Avrupa ülkesi çocuk kaçırdığı için özür diledi

Belçika, sömürgecilik faaliyetleri döneminde Belçikalı erkeklerin Kongolu kadınlar ile ilişkisinden dünyaya gelen çocukların kaçırılması ve yaşanan acılar nedeniyle özür diledi.

Belçika Başbakanı Charles Michel, Belçika Federal Parlamentosu'nda milletvekillerinin yanı sıra onlarca melez vatandaşın ziyaretçi olarak katıldığı oturumda, "Belçika, Afrika'daki sömürge faaliyetleri boyunca, melez çocuklara ve onların ailelerine yönelik temel hak ihlalleri işledi." dedi.

"Federal Hükümet adına, melez insanların kurbanı olduğu ayrımcılığı ve bu insanların ülkeleri bağımsızlığını kazandıktan sonra zorla kaçırıldığını kabul ediyorum." diyen Michel, Belçika tarafından çocukları kaçırılan Afrikalı ailelerden af diledi.

Michel, "Federal Hükümet adına melez halktan ve ailelerinden, Belçika sömürge döneminden kaynaklanan adaletsizlikler ve maruz kaldıkları acılardan dolayı özür diliyorum." ifadesini kullanarak, Belçika hükümetinin konuya ilişkin daha derin araştırma yapılması için maddi destek sunmaya hazır olduğunu belirtti.

Michel'in Afrikalılardan özür dilemesi, Belçika'nın sömürgelerde işlenen insan hakları ihlallerine ilişkin sorumluluğunu ilk kez kabul etmesi anlamına geliyor.

10 binden fazla çocuk zorla Belçika'ya götürüldü

Sömürgecilik faaliyetleri döneminde Belçikalı erkeklerin, Kongolu kadınlar ile ilişkisinden dünyaya gelen çocuklara Fransızca'da melez anlamına gelen "Métis" denmişti. Bununla birlikte, o zamana dayanan resmi belgeler, söz konusu melez çocukların Belçikalıların gözünde, "beyaz ırkın prestijini lekeleyen" kişiler olarak nitelendirildiğini ortaya koymuştu.

Tarihçiler, sayıları 10 bin ila 20 bin arasında değiştiği tahmin edilen melez çocukların, 1960'da Kongo'nun bağımsızlık ilanının hemen öncesinde zorla Belçika'ya götürülerek, Roma Katolik kilisesine bağlı yetimhaneler ile okulların korumasına alındığını veya Belçikalı ailelere evlatlık verildiğini ifade etmişti.

Katolik Kilisesi, 2017'de melez çocukların kaçırılmasına ve ayrımcılık politikalarına ortak olduğu için özür dilemişti.

Söz konusu çocukların büyük çoğunluğu, babalık vesayetleri kabul edilmediği için Belçika vatandaşı da olamamış ve devletsiz kalmıştı.

Kongo'nun Belçika sömürgesi olduğu dönemde Afrika ülkesinde 10 milyondan fazla insanın yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.