Anaokulundaki dini dayatmanın sonucu: Çalışan kadının aldığı ekmek haramdır

Abone ol

Diyanet görevlilerinin anaokullarında çocuklara din eğitimi vermesi çocukların üzerinde skandal etkiler yaratıyor. Bolu Eğitim Sen Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, çocukların değişimini gözler önüne serdi.

Anaokulunda din eğitimi birçok ilde yıllardır uygulanıyor. Bolu Eğitim Sen Şube Başkanı, annelerine “Çalışan kadının aldığı ekmek haramdır” diyen çocuklar olduğunu ifade etti.

BirGün'den Berfin Şengil'in haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anaokullarında açtığı dini eğitim sınıflarından gelen bilgiler çocukların kötü etkilendiğini ortaya koyuyor. Eğitimin dinselleşmesinin en büyük yıkımı çocukların üzerinde oluyor. Bolu, Yalova, Edirne, Isparta gibi birçok ilde 3-4 yıldır uygulanan bu program neticesinde kendi ebeveynlerine ‘cehennemlik’ diyen çocuklar ortaya çıkıyor.

Bolu Eğitim-Sen Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, 19 Eylül’de Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bolu Müftülüğü arasında yapılan protokolle 4-6 yaş grubundaki çocuklara “değerler eğitimi” adı altında dini eğitim verildiğini söyledi.

6 Kasım’da Genel Merkez aracılığıyla durumu Bolu Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdıklarını bildiren Gezici, protokolü mahkemeye taşıma gerekçelerini ‘’İl Milli Eğitim Müdürlükleri, Bakanlıkların taşra teşkilatlarıdır. Dolayısıyla bakanlık tarafından belirlenen 30 saatlik ders müfredatını ve sorumluluğu Bakanlıkta olan bir öğretim programını İl Müftülüğü belirleyemez ya da yerelde başka bir formata dönüştüremez. Burada açıkça bir hukuka aykırılık var’’ şeklinde açıkladı.

ÖĞRETMENLER İSTENMİYOR

Konunun öğretmen boyutuna da dikkat çeken Gezici, ‘’Zaten 30 saatte yetiştirilemeyen bir program bu protokolle 24 saate indirilmiş oluyor. Müftülükten gelen eğiticiler, öğretmenleri programlarında istemiyor. Öğretmenler de sonrasında öğrencileri toparlamak çok güç oluyor diyor. Bir yanıyla öğretmeni itibarsızlaştıran da bir durum söz konusu. Çocuklar ve velileri açısından bir ikilik yaratılmış oluyor’’ dedi.

Müftülük tarafından verilen eğitimin içeriğinin ne olduğunun ve kimler tarafından uygulandığının bilinmediğini söyleyen Gezici, ‘’Değerler eğitimi adı altında yapılan bir program ama tamamı Arap alfabeli ve dine yönelik bir eğitim. Dolayısıyla bu haliyle kabul edilebilir bir program değil. Dava gerekçemiz zaten yetki aşımından kaynaklıydı’’ ifadelerini kullandı.

"CEHENNEME Mİ GÖTÜRMEK İSTİYORSUN"

Gezici, bu program dahilinde eğitim alan öğrencilerin velilerinden gelen şikâyetleri şu şekilde aktarıyor:

♦ Çocuk akşam yemeğine oturduklarında annesine ‘Bu ekmeği kim aldı?’ diyor. Çocuğun annesi de esnaf bir kadın ve ‘Ben aldım.’ diyor. Çocuğu bunun üzerine ‘Sen bizi cehenneme göndermek istiyorsun. Çalışan kadının aldığı ekmek haramdır’ diyor. Veli bize geldi ve ‘Hocam, çocuğumu dışarıda bıraksam ayrı bir sorun yaşıyorum, çünkü istemeyen tek veli benim. Çocuğum ‘Arkadaşlarım içerde, ben dışardayım’ diyor. Bu onu çok mutsuz ediyor.

♦ Bir derste başörtü zorunluluğu var. Seccade ve tespih getirilmesi isteniyor. Mesela bir sınıfa sesli seccade getirilmiş. Bütün öğrencilere dağıtılmış. Öğrencilere de ‘Bunu bir hayırsever size hediye etti. Eğer namaz kılmazsanız bütün sınıfın günahı size yazılır.’ denmiş.

Türkiye, okuma, matematik ve fende OECD ortalamasının altında Eğitim Bakanlıktan 'MEB protokolünde ayrımcılık' haberine ilişkin açıklama Eğitim YÖK Başkanı Saraç duyurdu: Gölge Eğitici yetiştirmek için önlisans programı açılacak Eğitim Eğitim Sen: PISA 2018 sonuçlarını başarı olarak değerlendirmek mümkün değil Eğitim