Avrupa ayağa kalktı: Erdoğan'ın açıklamaları BM Güvenlik Konseyi'ne taşınıyor!
Erdoğan’ın iki devletli çözüm ve Maraş açıklamalarına Atina’nın yanı sıra Avrupa Birliği (AB), ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’den tepki gelirken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyor.
Ankara, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) iki günlük ziyaretinde Maraş’ın açılması politikasına destek mesajını yineleyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iki devletli çözüm ve Maraş açıklamalarına Atina’nın yanı sıra Avrupa Birliği (AB), ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’den tepki gelirken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “ABD, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye tarafından desteklenen tutumunu provokatif, kabul edilemez ve krizi çözmek için yapıcı görüşmelere katılma sorumluluğuyla bağdaşmayan bir tutum olarak görüyor” açıklaması yaptı. Blinken, Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarının Kapalı Maraş bölgesinin net bir şekilde Birleşmiş Milletler (BM) sorumluluğunda olduğunu kabul eden BM kararlarını ihlal ettiğine dikkat çekti, geri adım atılması çağrısı yaptı.
Fransa, Erdoğan’ı Kıbrıs için “iki devletli çözüm” sözleriyle ve Maraş açıklamalarıyla provokasyon yapmakla suçladı. Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın ifadelerinin “Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı çözümü için müzakerelerin acilen yeniden başlatılması için gerekli olan güvenin yeniden tesis edilmesi çabalarına zarar verdiği” savunuldu.
Fransa Dışişleri Bakanı Yves Le Drian, GKRY Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides ile görüştügünü, BM Güvenlik Konseyi’ne başkanlık eden Fransa’nın konuyu Konseyde gündeme getireceğini söyledi.
İngiltere de, konunun Konsey gündemine “acil olarak getirileceğini” ve “derin şekilde kaygı verici olduğunu” açıkladı. GKRY’nin BMGK’ye konu ile ilgili başvurduğu da kaydedildi.
Rusya Dışişleri Sergey Lavrov’un ise GKRY Dışişleri Bakanı Christoulides’le bir telefon görüşmesi yaptığı ve Rusya’nın “Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumları arasında doğrudan müzakereler yoluyla Kıbrıs’ta iki bölgeli iki toplumlu bir federasyonun kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararlarının titizlikle uygulanmasına olan bağlılığını” vurguladığı belirtildi. Lavrov’un Güney Kıbrıslı mevkidaşını durumu istikrarsızlaştırmaya yönelik her türlü adımdan kaçınmaya çağırdığı da aktarıldı. İsrail Dışişleri Bakanlığı da Güney Kıbrıs yönetimine destek verdiğini duyurdu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Maraş’ın yeniden açılmasının kabul edilemez olduğunu ve “derin bir kaygı duyulduğunu” söylemişti.
Tepkilere hem Dışişleri Bakanlığı hem KKTC Dışişleri’nden yanıt geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Borrell’in ifadelerine yönelik “Açıklama, AB’nin Kıbrıs konusunda gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunun yeni bir kanıtıdır” dedi.
Bilgiç, “Sırf AB dayanışması adına yapılan ve bizim için yok hükmündeki bu açıklama, AB içinde veto hakkını kötüye kullanan GKRY ve Yunanistan’ın sözcülüğünü ve avukatlığını yapmaktan öteye geçmemektedir” ifadelerini kullandı. Bilgiç, “Bu kararlar Maraş’ta mülk sahiplerinin de haklarını korumaya yöneliktir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, bu kararlar yeni mağduriyetler yaratmayacak, eski mağduriyetleri bertaraf edecektir” diye konuştu. KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan ise, “Kapalı Maraş, KKTC toprağıdır ve her devlet gibi devletimizin de kendi toprakları üzerinde mutlak egemenliği vardır. Kıbrıs Türk halkının varlığını dahi görmezden gelen AB’nin tehditkar açıklamalarına karşın, Anavatan Türkiye ile birlikte meşru hak ve çıkarlarımızı koruma kararlılığında olduğumuzu bu anlamlı günde bir kez daha vurgularız” çıkışı yükseldi.
‘GECEKONDU ELEŞTİRİSİ’
Eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyaretinde açıkladığı “külliye müjdesine” tepki gösterdi. Akıncı, Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs’a külliye inşa edileceğini açıklarken, mevcut binayı “İngiliz gecekondusu” olarak tanımlamasını Facebook hesabı üzerinden eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı ofisi olarak kullanılan binanın 1934 yılında yapıldığına ve hemen yanına da 1989 yılında yeni bina yapıldığına dikkat çekti. İkinci binanın tehlikeli duruma gelmesi nedeniyle 2018’de yıktırılmak zorunda kaldığı bilgisini paylaşan Akıncı, “gecekondu” benzetmesi yapılan tarihi binanın ise halen ayakta kaldığını kaydetti.
“Devletlerin itibarına gelince, binalarının ihtişamı ile ölçülmez” ifadesini kullanarak, devletlerin itibarının “demokrasi, özgürlükler, insan hakları, hukuk, adalete olan saygı ve yurttaşların refah düzeyi ile ölçüldüğünü” belirtti.