Avukatlardan, Onur Gencer iddianamesine tepki: SADAT ilişkisi de ülkücü çevre de sorgulanmadı
İzmir'deki HDP il binasına düzenlenen saldırı sırasında parti binasında bulunan Deniz Poyraz'ın öldürülmesi hakkında hazırlanan iddianame üzerine HDP'li avukatlar açıklama yaptı.
İzmir'deki HDP il binasına düzenlenen saldırı sırasında parti binasında bulunan Deniz Poyraz'ı (38) öldüren Onur Gencer (27) hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme', 'iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 7 yıla kadar hapis cezası istenirken, HDP avukatları süreçle ilgili basın toplantısı düzenledi.
HDP Genel Merkez Hukuk Komisyonu avukatları, Fatma Demirer, Abdülmecit Yıldırım, Türkan Aslan Ağaç, İmdat Ataş ve Gurbet Uçar'ın iddianame hakkında düzenlediği basın toplantısında Gencer hakkında yeterli araştırma yapılmadığına dikkat çekildi.
Basın açıklamasını okuyan Türkan Aslan Ağaç, Gencer'in olaydan yalnızca 18 saat sonra tutuklandığını hatırlatarak şunları söyledi:
'DELİLLER DEĞERLENDİRMEYE ALINMADAN TUTUKLANDI'
"Soruşturmayı yürüten savcılık makamı ve emrindeki kolluk, büyük bir uyum ve kararlılık içinde siyasal cinayetin tüm boyutları ile araştırılmaması gerektiği konusunda bir fikir birliği içerisinde çalışma yürütmüşlerdir. Olayın başında itibaren terörle mücadele şubesinde görevli sivil giyimli polisler, il binasının bulunduğu iş merkezi önünde bulunmasına, ayrıca Asayiş Şube'de görevli kolluk mensupları olmasına rağmen olaya müdahale etmemişlerdir. Olayın başlaması ile bitişi arasında geçen 30 dakikalık süreçte kapının önünde beklemeyi tercih etmişlerdir. Olayın gerçekleştiği iş merkezi bir bütün olarak suç mahalli kabul edilerek bina içerisinde yapılması gereken inceleme ve araştırmalar yapılmadan diğer ofis ve dairelerde bulunan kişilerin giriş ve çıkışları serbest bırakılmıştır. Saldırının gerçekleştiği gün yapılan gözaltı işlemi ile katilin savcılığa çıkarılması arasında 18 saat gibi kısa bir süre geçmiştir.
Gerçekleşen olayın niteliği çok yönlü olarak ele alınmadan, deliller toplanmadan, saldırganın ifadesinde geçen hususlarda araştırma yapılmadan, HTS kayıtları, kamera kayıtları gelmeden ve kendisinden elde edilen deliller değerlendirilmeye alınmadan, gerekli araştırmalar yapılmadan kişi tutuklanmıştır."
'DELİLLER GÖZARDI EDİLDİ'
Ağaç, Gencer'in olaydan önce 27 defa İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne ait sabit hat numaralarını da aradığını belirterek, "Olayın hemen akabinde sıcağı sıcağına toplanması gereken delillerin hiç birisi toplanmamıştır. Taleplerimiz doğrultusunda üzerinden günler geçtikten sonra kişi ifadelerine ya da diğer delillere ulaşılmıştır" diye konuştu.
'BU PARAYI KİM VERDİ?'
Ağaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üst arama tutanağında sanığın üzerinde 100 TL çıktığı belirtilmiş olmasına rağmen adliyeye çıkarıldığında kendisine 200 TL para teslim edilmiştir. Bu parayı kim verdi? Saldırgan katilin gözaltında olduğu saatlerde sosyal medya hikayelerinin silindiği, gerçekleştirdiği silahlı saldırıya ilişkin yapılan yorumlara 'beğendi' yaptığı tarafımızdan tespit edilmiştir.
