Astana ve Soçi'den sonra Türkiye ve Rusya Suriye'de neden yeniden karşı karşıya geldi?
Astana ve Soçi süreçleriyle köklü bir çözüm üretilemeyen İdlib meselesi, Türkiye-Rusya ilişkilerinin de geleceğini belirleyecek bir sorun oldu.
Türkiye ile Rusya’nın garantörlüğünde 2018’de silahsızlanma bölgesi ilan edilen İdlib’de son dönemde Ankara ve Moskova arasında yaşanan gerilim, 33 Türk askerinin şehit olduğu hava saldırısıyla krize dönüştü. Türkiye ile Rusya birbirlerini Soçi Mutabakatı’na uymamakla suçlarken, Astana ve Soçi süreçleriyle köklü bir çözüm üretilemeyen İdlib meselesi, Türkiye-Rusya ilişkilerinin de geleceğini belirleyecek bir sorun haline geldi.
Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever, İdlib'de 33 askerimizin şehit edilmesi ile Suriye'de Türkiye ile Rusya'yı yeniden karşı karşıya getiren süreci yazdı.
Astana süreci çerçevesinde 2017’de İdlib, Suriye’deki dört çatışmasızlık bölgesinden biri ilan edilmiş, diğer çatışmasızlık bölgelerinde Suriye ordusunun kontrolü sağlamasıyla buralardaki silahlı muhaliflerin İdlib’e geçişi sağlanmıştı. Türkiye ve Rusya’nın, Eylül 2018’de Soçi’de vardıkları mutabakatla Türkiye, İdlib’de “ılımlı” silahlı muhaliflerle “terörist” grupları ayırmak gibi zorlu bir yükümlülük üstlenmiş, ayrıca mutabakatla M-4 ve M-5 karayollarının 3 ay içinde trafiğe açılması hedeflenmişti. Mutabakatta, Rusya’nın da İdlib’de askeri operasyonlardan kaçınılması için gerekli önlemleri alması öngörülmüştü. Mutabakatın ardından İdlib’de El Kaide bağlantılı terör örgütü HTŞ’nin etkinliği artınca Suriye ordusu “teröristlerle mücadele” gerekçesiyle operasyonlara başladı. Rusya da Soçi Mutabakatı’nın teröristleri kapsamadığını belirterek bu operasyonlara destek verdi.
İLK KRİZ MORİK’TE
Rusya ile ilk İdlib gerilimi, geçen yıl ağustos ayında Suriye ordusunun, İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun’a operasyonuyla yaşandı. Morik’teki 9 numaralı Türk gözlem üssüne takviye kuvvetlerin ilerleyişi sırasında Türk askeri konvoyu, hava saldırısına uğradı. Saldırıdan Türk askerleri etkilenmedi, ancak saldırının ardından Rusya’dan, Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getiremediği ve bölgeden terör saldırılarının geldiği yönünde açıklamaların yapılması, iki ülke arasındaki görüş ayrılığını su yüzüne çıkardı. Han Şeyhun’da Suriye ordusunun kontrolü sağlamasının ardından Morik’teki Türk gözlem noktası yerinde kaldı, ancak buraya takviye, Rusya’nın yardımıyla yapılmaya devam etti. Süreç içinde birçok Türk gözlem noktası, Suriye ordusunun kontrolündeki bölgede kaldı.
7 BİNDEN FAZLA ASKER
Ocak ayı ortasında Suriye ordusu, İdlib’de operasyonlarını yoğunlaştırınca Türkiye’nin tepkisine karşın Rusya, aktif desteği sürdürdü. Türkiye, hava sahasını kullanamamasına karşın şubat ayı başından itibaren İdlib’e askeri sevkıyatını yoğunlaştırdı. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 23 Şubat’ta İdlib bölgesinde 7 binden fazla Türk askeri bulunduğu bilgisini paylaştı. Önceki günkü saldırıyla birlikte İdlib’de şubat ayı başından bu yana çoğunluğu hava saldırısında olmak üzere toplam 51 asker şehit oldu.
Türkiye, saldırının ardından NATO’yu istişareler için toplantıya çağırırken İdlib meselesi, Ankara-Moskova ilişkilerinin geleceğini belirleyecek önemde bir konu haline geldi. Bu arada Ankara’da
Dışişleri Bakanlığı’nda Türk-Rus heyetleri arasındaki görüşmeler, dün de devam etti.