'Allah oylarının belasını versin' diyen Özhaseki: İfadelerim aşırıya gitmiş olabilir
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'ye, "Seçimlerde 4 tane oy alabilmek için olmadık kalıba giriyorsunuz. Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin" sözlerini sordu...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, CHP ve HDP'ye yönelik sarf ettiği, "Seçimlerde 4 tane oy alabilmek için olmadık kalıba giriyorsunuz. Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin. Bunları her fırsatta söylemeliyiz" sözlerine açıklık getirdi.
Sözcü'den Deniz Zeyrek'e konuşan Özhaseki, "Evet ‘lanet olsun' kısmı aşırıya gitmiş olabilir" dedi.
Zeyrek'in bugünkü köşesine taşıdığı ilgili bölüm şöyle:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'yi çok uzun zamandır tanıyorum. Belediye Başkanlığı yaptığı sırada Kayseri'ye çok gitmişliğim, uzun uzun sohbet etmişliğim var. Kayseri'de bir dönem sadece AK Partililerin değil, başka partilerden insanların sevgisini, saygısını kazandığını bizzat yerinde gözlemlemişliğim var.
Ancak Ankara'ya geldikten sonra bir hal oldu kendisine. Dili sertleşti, yüzündeki gülümseme yerini nedensiz bir öfkeye bıraktı.
“Lanet olsun onların (HDP'nin) oylarına, onların oylarının Allah belasını versin” dediğini duyunca bir kez daha şaşırdım.
“Milli iradeye önem veren biri nasıl vatandaşın oyuna ‘lanet olsun', ‘Allah belasını versin' der” diye sordum kendi kendime.
Bu soruyu kendisine sormak için Özhaseki'yi aramadan önce konuşmasını bulup deşifre ettim. Aynen şöyle demiş:
“Terör örgütünün, satılık adamların sözcülüğünü yapanlara açıkça tavır almalıyız. HDP'yi her fırsatta söylemeliyiz. Bir gün olsun Meclis'te PKK'ya ‘lanet olsun' diyemediler. Diyoruz ki ‘burada katiller sürüsü var, adı PKK'. Söyleyin hadi. Şöyle söylüyorlar: ‘Biz teröre karşıyız iki taraf silah bıraksın'. Adi adamlar, kimmiş iki taraf. Bir tarafta polisimiz, Mehmetçiğimiz var, diğer tarafta katiller sürüsü var. Ne demek iki taraf. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum muhalefet de bunların sözcülüğünü yapmaya devam ediyor. Beyefendi Genel Başkanları beyanat veriyor: ‘13 yavrumuzun katili sorumlusu cumhurbaşkanımızdır'. Allah seni ıslah etsin. Ne olur bir gün PKK'yı kınasan. Ne olur üç tane lanet olasıca oy alacağım diye bu adamlara yaltakcılık yapmasan. Yağ çekerek güya HDP'yi yanında tutup, olmadık kılığa giriyorsunuz. Yazık günah değil midir bunlara? Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin.”
★★★
Kendisini aradığımda ilk cümlem yine “Bu Ankara siyaseti size yaramadı” oldu. Milliyetçi bir siyasetçi için konuşmanın ilk bölümü anlaşılabilir. Ancak milletin iradesine, seçmenin oyuna “lanet olsun” denilir mi hiç?
İlk yanıtı “Evet ‘lanet olsun' kısmı aşırıya gitmiş olabilir” oldu.
Ardından PKK ile mücadelenin 50 yıldır değişik yöntemlerle sürdürüldüğünü anımsatarak, “HDP'nin tavrını anlayabiliyorum ama CHP'lilerin bir kez olsun HDP'ye ‘terörle aranıza mesafe koyun' dememesini anlamakta zorlanıyorum” ifadesini kullandı.
Ben ısrarla bu durumun vatandaşın oyuna “lanet olsun” deme hakkı vermeyeceğini söyleyince, Özhaseki şunları söyledi:
“Evet, aşırıya gitmiş olabilir. ‘Vatandaşa lanet olsun' olmaz, kabul edilemez. Oy veren neticede gariban vatandaş. Bölgede bir sürü çile çekmiş. Konuşma heyecanıyla, duruma olan isyanla o ifadeyi kullanmış olabilirim. Ancak kastettiğim oy veren vatandaş değil.”
Yanlışın farkına varmak, düzeltmeye çalışmak erdemdir.
Siyasetçiler bunu kolay kolay yapmaz. O nedenle Özhaseki'nin hatasını fark etmesini önemsedim ve o sözlerini sizinle de paylaşmak istedim.