Bu durumu araştırma taleplerimize savcılık yorum yapmamıştır. Saldırganın ekonomik finansının kim ve kimler tarafından yapıldığının araştırılması karanlık ve örgütsel ilişkilerinin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Gelinen aşama itibarı ile gördüğümüz, taleplerimizin bir kısmının yerine getirildiğini göstermek amacıyla 'deliller toplanmış gibi' yürütülmüş bir faaliyettir. İddianame, olayın siyasal boyutunu özellikle göz ardı ederek hazırlanmıştır."
Ağaç, saldırganın SADAT ile olan ilişkisine dair yeterli araştırma yapılmadığını vurgulayarak davanın kapatılmak istendiğine dikkat çekti. Ağaç, şunları söyledi:
"Saldırganın 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında tanımlanan terör örgütleriyle ve yapılarla ilişkisi tespit edilmemiş olabilir. Ancak devlet içine yerleşmiş ve suç örgütleriyle ve yapılarıyla ilişkili olabileceği konusu hiçbir şekilde incelenmemiştir. Saldırganın SADAT ile ilişkisi olup olmadığı konusundaki talebimiz karşısında kolluğun yaptığı tek şey interaktif ortamda inceleme yapmaktır. 6 Eylül 2021 tarihli internet tespit tutanağında SADAT’ın kendi linki üzerinden tanıtımına ilişkin görsel ve HDP İzmir İl Binasına ilişkin saldırıya ilişkin açıklaması sadece görüntülenerek konulmuştur. Bunun dışında katilin SADAT ile ilişkisi olup olmadığı konusunda derinlemesine bir araştırma yapılmamıştır. Şirkete yazı yazarak sorma gereği bile duyulmamıştır. SADAT’ın kendi internet sayfası üzerinden yaptığı açıklama doğru kabul edilmiştir.
'ÜLKÜCÜ YAPI İÇİN ARAŞTIRMA YAPILMADI'
Aynı şekilde saldırganın sosyal medya hesapları incelendiğinde çeşitli silahlarla fotoğrafları ile bir siyasi partinin simgesi olan el işaretiyle çektiği fotoğraflar göze çarpmaktadır. HTS kayıtlarında yer alan kişilerin sosyal medya hesapları üzerinde yaptığımız araştırmada katilin ilişkili olduğu kişilerin ezici çoğunluğunun ülkücü olduğu görülmektedir. Ancak kolluk bu yapı için de hiçbir araştırma yapmamıştır. Türkiye’nin geçmişi dikkate alındığında yapılan katliamların büyük çoğunluğunun devlet içinde örgütlenen bu kişiler içinden seçilerek gerçekleştirildiği bilinmektedir. Saldırının bu boyutu göz ardı edilerek yüzeysel bir soruşturma ile dava tamamlanmıştır. Delil toplama süreci yüzeysel yapılmıştır."
'SALDIRI SİYASİ BİR CİNAYETTİR'
Ağaç, 'siyasi cinayetler' tartışmasına da değinerek, "Soruşturma ve dava sürecinde yapılan bu kasıtlı eksik araştırmalar son haftalarda siyasi partilerin yürüttüğü siyasi cinayet tartışmalarında da kendisini göstermektedir. İzmir HDP İl Örgütüne yapılan saldırı siyasi bir cinayettir. Siyasi partiler İzmir’e gelip cinayet sonrası bu gerçeği söylemiş olsaydı bir daha siyasi cinayet tartışmaları yürütülmeyecekti" dedi.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Muhalefet partilerine de eleştiride bulunan Ağaç, "Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü dillerinden düşürmeyen muhalefet parti liderleri, saldırının arkasından aynı gün İzmir'e gelerek bu siyasal saldırı ve cinayetin karşısında olduklarını hep beraber söylemiş olsalardı, aylar sonra tekrar siyasi cinayetlerin işlenme olasılığını tartışmak zorunda kalmazlardı" diye konuştu.