Almanya'da kızamık aşısı zorunlu hale getirildi

Almanya'da yeni çıkan yasaya göre çocuklar, okul ve kreş personeli ile toplu yurtlarda kalanlara kızamık aşısı zorunlu hale getirildi.

BirGün'ün haberine göre Federal Gazete’de 13 Şubat'ta yayımlanan “Kızamıktan Korunma Yasası” (Masernschutzgesetz) doğrultusunda kızamık aşısı, bir yaşını dolduran ve okula başlayan tüm çocuklar, okul ve kreş personeli, toplu yurtlarda kalan göçmen ve mülteciler ile toplu yurtlarda ve tıbbi kurumlarda çalışan personel için zorunlu hale geldi. Yasa 1 Mart 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

Yeni yasaya göre halen okula giden çocuklar ve çalışan personel, aşı belgelerini 31 Temmuz 2021 tarihine kadar okullara veya işyerlerine ibra etmek zorundalar. Okula yeni başlayanların belgeleri ise kayıt esnasında düzenlenecek. Yeni yasa çerçevesinde Federal Sıhhi Aydınlatma Merkezi’nin aşı konusunda verdiği desteğin artırılması öngörülüyor.

Aşılanma oranı düşük

Federal Sağlık Bakanlığı, Almanya’da aşılanma oranının istenen seviyede olmadığını, aşı eksikliğinin tek tek birey dışında toplum için sağlık riski teşkil ettiğini bildiriyor.

Paul Ehrlich Enstitüsü’nün açıklamasına göre bilinçli dezenformasyon ve bilgi eksikliği, ailelerin çocuklarını aşılatmalarının temelinde yatıyor. Son yüzyılda aşılanmanın artmasıyla ortadan kaybolan hastalıklar ise aşıların öneminin dikkatlerden kaçmasına ve bu konuda ihmallere yol açarak, toplumda bağışıklık boşluklarına yol açıyor. Bu boşluklar ise kızamık gibi bulaşıcı hastalıkların yayılacağı bir zemin oluşturuyor.

Bakanlık yaptığı açıklamada kızamık hastalığının ortadan kaldırılması için gerekli olan kızamık tekrar aşısı oranının %74 civarında olduğunu, kızamığın ortadan kaldırılması içinse bu oranın %95’e çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Bugüne kadar uygulanan yöntemlerin hedeflenen oranı yakalamada yetersiz kalması ise bu yasanın çıkarılmasına gerekçe olarak gösteriliyor.

Yasaya karşı çıkanlar var

Diğer yandan yasaya karşı oluşturulan “Özgür Aşı Kararı“ insiyatifi ve “Bireysel Aşı Kararını Savunan Doktorlar Derneği” ise yasaya bireylerin karar verme özgürlüklerini kısıtladığı gerekçesiyle karşı çıkıyor. Bu kuruluşların desteklediği aileler de Anayasanın çocukların vücut bütünlüğü, ailelerin çocuklarının eğitimi ile ilgili hakları ile eşitlik hakları ile ilgili maddeleriyle uyuşmadığı gerekçesiyle anayasa mahkemesine başvuruda bulundu. Karar özgürlüğü savunucuları dışında aşı karşıtları ve komplo teorisyenleri de yasaya karşı çıkıyor.

Bakanlık ise Federal İdare Mahkemesi'nin 1959’da verdiği bir karara dayanarak yasanın, Anayasaya uygun olduğunu açıkladı. Söz konusu kararda mahkeme aşı mecburiyetini Anayasaya uygun bulmakla kalmamış, çocukların aşı karşıtı ebeveynlerine rağmen aşılanma hakkına sahip olduğunu vurgulamıştı.