Arınç'tan flaş partili Cumhurbaşkanlığı çıkışı

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç katıldığı bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arınç, "Akşener ve Babacan'a yönelik soruşturmalar felaket. Hukuken de siyaseten de yanlış" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Habertürk’te Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı. Arınç programda Erdoğan'ın partili Cumhurbaşkanlığı sistemini yeniden düşünmesi gerektiğini belirtti.

“AKŞENER VE BABACAN’A YÖNELİK SORUŞTURMALAR FELAKET”

Arınç, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ali Babacan’a yönelik soruşturmaları da değerlendirdi. Arınç, “Akşener ve Babacan’a yönelik soruşturmalar felaket. Hukuken de siyaseten de yanlış. Bu savcılar hukuku biliyorlarsa bence sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümete karşı yanlışın içindeler” şeklinde konuştu.

Bülent Arınç tartışma yaratan maaşıyla ne yapacağını açıkladı

“PARTİ GENEL BAŞKANLIĞININ TEZEKKÜR EDİLMESİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Biz 10 milyon üyesi olan, ceketi bile yüzde 40 eden siyasi partiyiz. Sivil-asker ilişkilerimizde 5 senemiz geçti. Şimdikiler çok rahat. Ben o dönemde Meclis başkanıydım neler çektim. Cumhurbaşkanlığı makamı Anayasa’daki tarifiyle üzerinde yemin edilen yemin metniyle devleti, milletin birliğini temsil eder. Milletin birliğini temsil e tmek bir siyasi parti genel başkanının sözleriyle mümkün değil. Sayın Erdoğan karşısındaki insanlara hitap ederken ‘Ben Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmuyorum’ dese bile parti toplantılarına katılıyor, MYK’ya katılıyor. Siz söyleyiniz dememesi lazım. Karşısındaki insan ‘ben buna kırılıyorum’ diyebilir.

Cumhurbaşkanlığının daha yukarılarda olması lazım. Diğer partilerin genel başkanı gibi ben de parti genel başkanıyım diye kürsüye çıktığı zaman söyleyecekleri farklı anlaşılır. Bizim de başladığımız günlerde 1 Mart tezkeresine hayır diyen parlamento vardı. Ama bugün parlamento görüştüğü konular çerçevesinde temsil ettiği makam itibarıyla Cumhurbaşkanlığı sisteminde yeteri kadar güçlü değildi. Partili Cumhurbaşkanı olarak göründüğünüz zaman, ben hukukçuyum, Cumhurbaşkanına hakaretten onlarca dava açılıyor. Hakaret çok kötü bir şey. Hakim niye bunu söyledin dese, adam da akıllı çıksa ben onu Cumhurbaşkanı sıfatıyla değil parti genel başkanı sıfatıyla söyledim derse hakimin karar vermekte zorlanacağını düşünüyorum. Parti genel başkanlığı konusunun sayın Cumhurbaşkanımız tarafından düşünülmesini, tezekkür edilmesini düşünüyorum.

“BU SAVCILAR CUMHURBAŞKANIMIZA VE HÜKÜMETE KARŞI YANLIŞIN İÇİNDELER”

Bu savcılar hukuku biliyorlarsa bence sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümete karşı yanlışın içindeler. Hukuken de yanlış, siyaseten de yanlış. Sayın Babacan 14 yıldır bakanlık yaptı. 2002’de benden önce. Ben Meclis Başkanıydım. Bir bakanın yargılanması konusunda Anayasa’da özel hükümler var bu bir. Bunu sayın savcının bilmesi lazım. İkincisi bu bakana herhangi bir suçlama varsa, sayın savcım şunu bilsin, Bakanlar Kurulu’nda ortak sorumluluk esastır. Bunu düşünsün, aklını başına alsın. Bakanlık yaptığına, görevinden dolayı suçlamalar olacaksa bütün Bakanlar Kurulu’nu ortaya koyacak uygulama yapması lazım. Eğer Babacan’ın yeni parti kurmak iddiasına karşı böyle bir tehdit öngörülorsa Babacan’ın parti kurmasını hızlandırırsınız.

“BU SUÇLAMALAR KABAK TADI VERİYOR”

Sayın Akşener’e karşı seçimlerden önce de birtakım tehditler yöneltilmişti, ben onun yanlış olduğunu söyledim. Afyon’a gelseydi AK Parti kurucusu oluyordu. Eski bir arkadaşımızı başka bir partide görev yapıyor diye doğrusu suçlamak çok insani değil. Bu suçlamalar o kadar kabak tadı veriyor ki. Yargı reformu stratejisi çok önemlidir. Sayın Abdulhamit Gül başarılı bakanımız. Lekelenme hakkı dedi. Önce ciddi mi diye ona bakacaklar.

“BABACAN’LA BİR GÖRÜŞMEM OLDU”

Benim talebimle sayın Babacan’la bir görüşmem oldu. Her şeyi konuştuk. Ben Babacan’ı çok severim. Geçen bir haber çıktı, çok üzüldüm. Güya ben ikisiyle değerlendirme yapmışım, güya yemekteymişim. Allah korusun arkadaşlarımı çok sever ve takdir ederim. Ben onlardan farklı düşünüyorum. AK Parti’ye zarar verecek parti kurulmasını uygun görmüyorum. Ama şahsen onları çok seviyorum. Cumhurbaşkanımızın bir şey deklare etmesi lazım. Başta söylediğim gibi Şeyh Edebali’nin vasiyetine uygun olarak tekrar arkadaşlarımla elele vereceğim, bu ülkeyi ileri götürmek için, şimdiye kadar hatalarımız olmuştur, elele verip, kucaklaşalım, tekrar Türkiye’yi 2023’lere ve hedeflere götürelim diyebilir. Bu olasılık en az yüzde 20’lik var. Kapılar kapanmadı, arkadaşlarımın iyi niyette olduklarına inanıyorum. Onlar gidişatın eksiklikleri, bu takdirde giderlerse daha kötü olacağına inanıyorlar. Sayın Davutoğlu’nun bildirisinde bunda yanlış yok diyebilirsiniz. Külliyen bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bir ağlamaya ihtiyaç var. Biz ne çilelerden, zindanlardan geçtik kardeşim. Artık Yüksek İstişare Kurulu’yla ilgili hiçbir şey konuşmayacağım.Belki Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı birtakım açıklama yapabilir. Benden bu kadar…

Ali Babacan için açılan FETÖ soruşturması genişletiliyor Siyaset AKP'de kavga başlıyor: Erdoğan'dan Babacan ve Davutoğlu'na sert sözler Siyaset Faik Öztrak: Devletin her çiftçi ailesine 30 bin lira borcu var Siyaset Sporda şiddeti önleme yasası Genel Kurul'dan geçti Siyaset