarak yetişmişlerdir.”

Bu bağlamda;

– Bakanlığınız söz konusu olaydan haberdar mıdır? Eğer haberdar ise sorumlusu hakkında herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?

– TCK m 216-1’de ifade edildiği üzere “TCK m.216- (1)Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”

Bakanlığınız ilgili madde hükümlerine göre hukuki herhangi bir takibat gerçekleştirilecek midir?

– Açıkça nefret suçu kapsamına giren bu ve benzeri ayrımcılıkla mücadele konusunda Bakanlığınız ne tür önleyici girişimlerde bulunacaktır?”

TKP'den Köyceğiz Semt Evi'nde söyleşi: Sermayenin çıkarı nedeniyle en ufak sorunlar felakete dönüşüyor Siyaset CHP'li Oğuz Kaan Salıcı'dan LPG zammı tepkisi Siyaset Kılıçdaroğlu'ndan TOBB ziyareti sonrası Erdoğan göndermeli ekonomi yorumu Siyaset Aşı karşıtları parti kurdu: 'Partimize her partiden insanlar üye olabilir' Siyaset