Ankara’da hane halkı geliri araştırması: Yüzde 48’in geliri...
Ankara Kent Konseyi’nin yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 48’inin aylık hane halkı geliri açlık sınırı, yüzde 40’ının aylık hane halkı geliri ise yoksulluk sınırı seviyesinde.
Ankara Kent Konseyi ve Ankara Forumu Derneği, “Ankara’da Salgınla Mücadele Katılımcı Yapısal Çözümler” başlıklı araştırma yaptı.
125 mahallede, 1001 kişi ile yapılan araştırmanın sonuçlarında pandeminin başkentli yurttaşlara etkisi ele alındı. Açlık sınırının 3 bin 414 lira, yoksulluk sınırının 11 bin 680 lira olduğu dönemde başkentlilerin hanesine giren gelir dikkat çekti.
Araştırma sonuçlarına göre; başkentlilerin yüzde 48’inin aylık hane halkı geliri açlık sınırı seviyesinde. Ankaralıların yüzde 31’inin 3 bin 1 lira ile 4 bin 500 lira, yüzde 16’sının bin 501 lira ile 3 bin lira arasında ve yüzde 1’inin ise bin 500 lira ve daha altında toplam aylık hane halkı gelirleri var.
Yoksulluk sınırında geliri olanların oranı ise yüzde 40 seviyesinde. Başkentlilerin yüzde 28’inin aylık hane halkı geliri 4 bin 501 lira – 6 bin lira, yüzde 12’sinin aylık hane halkı geliri 6 bin 1 lira – 7 bin 500 lira arasında. Sadece yüzde 5’lik kesim 7 bin 501 lira ve üstü gelire sahip.
“SOSYAL YARDIMLARI ARTIRMAK SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKA DEĞİL”
Araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamada, “Yoksulluğun azaltılması için sosyal yardımları artırmak sürdürülebilir bir politika değildir” değerlendirmesi yapıldı. Açıklama şöyle:
“Kentte çalışabilir tüm toplum formunun (kadın, genç, yetişkin) çalışıp haneye katkı sağlayacak iş alanları geliştirilmelidir. Yerel yönetimler mevsimlik işlerin yürütülmesinde liste usulü ile kentte yaşayanların ekonomik katılımcılığını sağlayabilir. Başvurular sonucu oluşan listeye göre farklı kategorilerde farklı emeğin yerel yönetime katılımını sağlamalıdır. Bu çözüm önerilerine ek olarak aşağıdaki çözümler ise salgın sürecinde kırılganlığın azaltılmasında yol haritası çizmektedir.”
Araştırmada eğitimde fırsat eşitliği de ele alındı. Araştırmaya katılanların yüzde 58,6’sı uzaktan eğitimin yetersiz olduğunu, yüzde 33,7’si derse odaklanamadığını, yüzde 17’si internet bağlantısının zayıf olduğunu, yüzde 12,1’i yaşadığı yerde şebekenin çekmediğini, yüzde 7,4’ü, öğretmenlerin ilgisiz olduğunu, yüzde 3,9’u tablet veya bilgisayarının olmadığını, yüzde 2,2’si interneti olmadığını, yüzde 2’si bir işte çalışmak zorunda olduğunu ve yüzde 1,7’si ailesine yardımcı olması gerektiğini belirtti.
Araştırmada uzaktan eğitimde maddi sebeplerle yaşanan sorunlar için “Bulgularımıza göre bu dönemde yaşanan eğitim sorunlarının diğer önemli sebepleri ise; internet bağlantısı olmaması ya da internet bağlantısı sorunları, odaklanamama/ disipline olamama ve uzaktan eğitim sisteminin sorunlu/ yetersiz olmasıdır” açıklaması yapıldı. (ANKA)